MS 9-10’uncu yüzyıla ait olduğu ve Filistin’den geldiği tahmin edilen Besmi Adası Batığı, Antalya’da Kaş açıklarında, denizin dibinde uzun mavi uykusuna devam ediyor. Ali Ethem Keskin, Besmi Adası Batığı Sualtı Kurtarma Kazısı’na dahil oldu ve ilk dalışları Atlas için yazdı.
YAZI VE FOTOĞRAFLAR: ALİ ETHEM KESKİN
Yüzeyden uzaklaştıkça giderek koyulaşan lacivertin içinde Akdeniz’in derinliklerine doğru ilerliyordum. Taşıdığı onca macera ve hikâyeyle birlikte yüzlerce yıldır dipte yatan batık nihayet karşıma çıktı, hemen yakında da “pitos” adı verilen iki saklama kabı göze çarpıyordu. Onları görünce bir an eski denizcileri düşündüm; gemileri fırtınaya yakalanınca içine düştükleri telaşı, güvertede yaşananları, neyi kurtarıp neyi bırakacaklarına dair kararsızlıklarını ve sonunda gemilerinin suya batışını hayal ettim…
Besmi Adası Batığı, Antalya’nın Kaş ilçesinin açıklarında, denizin dibinde uzun uykusuna devam ediyor. Akdeniz Üniversitesi’nin sürdürdüğü sualtı kazı çalışmaları bize bu batıkla ilgili yeni bilgiler verirken, Akdeniz’in denizcilik tarihi, ticareti ve ekonomisini de daha iyi anlamamızı sağlıyor.
Benim bu sualtı arkeoloji çalışmasına dahil oluşumun ilk adımıysa uzaklarda, İstanbul’da atıldı. Her şey 27-28 Eylül 2024’te Galatasaray Üniversitesi’nde düzenlenen Avrupa Bilim Şenliği’nde başladı. Avrupa Birliği’nin desteklediği SCIENCEinBLUE Projesi’nin bir parçası olan şenlik, kamuoyu ve medyaya sualtı bilimi ve teknolojisini daha yakından tanıtmayı, bilimsel dalış mesleğini desteklemeyi amaçlıyordu. Şenliğin paydaşlarından olan Akdeniz Üniversitesi de İlk Öğrenim Öğrencileri İçin Denizlerin Mirası Atölye Çalışması için oradaydı. Ben de bu çalışmayı görüntülüyordum. Atölyeden sonra Akdeniz Üniversitesi Sualtı Arkeolojisi Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Doç. Dr. Hakan Öniz ile sohbet etmeye başladık. Bana Ekim ayı ortasında yeni bir sualtı kazısına başlayacağını ve beni de kazı ekibinin bir üyesi olarak görmek istediğini söyledi.
Hemen başvuru için resmi formları doldurup kendisine ilettim. Çok heyecanlanmıştım. Daha önce de birkaç kez arkeolojik sualtı kazısına katılmıştım, ancak bu kez durum biraz farklıydı. Zira Sualtı Arkeolojisi Araştırma ve Uygulama Merkezi’nin kullandığı, tamamen sualtı arkeolojisine yönelik tasarlanmış bir gemisi vardı. Bu, yapılacak çalışmalar için yepyeni ufuklar açacaktı.
Ertesi gün dalış ekipmanlarını gözden geçirerek hazırlanmaya başladım. Bir hafta sonra Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü Kazılar ve Araştırmalar Daire Başkanlığı’ndan izin yazısı da gelince Besmi Adası Batığı Sualtı Kurtarma Kazısı’nın ekip üyesi oldum. Artık 14 Ekim günü başlayacak çalışmaya hazırdım.
KONUNUN TAMAMI ATLAS’IN 378. SAYISINDA. ALMAK İÇİN TIKLAYIN!