Anasayfa KeşfetArkeoloji Yeraltı şehrinin keşfi: Büyük Bürüngüz / Kayseri

Yeraltı şehrinin keşfi: Büyük Bürüngüz / Kayseri

Meltem
kayseri

Kayseri’nin Büyük Bürüngüz Mahallesi’nin altında devasa bir yeraltı şehri keşfedildi. Yüzyıllar içinde giderek genişlemiş, toplam uzunluğu 1273 metreyi bulmuş tüneller ve odalardan oluşan dev sığınak, sahip olduğu ilklerle araştırmacıları hayrete düşürdü.

Yazı: Ali YAMAÇ – Fotoğraflar: Ali Ethem KESKİN

Daracık bir tünelde saatlerdir sürünüyoruz. Birkaç tünel önce sağda solda ufak odalar keşfetmiştik, ama o odalarda da ayağa kalkmak pek mümkün olmamıştı. Bu son tünelde ise hiçbir oda yok. Sonsuz bir karanlığa doğru uzanan, 70 santimetre yüksekliğinde ve 50 santimetre eninde, daracık bir tünel bu. Kayseri merkeze bağlı Büyük Bürüngüz Mahallesi’nde, yerleşimin altını bir ağ gibi saran devasa bir yeraltı şehrini ölçüyor ve haritalıyoruz. Ölçümü, pusulayı ve eğimi düzgün bir şekilde alabiliyoruz ama sadece ölçümler yeterli değil. Bu yeraltı şehrinin doğru bir haritasını çizebilmek için bu ölçümlerin bir eskize oturtulması da lazım, ama bu kadar dar bir tünelde elimdeki deftere bir yandan ölçümleri yazarken, diğer yandan da çizim yapmaya çalışmak çok zor.

SON TÜNEL 56 METRE UZUNLUĞUNDA

Önden gidiyor, daha doğrusu sürünüyorum. Arkamdan gelen mağaracı arkadaşım ise bana her istasyonda ölçümleri söylüyor. Defterimdeki sayılara bakıyorum, az önce ölçtüğümüz son tünel 56 metre uzunluğunda imiş. Tamam, düşman saldırılarına karşı kendinizi savunmak için yer altına bir yapı kazıyorsunuz. Ansızın gelen bir saldırı karşısında herkesin kaçabilmesi için bu yeraltı şehrinin tünellerini köydeki her eve dek uzatıyor ve tüm tünelleri taş kapılarla koruyorsunuz. Bunların tümünü anlıyoruz, kaldı ki geçtiğimiz yıllar içinde Kayseri’nin ve Kapadokya’nın farklı yerlerinde bu tür birçok yeraltı şehri keşfettik ve ölçüp haritaladık, dolayısıyla konu hakkında tecrübemiz var. Peki ama bu 56 metre uzunluğunda ve hiçbir odası olmayan, benzerine de başka hiçbir yeraltı şehrinde rastlanmayan tünel ne oluyor?

DÜNYANIN EN ÖNEMLİ YERALTI YAPI PROJELERİNDEN

OBRUK Mağara Araştırma Grubu olarak, Kayseri Büyükşehir Belediyesi ve ÇEKÜL Vakfı ile 2014 yılında imzaladığımız üçlü protokole bağlı olarak Kayseri’nin yeraltı yapılarını araştırıyoruz. Roma İmparatorluğu’ndan itibaren antik Kapadokya’nın başkenti olan bu şehir ve çevresinde daha önce incelenmemiş ve birbirinden önemli sayısız kaya yerleşimi mevcut. Beş yıldır süren “Kayseri Yeraltı Yapıları Envanteri Projesi” bugün ilk defa tarafımızdan keşfedilen, araştırılan ve belgelenen 46 Doğu Roma kaya oyması kilise, 33 yeraltı şehri, üç yeraltı su tüneli, 10 Asur kalay madeni ve iki farklı kaya köyü ile, sadece Türkiye’nin değil, dünyanın en önemli yeraltı yapıları projelerinden biri haline geldi. Bahsettiğimiz yeni keşfedilen iki kaya yerleşimi köyden sadece birisi olan Dimitre’de 229 farklı yapının ölçüldüğü ve haritalandığı bilinirse projenin büyüklüğü daha iyi anlaşılabilir.

kayseri

İvriz Dağı’nın eteklerinde ve Koramaz Vadisi’nin başlangıcında bulunan Büyük Bürüngüz’ün tarihi yüzlerce yıl öncesine uzanıyor. Burada yaşayanların kendilerini dışarıdan gelen saldırılara karşı savunma ihtiyacı, zaman içinde yeraltında geniş bir sığınak sistemi oluşturdu.

KORAMAZ’IN SIĞINAKLARI

Koramaz Vadisi ise bir anlamda, bu projenin içinde yer alan çok özel bir başka proje (Atlas’ın Şubat 2018 tarihli 299’uncu sayısında yer aldı). Kayseri’nin doğusunda, yüksek tepelerden ovaya doğru inen akarsuların aşındırdığı altı farklı vadi bulunmakta ve bu vadilerin duvarlarında yüzyıllar, hatta binyıllar boyunca yörede yaşayanlar tarafından kazılmış mekânlar mevcut. Bu altı vadinin en büyüğü Koramaz Vadisi. 16 kilometre uzunluğa sahip bu vadinin yamaçlarında yer alan köylerin tümünün hem içi, hem de civarı kayalara oyulmuş yapılarla dolu. Sürekli kullanıldığı için bu kaya yapılarını tarihlemek çok zor olsa da, uzmanlar vadide bulunan bazı kaya kiliselerinin 10 ila 11’inci yüzyıllardan kaldığını düşünüyorlar. Öte yandan, Koramaz Vadisi’nde bulunan yeraltı şehirlerinin bu bölgeye yönelen Arap akınlarına karşı kendilerini savunmak için yörede yaşayan Hıristiyanlar tarafından 7 ila 10’uncu yüzyıllar arasında kazıldığı genellikle kabul gören bir varsayım. Tüm bunların ötesinde Ağırnas Mahallesi civarında bulunan kaya oyması yapıları inceleyen uzmanlar, zaman içinde farklı kullanımlar dolayısıyla değişikliğe uğramış olsalar da, giriş süslemelerine ve iç mimariye bakarak bazı yapıların ilk inşa amacının Roma kaya mezarı olabileceğini düşünüyorlar. 

Kayseri Yeraltı Yapıları Envanteri Projesi, 2014’ten beri sürüyor.

kayseri

OBRUK Mağara Araştırma Grubu’nun yeraltı şehrindeki çalışmaları günlerce sürdü ve tüm girişler evlerin içindeydi. Çalışma sırasında sokaklarda mağaracı kıyafetleriyle dolaşan araştırmacılar, Büyük Bürüngüz için alışıldık bir görüntüye dönüştü.

11 YERALTI ŞEHRİ

Özetlersek bu vadide bulunan, kayalara oyulmuş yapıların geçmişi en az bin yıla, olasılıkla daha da eskiye dayanıyor diyebiliriz. Koramaz Vadisi’nde bugüne dek kayalara kazılmış 476 yapı keşfettik ve ölçüp haritaladık. Bu yapılar arasında 42 kaya oyması kilise ve 11 yeraltı şehri vardı. Yani, beş yıllık çalışmamız sırasında tüm Kayseri ilinde bulduğumuz kiliselerin dördü hariç geri kalanlarının hepsi bu vadide idi. Ölçülen ve haritalanan diğer kaya oyması yapıların büyük bir kısmının mesken, güvercinlik veya depo olmasına karşın, en az 18 yapının Roma kaya mezarı olarak kazıldığı düşünülmekte. Koramaz Vadisi, bu denli zengin bir tarihsel geçmişe sahip ve bu sayıda kaya oyması yapı içeren bilinen yegâne örnek. OBRUK Mağara Araştırma Grubu olarak “Kayseri Yeraltı Yapıları Envanteri Projesi”ne başladığımız andan itibaren amacımız bu vadiyi olabildiğince detaylı çalışıp hiçbir yapıyı atlamadan tam bir envanter çıkartmak, ardından da vadinin bir bütün olarak UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne kabulü için başvuruda bulunmaktı. Vadide yer alan diğer yeraltı yerleşimlerdeki çalışmalarımız aylar sürdü, ama kolaydı, çünkü her köyün içi ve civarındaki vadi duvarları kaya oyması yapılarla doluydu.

Bu çalışmalarımız sırasında her sefer Koramaz Vadisi’nin en büyük köyü olan Büyük Bürüngüz’e de uğruyor ve kahvede oturup köy sakinleriyle sohbet ediyorduk. Vadinin bu başlangıç kısmında bir kaya duvar ve kaya oyması yapı yoktu. “Peki, yeraltı şehri” diye sorduğumuzda ise, bize her defa aynı cevabı veriyorlardı: “Hayır, yok”. Tam ümidimizi kesip vazgeçmek üzere iken yardımımıza ÇEKÜL Vakfı Kayseri Koordinatörü Prof. Osman Özsoy yetişti. Bu projenin başladığı günden bu yana her aşamada ve her çalışmada yanımızda olan, ya da daha doğru bir deyimle “Kayseri Yeraltı Yapıları Envanteri Projesi”ni yaratan Osman Özsoy, Büyük Bürüngüz Köyü’nün yerlisi, emekli işadamı Mehmet Akgül ile temasa geçti ve ansızın tüm kapılar önümüzde açıldı. Mehmet Akgül belki de bu köyün en önemli siması. İflah olmaz bir koleksiyoner olan ve bu aralar ikisi Kayseri’de, biri de Ağırnas’ta üç farklı müze birden açma hazırlığında olan Mehmet Akgül, Büyük Bürüngüzlülerle sohbet edince bir anda kapılar açıldı ve tüm köyün altını bir ağ gibi kuşatan devasa bir yeraltı şehrinin varlığı ortaya çıktı. Kapılar mecazi değil, gerçek anlamı ile açılmıştı, çünkü bize kapılarını açan iki farklı evin altındaki tünellerden devasa bir yeraltı şehrine ulaştık.

kayseri

Köyün bazı köşelerindeki tarihi konaklar, taş işçiliğinin nitelikli örnekleri olarak hâlâ varlıklarını sürdürüyorlar.

 

ÜSTÜ KÖY, ALTI ŞEHİR

Büyük Bürüngüz ile ilgili en eski kayıtlar 1500 tarihli Osmanlı tahrir defterinden ve bu kayıtlara göre o tarihte köyde tümü gayrimüslim 99 hane yaşamakta imiş. Ama köyün en eski yapılarından birisi olan ve Dulkadirli beyi Âlâüddevle’nin ismini taşıyan camide bulunan bir onarım kitabesi 1590 tarihli. Yapım kitabesi mevcut olmayan bu caminin 1590’da onarılması, ilk inşasının bu tarihten çok önce olduğunu göstermekte. Benzer şekilde, köyün diğer bir eski yapısı olan Daniş Ali Bey Camii’nde bulunan kitabelere göre bu yapının yazlık mescidi 1582 yılında, kışlık mescidi ise 1587 yılında inşa edilmiş. Tüm bu bilgiler ışığında, eğer 1500 tarihli Osmanlı tahrir defteri kayıtları doğru ise, Büyük Bürüngüz’ün o tarihten sonra kısa bir süre içinde din değiştirdiği veya Müslüman bir topluluğun buraya yerleştiği düşünülebilir.

kayseri

Öte yandan 1500’lü yıllardan çok önce, 7 ve 8’inci yüzyıllarda bu köyde yaşayan Hıristiyanlar hemen her yaz süregelen Arap akınlarına karşı kendilerini savunmak için yeraltında devasa bir yapı kazıyorlardı. O dönemdeki ismi bilinmeyen Büyük Bürüngüz Köyü sakinlerinin kazdıkları bu savunma yapısının benzerleri Kapadokya’nın birçok yerleşiminde mevcut. Evlerin altından yeraltına kazılan bu tekil yapılar köy büyüdükçe birleşerek tüm bir köyün altını kapsayan bir savunma ağı oluşturmuş. Kayseri’nin 70 kilometre güneybatısında bulunan Derinkuyu ve Kaymaklı yeraltı şehirleri bu tür, tekil savunma sistemlerinin birleşmesi sonucu oluşmuş. Aynı şekilde, Büyük Bürüngüz Köyü’nün altı kilometre kuzeybatısında bulunan Ağırnas’ın altında da, köyün tümünü kapsayan çok büyük bir yeraltı şehri var. Tünellerle birbirlerine bağlanan küçük odalardan ve depolardan oluşan bu yeraltı şehirlerinin en tipik özellikleri ise düşman saldırısı sırasında tünelleri kapamak için kullanılan devasa kapı taşları. Tirhaz da denilen bu yuvarlak taşlar yuvalarından hareket ettirilip tüneli kapatıyor, ön tarafından açılmalarını engellemek için de arkalarına takoz konuyordu. Kapadokya’da bazı yeraltı şehirlerinde çapı iki metre ve ağırlığı 4 ton civarında olan taş kapılar bile mevcut.

kayseri

Çalışmalar sırasında yeraltı şehrinin bazı
odalarından üst katlara uzanan bağlantılar saptandı.

Yıllar süren Kayseri çalışmamız sırasında daha önce birçok yeraltı şehri bulmuş ve araştırmıştık. Bunların bazıları ufak savunma yapılarıydı. Öte yandan Doğanlı, Fatinler, Kuşcağız gibi büyük ve mimari açıdan etkileyici diğer yeraltı şehirleri ise, garip bir çelişki olarak, tüm yerleşimlere uzaktı. Ağırnas’ın altında bulunan yeraltı şehrini ise tam anlamıyla araştırmak mümkün olmadı, çünkü evlerin altına denk gelen kısımları depo ve ambar olarak kullanılmaya devam ediyordu ve geçişleri engellemek için bağlantı tünelleri kapatılmıştı.

kayseri

Yeraltı şehrinin bazı odalarında köyün diğer evlerine, veya üst katlara ulaştığı düşünülen bağlantılar var. Ancak bu bağlantıların birçoğu tıkalı.

BÜYÜK BÜRÜNGÜZ YERALTI ŞEHRİ NEREDE?

Büyük Bürüngüz yeraltı şehri maceramız, bize kapılarını açan ilk evin avlusunun altında bulunan depolarla başladı. Birbiri ile bağlantılı olarak kazılmış sekiz farklı yeraltı deposunu geçtikten sonra ilk tünelle karşılaştık. Aynı işi iki defa yapmamak için, yeni keşfettiğimiz bir yeraltı yapısını araştırırken aynı zamanda ölçüm alıp eskiz de çizeriz. Ölçüme de bulduğumuz yeraltı yapısının en son noktasından başlar ve geriye, girişe doğru gideriz. Bu ilk yeraltı şehrini ölçüp haritalamamız tam üç gün sürdü, o kadar karışıktı ki sonunu bile bulamıyorduk. Yeraltı şehirlerinin çoğunda bir ana tünel ve ona bağlanan yan tüneller olur. Burada ise sayısız çatal vardı. Soldaki tünele sapıyorsunuz, az sonra bir kapı taşı ile karşılaşıyorsunuz ve tünel dokuz metre sonra tıkanıyor. Geri dönüp diğer tünelde sürünmeye devam ediyorsunuz, bir süre sonra o da tıkanıyor ve bu böyle devam ediyor. Tüneller çoğunlukla 60-70 santimetre yüksekliğinde. Sadece sağda solda rastladığımız odalarda bir nebze olsun ayağa kalkabiliyoruz. İlginç olan ve şimdiye dek araştırdığımız başka hiçbir yeraltı şehrinde karşılaşmadığımız bir diğer olgu ise bu yapıda bulunan kapı taşlarının çift yönlü savunmaya uygun olmasıydı.

kayseri

Yeraltı şehirlerinde tünelleri kapamak için kapı taşları kullanılır. Büyük Bürüngüz Yeraltı Şehri, uzunluğunun yanı sıra toplam 27 kapı taşıyla bir başka rekora daha sahip.

Normal koşullarda bir yeraltı şehri giriş yönüne -ki bu sizin de girdiğiniz yöndür- doğru savunma yapar çünkü düşmanın geleceği yön budur. Bu yeraltı şehri ise her tünel çatalında çift yönlü savunma yapıyordu. Olasılıkla, bağlantılı oldukları evlerden içeri girecek düşmana karşı da hazırlıklıydılar. Böylesi karmaşık bir mimari yapının kazılması ise hem son derece zordur, hem de çok hassas bir planlama gerektirir. Üstüne üstlük bu kazma faaliyetinin yerin metrelerce altında, basit aletlerle ve kandil ışığında yapıldığını düşünecek olursanız bin yıl önce bu köyde yaşayan insanların canlarını korumak için çektiği sıkıntıları daha iyi anlam mümkün olur. Bu, çalıştığımız ilk yeraltı şehrinin son kısmı çoğu hafriyatla tıkalı olan tüneller dolayısıyla kelimenin tam anlamıyla bir labirent görüntüsünde idi. Bu tarz, karışık ve bir daire çizdikten sonra birbirine kavuşan tüneller zaman zaman düşmanı şaşırtmak için kazılmış olabilseler de tıkalı galeriler açılmadan bunun gerçekliğini anlamamız mümkün değil. Öte yandan, yapının bu son kısmında dahi taş kapıların en azından üç tanesinin hâlâ tünellerin devam ettiği yöne doğru savunma yapması bize yeraltı şehrinin bu son noktadan sonra da devam ettiğini göstermekteydi.

EN BÜYÜK YERALTI SAVUNMA YAPISI

Ölçümler sonunda bu ilk yeraltı şehrinin toplam uzunluğunun 701 metre olduğu anlaşıldı. Burası 22 odası ve 15 kapı taşı ile Kayseri’de şu ana dek ölçülmüş en büyük yeraltı savunma yapısı idi. Tünellerin 16 tanesinin tıkalı olması, bu yeraltı şehrinin Büyük Bürüngüz’deki birçok farklı evle bağlantılı olduğunu ve büyük bir yapı kompleksi şeklinde tüm yerleşimin altına yayıldığını düşündürmekteydi.

Kapı taşlarının çift yönlü savunmaya uygun olması, bu yeraltı şehrinin önemli özelliği.

 

kayseri

OBRUK Mağara Araştırma Grubu, yeraltında ayrıntılı ölçümler yaptı ve GPS koordinatlarının yardımıyla yeraltı şehrinin ayrıntılı bir çizimini hazırladı. Büyük Bürüngüz Yeraltı Şehri, toplam 1273 metreyle Türkiye’de şimdiye dek ölçülen en uzun yeraltı şehri. Ölçüm ve çizim: Ali YAMAÇ, Bilgin YAZLIK (Kasım 2019)

KAPI TAŞLARININ GİZEMİ

Ardından, bir diğer evin kapısı açıldı ve Büyük Bürüngüz’de bulunan bir başka evin altından tekrar yeraltına indik. Bu ikinci yeraltı şehrinin girişi araştırdığımız ilk yapıya çok yakın bir konumda idi ve çalıştığımız ilk yapıya benzer şekilde bu yapı da yeraltı depolarıyla başlıyordu. Olasılıkla, evlerin altında bulunan yeraltı savunma yapısının başlangıç kısımları geçen zaman içinde genişletilerek depo haline getirilmiş olmalı. Arka arkaya dört depo odasından sonra yeraltı şehrinin tüneli başlamaktaydı. Birbirlerine çok yakın olmalarına karşın ikinci yeraltı şehrinin yapısı ilkinden farklıydı.

İlk yapının aksine burada çok daha az oda ve uzun tüneller vardı. Karşılaştığımız ilk tünelin uzunluğu 41 metre ve genişliği sabit bir şekilde 65 santimetreydi. Birkaç odadan ve tıkanmış yan kollardan sonra batıya devam eden diğer tünel ise 56 metre uzunluğundaydı ve tıkalı bir yan kol dışında bu tünelde hiçbir oda yoktu. Hem Kayseri’de, hem de Kapadokya’nın diğer bölgelerinde ölçüp haritaladığımız 40’tan fazla yeraltı şehri içinde herhangi bir odası olmaksızın bu denli uzun devam eden başka bir tünel mevcut değildi.

kayseri

Büyük Bürüngüz Yeraltı Şehri’nin bazı odaları zemindeki hafriyat dolayısıyla oldukça alçaktı. Bu durum araştırmacıları yer yer çok zorladı.

Bu tünelin sonundaki odada bulunan ve odayı batı tüneline doğru koruyan taş kapı ise 1.60 metre çapı ve 36 santimetre kalınlığıyla tüm Kayseri’de şimdiye dek rastladıklarımızın en büyüğüydü. Yeraltı şehirlerindeki taş kapılar iki farklı şekilde imal edilirler: Eğer yapının kazıldığı kayaç yeteri kadar sertse yeraltı şehrinin içindeki bir duvardan kazılarak çıkartılırlar veya, yapının kayacı yumuşaksa, dışarıda daha sert bir taştan kazılır ve yuvarlanarak yeraltı şehrinin içinde, tüneldeki yerine yerleştirilirlerdi. Bir kapı taşına baktığınızda kazıldığı kayayı anlamanız çok kolaydır.

İkinci yeraltı şehrinin kapı taşlarının büyük bir kısmı içinde bulundukları kayadan kazılmamışlardı. Bu satırları okurken lütfen bir an durup, iki-üç tonluk bir kapı taşını bir taş ocağından kazıp çıkardığınızı, daha sonra da kandillerle aydınlatılmış daracık bir tünelde yuvarlayarak onlarca metre götürdüğünüzü ve yerine yerleştirmeye çalıştığınızı hayal edin. Her yıl süren Arap saldırıları dolayısıyla 7’nci yüzyıldan itibaren bu bölgede yaşam çok zorlaşmıştı ve burada yaşayanlar hayatta kalabilmek için insanüstü çaba göstermekteydi.

Bu yeraltı şehrindeki tünelin devamında bulunan ve yolu kapatan kapı taşını zar zor, debelenerek geçip araştırmaya devam ettik. Uzun tüneller ve irili ufaklı birçok odadan sonra ulaştığımız son noktadaki şaşkınlığımız görülmeye değerdi. Yeraltı şehrine girdiğimiz ilk odaya tekrar gelmiştik! Bu, ikinci yeraltı şehrinin tünelleri inanılmaz büyüklükte bir daire çizmiş ve başladığı noktaya dönmüştü.

kayseri

Birçok oda ise tahminlerin ötesinde büyük ve ferah bir yapıya sahipti.

Sonuçta Büyük Bürüngüz Mahallesi’nin altında bulunan iki farklı yeraltı şehrini ölçmüş ve haritalamıştık.

Bunların ilki 701 metre, ikincisi ise 572 metreydi. Bu çalışma sırasında yüzeye ulaşan iki farklı nokta daha bulmuştuk, dolayısıyla elimizde dört farklı GPS koordinatı vardı. Çizdiğimiz haritaları koordinatları ile birlikte Google Earth’e yerleştirdiğimizde bu iki yeraltı şehrinin bir noktada birleştiğini gördük. Bu birleşme noktasını araştırmamız gerekiyordu.

TÜRKİYE’DE ÖLÇÜLEN EN UZUN YERALTI ŞEHRİ

Tekrar girdik, haritada gözüken birleşme noktaları her iki yeraltı şehrinde de hafriyatla tıkalıydı. Toprak yığınını ellerimizle kazıp açmaya başladık ve bir süre sonra bir boşluğa ulaştık. Ardından, diğer yeraltı şehrine girip aynı boşluğu bulduk ve bu iki yeraltı şehri bağlandı. Böylece bu yeraltı savunma sisteminin toplam uzunluğu 1273 metreye ulaştı. Bu Türkiye’de şimdiye dek ölçülen en uzun yeraltı şehri idi. Bu savunma yapısında saptadığımız toplam 27 kapı taşı ise bir diğer rekordu. Öte yandan, şu ana dek ölçtüğümüz ve haritaladığımız yeraltı şehrinin Büyük Bürüngüz’ün ufak bir kısmını kapladığını da biliyoruz. Tıkalı olan 23 farklı tünel bu yeraltı şehrinin ölçtüğümüzden çok daha büyük olduğunun, olasılıkla tüm köyü bir ağ gibi ördüğünün kanıtı. Bu, tıkalı tünellerin açılması veya başka girişler keşfedilmesiyle Büyük Bürüngüz Yeraltı Şehri’nin uzunluğunun bugünkünden çok daha fazla olma ihtimali var…

Atlas Ocak 2020 sayısı

 

Benzer Yazılarımız

Yorum Yap