Bozcaada’da son buzul çağına (24-16 bin yıl) ait fosil bitki izleri keşfedildi. Ardahan Üniversitesi’nden Doç. Dr. Ahmet Evren Erginal’ın yaptığı araştırmada taşlaşmış fosil kumul tabakalarının içindeki bitki kök kalıplarının, Bozcaada kıyılarında son buzul döneminde deniz seviyesinin alçaldığı bir dönemden kalma oluşumlar olduğu ortaya çıktı. Erginal’a araştırmasının detaylarını sorduk.
Yazı: Tülay Zihni
Öncelikle Bozcaada’nın coğrafyası son buzul çağında nasıldı?
Son buzul çağı deniz seviyesinin günümüze göre 100 metreden fazla alçaldığı bir dönem. Şu an anakaradan 6 kilometre kadar açıkta bulunan ada bu buzullaşma devrinde Biga Yarımadası ile bağlantılıydı. Yani deniz seviyesi alçaldığından ada çevresindeki sığlıklar kara halindeydi. Böylece Geyikli’den adaya yürüyerek ulaşım mümkündü. Adanın güneyinde ise oldukça geniş bir kumul sahası vardı. Bu kumullar üzerinde de tuza ve kurak iklime karşı dayanıklı yoğun kumul bitkileri. Tıpkı günümüzde olduğu gibi.
Araştırmanızda özellikle Ayazma Plajı Zunguma Burnu yakınlarındaki bitki kök kalıplarından bahsediliyor. Bu oluşumlar biliniyor muydu yoksa ilk kez sizin tarafınızdan mı keşfedildi?
Araştırmamız bitki köklerinin adanın güney sahillerindeki varlığını ortaya çıkardı. Bu oluşumlara özellikle Zunguma Burnu civarında rastladık. Bu kayalık kıyı boyunca açık kahverengi-sarımsı renkteki sert tabakalar içinde bol miktarda fosil bitki kalıbını görebiliyorsunuz. Bu oluşumlara Türkiye kıyılarında çok sık rastlanmıyor. Bu nedenle fosil izleri adanın jeolojik mirasları arasında. Fosil kumullar içindeki bu bitki kök kalıplarını tarif etmenizi istesek…
Bu bitki kök kalıpları dağınık halde ve şekilsel olarak ağaç dallarına benziyor. Birkaç metre uzunluğunda ve en fazla 10 santimetre çapındaki bu bitki kök izleri, yakın jeolojik geçmişte Bozcaada kıyılarındaki deniz seviyesi değişimlerinin ve iklim salınımlarının da önemli kanıtları.
Oluşumların tarihlendirmesi yani yaşlandırılması nasıl yapıldı?
Oluşumların yaşlandırmasını Işık Üniversitesi Arkeometri Laboratuvarı’nda, aynı üniversitenin rektörü Sayın Prof. Dr. Nafiye Güneç Kıyak yaptı. Çıkan sonuçlar oldukça çarpıcıydı. Bu fosil kumul tabakaları 24 bin yıl, bitki kök kalıpları ise 16 bin yıl önceye tarihlendirildi.
Çalışmanızda fosil kumul tabakalarının içindeki sertleştirici çimentonun kaynağının sığ deniz tabanında biriken karbonatlar olduğu belirtiliyor. Karbonat bu işlevini nasıl yerine getiriyor?
Öncelikle kalsiyum karbonatı kısaca açıklayalım. Bu bir tür sertleştirici kimyasal bileşik. Doğada bulunan kalsit, aragonit gibi bazı mineralleri oluşturuyor. Bu bileşik deniz suyu buharlaştığında deniz tabanına çökeliyor. Hem bitki kök kalıpları hem de bu kalıpların içinde kaynadığı taşlaşmış kumullarda karbonat miktarının çok fazla olduğunu tespit ettik. Önceki buzul arası çağda, sığlıkta çökelen bu karbonatlar buzul çağında deniz seviyesi alçalınca yüzeye çıkarak binlerce yıl önceki rüzgârlarla kıyıya taşınmış olmalı. Kısa süreli yağışlar da buna eklenince çimentolanma ve sertleşme meydana geldi.
Bu fosil oluşumlar için bir koruma mevcut mu?
Zunguma kıyıları petrol atıkları ve Ayazma Plajı’na gelenler tarafından kirliliğe maruz bırakıldığından acilen koruma önlemlerinin alınması gerekiyor.
Atlas Ocak 2013 / Sayı: 238