Norveç’in ünlü yazarı Jo Nesbo, yeni çıkan kitabı Bıçak’ın tanıtımı için Türkiye’deydi. En büyük hobisi tırmanış olan Nesbo’yla Ballıkayalar’da yaptığı tırmanışı ve dünyadaki çevre sorunlarını konuştuk.
Söyleşi: Serkan OCAK
Daha önce Türkiye’ye gelmiş miydiniz, tırmanış yaptınız mı?
Türkiye’ye bir kez gelmiştim ancak çok kısa sürmüştü. Şimdi hem İstanbul’u görecek vaktim oldu hem de tırmanacak. Ballıkayalar’da tırmandım.
Nasıl bir yerdi sizin için Ballıkayalar?
Burası çok özel bir yer. Hem büyük bir şehre bu kadar yakın olması Hem de güzel bir tırmanış rotası olması sebebiyle özel. Bu yüzden gidip görmek istedim. Tırmanış zordu. Kendimi de yaraladım. Parmağımı hafif şekilde incittim.
Tırmanış merakınız ne zaman ve nereden başladı?
20 yıl önce başladı. Kaya tırmanışı yapan bir arkadaşım beni davet etti. Güney Asya’da bir yere gidiyordu. Çok güzeldi. Tırmanışı ilk orada keşfettim. Sonra bu spora merak saldım. 20-30 farklı ülkeye sadece tırmanış yapmak için gittim. Kitaplarım için seyahat etmem gerektiğinde mutlaka tırmanışla birleştiriyorum. Çok şaşırtıcı bir şekilde dünyada çok farzla tırmanacak yer olduğunu fark ettim. Zaten 40 metrelik bir kaya varsa bana yeterli oluyor.
Tırmanışçılar aynı zamanda doğa ile iç içe yaşayan insanlar. Çevre konusunda da çok hassas oluyorlar. Sizin gittiğiniz yerlerde gördüğünüz ne gibi çevre sorunları var?
Çevre sorunları her yerde var. Yağmur ormanları azalıyor, yok oluyor. Hayvanların yaşam alanlarını ellerinden alıyoruz. Hayvanlar da buna adapte olmaya çalışıyor.
Tırmanış aynı zamanda bir turizm midir?
Tırmanış geleneği kitle turizmi dediğimiz şeyle örtüşmüyor. Tırmanışçılar da elbette bir yere gittiklerinde turisttirler ama bu turizme çok fazla döndüğünde tüketime dönmeye başlıyor. Tırmanışçıların herhangi bir turiste göre daha fazla ahlaklı olması gerekiyor.
Peki iyi bir tırmanışçı nasıl olmalı?
Doğaya karşı daha hassas olmaları gerekiyor. Kurallara uymaları doğayı korumaları gerekiyor. Çünkü biz tırmanışçılar doğaya bağlı insanlarız. Toprağa bağlı insanlarız. Bu yüzden gittiğin yeri bulduğun gibi bırakma, senden sonra gelecek tırmanışçıları da düşünerek hareket etmen gerekiyor. Bir tırmanışçı sadece kendi başarısına odaklanmamalı, diğer tırmanışçıları da düşünmeli. Çünkü bu doğayla uyumlu yaşamayı içinde barındıran bir durum.
Kitaplarınızın bu kadar ilgi görmesini sebebi nedir?
İnsanlar aslında hikâyeleri seviyorlar. Bunun suçla ile olduğunu düşünmüyorum. Bunun gizemle daha çok ilgili olduğunu düşünüyorum. İnsanlarda hakikati bulma isteği var. Bu çok doğal bir motivasyon. Öyle olmasa zaten neden insanoğlu aya gitsin?
Yeni kitabınız Bıçak bir serinin devamı mı yoksa Harry Hole’ün yeni bir macerası mı?
Bu bir karakterin uzun bir yolculuğu. Ancak hepsi birbirinden bağımsız. Elbette kitapların kronolojik bir sıralaması var. Harry’nin hayatının nasıl değiştiğini izleyebiliyorsun. Ancak yine de herhangi bir kitaptan okumaya başlanabilir. Her kitap kendi içinde bir hikâye.
İSKANDİNAVYA’NIN HAVASININ İNTİHARA SEBEP OLDUĞU EFSANE Mİ?
Norveç’in karamsar havası sizi etkiliyor mu?
Bence bu bir mit. Yani Oslo’da yaşamak böyle bir karamsarlığa yol açmaz. İskandinavya’daki intihar olaylarıyla ilgili yapılan bir araştırma okudum, Amerika’daki intihar olayı ile aynı. Hatta daha az. Ya da Rusya’dan daha az. İskandinavya’nın üzerindeki gri havanın etkisinin insan üzerindeki olumsuz etkisi bir efsane. Araştırmalar dünyanın en mutlu insanlarının karanlığa rağmen Norveç’te olduğunu söylüyor.