Anasayfa Atlas Rotaları AND DAĞLARI KUTSAL VADİ

AND DAĞLARI KUTSAL VADİ

Harika Pelin Şengül
İçindekiler
      1. DAĞ RUHLARI

İnka İmparatorluğu’nun ve onlardan önce var olanların izlerine, geleneklerine, inançlarına açılan görkemli bir kapı Kutsal Vadi. Peru’nun bu bölgesinde, And Dağları’ndan inen suların Samanyolu’nun yeryüzündeki yansıması olduğuna ve akışının bu kozmik dengeyi takip ettiğine inanılıyor. Urubamba Nehri’niden efsanevi Machu Picchu’ya varan bu güzergâhta, zengin arkeolojik alanlar ve mistik ritüellerle dolu kasabalar uzanıyor.

YAZI: ZEHRA NAZLI  /   FOTOĞRAFLAR: MAHMUT KOYAŞ

Kutsal Vadi’nin hikâyesi dağların kalbinde başlar, Urubamba Nehri boyunca akıp gider. Masmavi gökyüzünü delercesine gururla yükselen görkemli dağ zirvelerinden, eriyen kar suları sessizce aşağıya süzülerek vadiyi besleyen nehre karışır. Nehir, dar geçitlerden geçer, kayalıkların üzerinden çağlayarak altın güneş ışığında parıldayan şelaleler oluşturur. Sonunda yolunu bulur ve vadi boyunca kıvrılarak ilerler. Geçtiği her yere can verir, değdiği her yere bereket taşır. Gölgeler dağların eteklerinde süzülürken, vadinin yeşili nehrin cömertliğiyle yeniden filizlenir. Su, vadinin yeşil örtüsünü dokur. Nehrin kıyısından başlayıp dağ zirvelerine kadar uzanan, yüzyıllardır vadiyi yurt edinen And insanlarının özenle şekillendirdiği teraslı tarlalara kadar ulaşır. Dağların göğsüne işlenmiş bu teraslı tarlalar, doğanın kudretini kucaklar. Su; dağı, toprağı ve insanı birbirine bağlayan bir yaşam döngüsü başlatır.

İşte Kutsal Vadi’yi büyülü kılan şey tam da budur! Doğanın ihtişamıyla insanın uyum içinde var olduğu, birbirine sıkıca dokunmuş manzaralar. Onlar birbirine bağlı, birbirine hayat veren  bir bütünün parçalarıdır. Özne, nesneden ayrılmaz. Zaten And dünyasında her şey öznedir. Her biri, diğerinin varlığıyla ayakta durur ve bu karşılıklı ilişki, topluluğun temelini oluşturur. And halkı doğayı ele geçirmeye çalışmaz; onunla birlikte var olur. Yerli Quechua dilinde “sahip olmak” diye bir ifade yoktur. “Sahibim” diyemezsiniz. Sahip olduğunuz her şey; mallar, kaynaklar, hatta güç ve otorite aslında sizin değildir; sadece sizinledir (ya da değildir). Bu düşünce tarzı her şeyi değiştirir!

DAĞ RUHLARI

Kutsal Vadi, Quechua dilinde “Willka Mayu”, yani “Kutsal Nehir” olarak bilinir. Bu isimlendirmenin nedeni, And dünya görüşüne göre Dünya’nın evrenin makrokozmosunu taklit eden bir mikrokozmos olarak algılanmasıdır. And halkı, “Kutsal Nehir” diye andığı Vilcanota Nehri’nin Samanyolu’nun (Amaru Mayu: Yılan Nehri) yeryüzündeki yansıması olduğuna ve akışının bu kozmik dengeyi takip ettiğine inanır. Kutsal Nehir, gökyüzündeki Yılan Nehri’nin Dünya’daki karşılığı ve tamamlayıcısıdır. Andlar’ın parçası Vilcanota sıradağlarının buzullarından doğan nehir vadiye vardığında “Urubamba Nehri” adını alır ve Amazon ormanlarının derinliklerine kadar iner. 

And insanı için her dağın kendi ruhu, kendi adı ve koruduğu kendi alanı vardır. Böylece her bölgenin kendine ait bir “Apu” veya koruyucu dağı bulunur. Kutsal Vadi isminin bir diğer nedeni de rotası boyunca “Apus” adı verilen heybetli dağlardan; özellikle de Ausangate (6384 metre), Salkantay (6271 metre) ve Salkantay’ın eşi kabul edilen Verónica Dağları’ndan (5893 metre) eriyen kar sularıyla beslenmesidir. Vadi boyunca zirveleri sürekli karla kaplı Pitusiray, Sahuasiray, Verónica ve Chicón dağları yükselir. “Apus”, dağ ruhlarına verilen isimdir ve Quechua dilinde “Rab” anlamına gelir; büyük bir saygıyı ifade eder. Bu kelime, özellikle büyük önem taşıyan ve karla kaplı dağlar için kullanılır. Vadi, İspanyolcada da İnkaların inşa ettiği antik kaleler ve tarihi yapılarla dolu olduğu için “El Valle Sagrado de los Incas,” yani “İnkaların Kutsal Vadisi” olarak anılır.

İnka İmparatorluğu bu geniş coğrafyanın en bilinen uygarlığı olsa da, onlardan önce var olan birçok kadim kültür And Dağları’nın sert koşullarına uyum sağlamış ve bu bölgeyi yurt edinmişti. Kutsal Vadi’deki İnka öncesi uygarlıkların tarihi, ilk tarımsal faaliyetlerin izlerinin bulunduğu MÖ 800 civarında yaşamış Chanapata kültürüne kadar dayanıyor. Chavín, Qotacalla, Killke kültürleri ve Wari İmparatorluğu, 1420’de İnkaların bölgeye hâkim olmasına kadar And Dağları’nda varlığını sürdürmüştü. İnka İmparatorluğu 15’inci yüzyılda Kutsal Vadi’yi ele geçirerek, inşa ettiği teraslar ve sulama sistemleriyle bölgeyi tarım merkezi haline getirdi, aynı zamanda bölgeyi dinî ve kozmolojik törenler ile askerî karargâh olarak da kullandı. İnkalar 1532’de İspanyolların gelişine kadar burada varlıklarını sürdürdü. 

Machu Picchu, antik İnka İmparatorluğu’nun en tanınmış yüzüyse, Kutsal Vadi de onun kapısı; onun coğrafyasına ve dünya görüşüne adım atmanın en güzel yoludur. Kutsal Vadi, Cusco’ya 30 kilometre uzaklıktaki İnka kenti Pisac’tan başlayarak Machu Picchu’nun başlangıç karargâhı olan Ollantaytambo’ya kadar uzanan; anıtsal kaleler, zengin arkeolojik alanlar, canlı pazarlar ve mistik ritüellerle dolu kasabaları barındıran bir açık hava müzesi gibi.

KONUNUN TAMAMI ATLAS’IN 378. SAYISINDA. ALMAK İÇİN TIKLAYIN!

Benzer Yazılarımız

Yorum Yap