Anasayfa KeşfetDoğa Coğrafya Koala nesli tükeniyor: Yaşamın kıyısında

Koala nesli tükeniyor: Yaşamın kıyısında

Harika Pelin Şengül

Koalalar güçlü pençeleriyle son bir kez yaşama tutunuyor. Yaşam alanları insan yüzünden azalan, orman yangınları, kuraklık ve dişileri kısırlaştıran bir hastalıkla başı dertte olan bu sessiz ve utangaç canlılar, Avustralya federal hükümeti tarafından resmen “nesli tükenmekte olan tür” ilan edildi. Peki, şimdi ne olacak?

Yazı: Barış Atayman

Avustralya denilince ilk akla gelenlerden biri, ülkeye has doğal yaşamın dünyaca meşhur üyeleri koala ve kangurulardır. Ülkeyi ziyaret edenler muhakkak bu hayvanları görür. Örneğin, Sydney şehrindeki Tarongo Hayvanat Bahçesi bu sebeple her yıl milyonlarca turisti ağırlar. 16 yıldır yaşadığım Avustralya’da, Türkiye ya da başka ülkelerden arkadaşlarla yaptığım görüşmelerde ilk muhatap olduğum sorulardan biri de sokakta kanguru ve koalaların dolaşıp dolaşmadığıdır.

Adaya özgü bu iki iki canlı arasındaki popülarite yarışını ise açık ara koalalar kazanır. Her ne kadar asla geri adım atamayan ve daima ileri doğru hareket eden kanguru Avustralya devletinin resmi simgesi olma onuruna sahip olsa da, çiftçiler ürünlerine zarar veren bu saldırgan, başına buyruk ve aşırı üreyen türe sıcak bakmaz. Küçük bir bebeğin uyurken sarılmak isteyeceği tüylü ve yumuşak huylu koala ise popüler kültürde yeniden üretilmiş sembol ve türevleriyle herhalde dünyada herkesin kalbinde yer etmiştir.

Jeolojik olarak yaklaşık 35 milyon yıldır diğer kıtalarla herhangi bir kara bağlantısı olmayan Avustralya’nın aynı zamanda coğrafi konumu dolayısıyla kendine has bir iklimi vardır. Bu sebeplerle, ağır ağır Güneydoğu Asya’ya doğru sürüklenen 7.6 milyon kilometrekarelik kara parçası, benzersiz bir flora ve faunaya sahiptir. Kıtadaki yaklaşık bir milyon yaşam formu ve canlı türlerinin yüzde 80’i de bu coğrafi izolasyonun bir sonucu olarak dünyanın başka yerinde görülmez.

Koalaların da bilinen tek yaşam alanı, Avustralya kıyı şeritlerindeki ormanlık alanlardır. Etimolojik olarak “koala” adının Sydney bölgesi yerli kabilelerinden Dharug lisanındaki “gula” ya da “gulamany”, yani “bir şey içmeyen” anlamındaki kelimeye dayandığı düşünülür. Kıtada 65 bin yıldır yaşayan yaklaşık 250 farklı Aborjin kabilesinin hikâye ve efsanelerinde de koala yer alır. Bu efsanelerden ve inançlardan belki de en anlamlısı, koalaların kendilerine saygısızlık edildiğinde büyük çoraklık ve sel felaketleriyle insanları cezalandırabildiğine dönük inançtır.

KARA YAZ’DAN SONRA

Kıtada bulunan fosiller, koalaların atalarına yaklaşık 25 milyon yıllık bir geçmiş biçiyor. Ancak habitatları kentsel alanlar, tarlalarla bölünen ve son büyük orman yangınlarında ciddi tahribata uğrayan koalalar, Uluslararası Doğayı Koruma Birliği tarafından 2016’dan bu yana “yok olma tehlikesindeki tür” olarak sınıflandırılıyor. Koalaların sayısı 1984-2012 yılları arasında yüzde 28 azaldı. Yangınların görünür kıldığı doğal yaşam alanları tahribatı, büyüyen nüfus için açılan yeni yerleşim birimleriyle yavaş yavaş bu canlıları evlerinden göçe zorluyor.

Günün yaklaşık 17 saatini Avustralya ormanlarında, okaliptüs ağaçlarında uyuyarak geçiren koalaların, 2019-20 yıllarındaki Kara Yaz yangınlarında, nüfusunun üçte birini (yaklaşık 5 bin) kaybettiği tahmin ediliyor. Sadece Yeni Güney Galler eyaletinde koala habitatlarının yüzde 24’ü yangınlardan etkilendi. Ülkenin en büyük koala koruma örgütü, doğada sadece 50 bin koala kalmış olabileceğini belirtiyor. Onların çoğu da altüst olmuş yaşam alanlarında hayatta kalmaya çalışıyor. Koronavirüs salgını öncesi kıtayı karanlık bir duman bulutuna boğan ve aylarca süren yangınlar, Türkiye yüzölçümünün yarısı kadar alanı yok etmişti. Televizyon ekranlarında günlerce süren felaketin kurbanları olarak yansıyan ve itfaiyecilerin elleriyle su verdiği vücudu yanıklar içindeki koalalar, dünyanın her yerinde büyük üzüntüye yol açmıştı.

Yangınlar şimdilik bitti ama haberler iyi değil. Bu yılın Şubat ayında, Avustralya federal hükümeti, koalaları “nesli tükenmekte olan tür” olarak sınıflandırdı. Bu durum, Queensland, Yeni Güney Galler ve Avustralya Başkent Bölgesi için geçerli. 2020 yılında yayınlanan bir rapor da, acil eyleme geçilmezse koalaların 2050 yılında neslinin tükenebileceği tespitinde bulunmuştu. WWF-Avustralya’dan bilim insanı Stuart Blanch, “Koalalar sadece 10 yıl içinde listede isimleri bile yokken, ‘hassas tür’ ve ardından ‘nesli tükenmekte olan tür’e geriledi. Bu, şoke edecek kadar hızlı bir düşüş. Alınan karar güzel ancak güçlü yasalar ve arazi sahipleri için teşviklerle desteklenmediği sürece koalaları yok oluştan kurtarmaya yetmeyecek” diyor. Üstelik iklim değişikliği Avustralya’da etkili oldukça ve koalaların tükettiği okaliptüs yapraklarının kalitesi düştükçe, durumun daha da dramatik bir hal alması kaçınılmaz görünüyor.

Bu atmosferde, Sydney şehrinin de içinde bulunduğu Yeni Güney Galler eyaleti, koalaların doğal yaşam alanlarının restorasyonu ve nüfusunun artırılması için 193.3 milyon dolarlık (yaklaşık 2.2 milyar TL) bir bütçe ayırdı. Bu bütçenin büyük kısmı, 47 bin hektarlık doğal alanın yeniden yapılandırılması için kullanılacak. Yine federal hükümet, koala nüfusunun korunması ve canlandırılması için 50 milyon dolarlık bütçe ayırdı.

Koalaları Koruma Vakfı ise hükümetlerin büyük yangınları takiben aldığı kararları olumlu karşılaşa da sorunun yalnızca yangınlardan kaynaklanmadığını belirtiyor. Vakfa göre, koala popülasyonu on yıllardır doğal yaşam alanlarının tahribatı sebebiyle azalıyor. Ormanlık alanların maden, tarım ve yeni inşaat sahası olarak kullanıma açılmasının koala popülasyonlarını tehdit ettiğini bildiren vakıf, iklim değişikliği sebebiyle yaşanan kuraklık ve aşırı sıcak dalgalarının da doğanın bu narin ve zarif varlıklarını tehdit ettiğini belirtiyor.

Vakfın başkanı Deborah Tabart, birkaç ay önce İskoçya’nın Glasgow şehrinde düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Zirvesi sırasında, Scott Morrison hükümetinin ormanlık arazilerin korunması için yeterince güçlü taahhütlerde bulunmadığını söyledi. Tabarat’a göre, Avustralya hükümeti nezdinde bir arazinin ormanlık alan sayılması için yüzde 20’sinin ağaçlık olması ve bu ağaçların boyunun 2 metre olması yetiyor. Yani arazideki ağaçların yüzde 80’i kesilebiliyor. Koalaların doğal yaşam alanı olan ağaçlar ise en az 10 metre yüksekliğinde.

Konun tamamı Atlas’ın Mayıs 2022 sayısında. Almak için tıklayın!

 

Benzer Yazılarımız

Yorum Yap