Anasayfa KeşfetDoğa Coğrafya HAYAT AĞACI BAOBAB

HAYAT AĞACI BAOBAB

Harika Pelin Şengül

Gövdelerinde muazzam miktarda su depolayan Afrika baobabları en kurak bölgelerde bile hayata tutunuyor, hatta bin yıldan fazla yaşayanları dahi var. Yeni bir araştırma, Afrika’daki baobab popülasyonlarının çoğunun sağlıklı olduğunu gösterdi.

 “Hayat ağacı” olarak da adlandırılan, boyları 25 metreye, çapları 15 metreye varabilen Afrika baobab ağaçları (Adansonia digitata), savanlarda yaşayan topluluklar için çok önemli. 17 yıldır baobab ağaçlarını araştıran Güney Afrika Cumhuriyeti’nin Witwatersrand Üniversitesi’nden Dr. Sarah Venter, bu ağacın yüzyıllardır gıda, lif ve ilaç kaynağı olarak kullanıldığını, 300’den fazla farklı kullanım alanının tanımlandığını söylüyor. Venter, radyokarbon tarihleme yöntemiyle bin yıldan uzun süredir yaşayan baobab ağaçlarının tespit edildiğini de belirtiyor. Venter ve ekibinin hazırladığı Little BIG BAOBAB kitapçığına göre, bu ağaçların gövdelerinin yaklaşık yüzde 70’i sudan oluşuyor. Hücrelerinde büyük miktarda su depolandığı için Afrika’nın en kurak bölgelerinde bile hayatta kalabiliyorlar. Kitapçığa göre, sert kabuklu baobab meyvesi 2 kilogramdan fazla ağırlığa ulaşabiliyor ve 400’den fazla tohum içerebiliyor. Tohumların etrafında kuru bir meyve tozu oluyor. Yüksek vitamin ve mineral içeriği nedeniyle baobab meyvesi artık “Afrika’nın süper meyvesi” olarak tanımlanıyor.

Dr. Venter, The Conversation için yazdığı, 2024’de Nature Plants’te yayımlanan araştırmasından söz ettiği makalesinde, 2023 yılı boyunca Botsvana, Güney Afrika, Namibya ve Zimbabve’yi dolaşıp bölgedeki baobabları ve aralarında dünyanın en büyük baobabı olan Sagole’ün de olduğu 13 yaşlı, devasa ağacı ziyaret ettiğini belirtiyor. “Baobabların dayanıklılıkları beni giderek daha fazla etkiledi” diyen Venter, Afrika’daki baobab popülasyonlarının çoğunun genel olarak sağlıklı olduğunu, ölüm oranlarının son derece düşük olduğunu ifade ediyor. 

2018’de Nature Plants’te yayımlanan bir araştırma, 2005-17 yılları arasında incelenen 13 yaşlı baobab ağacının dokuzunun ya tamamen öldüğünü ya da gövdelerinin önemli bir kısmının çöktüğünü ortaya koymuştu. Ölenler arasında Zimbabve’de bulunan, 2 bin 500 yaşında olduğu hesaplanan bir ağaç da vardı. Venter, “Gözlemlerim Afrika’daki baobabların iklim değişikliğinden dolayı öldükleri fikrini kesinlikle desteklemiyor” diyor ve şunları söylüyor: “Yalnızca Zimbabve’de 4 milyon kadar baobab ağacı olduğu tahmin ediliyor. Bu, Afrika’daki toplam baobab nüfusunun yalnızca küçük bir kısmını oluşturuyor. Yetişkin baobabların ölüm oranı son derece düşük ancak fillerin bulunduğu bölgeler bu duruma istisna oluşturuyor.” 

Dr. Venter, fillerin kurak mevsimlerde baobabların kabuğunu yediğini, bu nedenle fil popülasyonu çok artarsa ağaçların fazla hasar görebileceğini ifade ediyor. Aslında baobabların kabuklarını yenileyebilme özellikleri var; lifli kabukları halat yapmak veya kumaş dokumak için soyulsa bile yerlerine yenisi geliyor. Fakat fazla hasadın ciddi hasar oluşturabileceği belirtiliyor.

FOTOĞRAF: NORBERT HENTGES/ISTOCK – MUHTEŞEM DEVLER

Witwatersrand Üniversitesi’nden Dr. Sarah Venter, baobab ağacının yüzyıllardır gıda, lif ve ilaç kaynağı olarak kullanıldığını, 300’den fazla farklı kullanım alanının tanımlandığını söylüyor.

Benzer Yazılarımız

Yorum Yap