Anasayfa Atlas Rotaları Yeşil rota: Trenle Batı Karadeniz

Yeşil rota: Trenle Batı Karadeniz

Meltem

Trenle Batı Karadeniz turu nasıl yapılır? İstanbul çıkışlı trenle Batı Karadeniz turu şu sıralar oldukça popüler. Rotanın ilk durak noktaları Filyos, Zonguldak, Yeşilyenice, Karabük’te gezilecek yerler Atlas Kasım 2019 arşivinden:

Etkileyici bir karışım: Issız kumsallar, kömür yüklü katarlar, dev ağaçlar, Yörük köyleri ve Karadeniz’in kumlara gömülmemiş tek antik şehri… Zonguldak ve Karabük sınırlarında, Batı Karadeniz hattındaki Yeşil Rota’nın vaatleri sadece nostalji değil, bolca da sürpriz içeriyor.

Yazı: Özlem NUMANOĞLU

Atlas dergisinin Mart 1995 sayısının kapağında, Yenice Ormanları’ndaki bir demiryolu köprüsünden geçen bir kömür katarının fotoğrafı vardı. Sonbahar giysisini kuşanmış o rengârenk ormanın ve kırmızı trenin görüntüsü daha lisede aklıma kazınmış. Çeyrek yüzyıl sonra, otoban kenarından o beton kemerli köprüye bakıyorum; adı Balıkısık. Hâlâ hatırladığım kadar güzel. Daha da güzeli, o büyülü Süha Derbent fotoğrafındaki gibi üzerinden hâlâ trenler geçiyor.

Sis örtüsü altında Yenice ormanları. Fotoğraf: Aşkın Uzunkara

ZONGULDAK, BARTIN VE KARABÜK

Demiryolu bölgenin vazgeçilmezi, çünkü Türkiye’nin yegâne taşkömürü havzası, günümüzdeki sınırlarıyla Zonguldak, Bartın ve Karabük’ü kapsıyor. Bu havzada köstebek yuvasını andıran maden ocakları yerin derinliklerine iniyor, maden işçileri bu ışıksız dünyada kanla başla mesleklerini icra ediyor. Kömür 200 yıl önce bölgenin yazgısını değiştirmeye başlıyor. Enerji ve ardından demir sanayiindeki gelişmeler Cumhuriyet döneminde de artarak devam ediyor.

Bölgeyi ören demir ağlar işte o günlerin mirası. Emektar yük trenleri bugün de maden ocakları, fabrikalar, enerji santralleri ve limanlar arasında mekik dokuyor.

Safranbolu’da 2 bin tarihi ev, doğaya ve komşuya saygı geleneğiyle inşa edilmiş. Fotoğraf: AKARE AJANS

ZONGULDAK-ANKARA TREN HATTI

Eskiden Karaelmas Ekspresi’nin yolcu taşıdığı Zonguldak-Ankara tren hattı, bugün Çankırı ve Ankara ayaklarındaki bakım-onarım çalışmaları nedeniyle işlemiyor. Hattın şimdilik bizi ilgilendiren bölümü ise Zonguldak’tan Karabük’e uzanıyor. Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı’nın Yeşil Rota projesi kapsamında, biz de bu hattın bir bölümünde makinist kabininde yolculuk etme şansı bulduk. Yolculuğun ilk etabı, Zonguldak merkez garında başlayıp Filyos’ta sona erdi. 19 yıllık makinist Zeki Benli (43) kontrolündeki trenimiz köy ve kasabalarda yolcu indirip bindirdi, kırsal alanlardan geçti, tünellerin karanlığından Karadeniz’in gri-beyaz ışığına ve kumsallara çıktı. “Uyuyakalmışım, niye beni uyandırmadın?” diye fırça atan yolcudan, makinist şakalarına nefis yol öyküleri dinledik Zeki Bey’den. Dediğine göre tren eskisi kadar dolu değil, ama Karaelmas Ekspresi raylara dönerse Doğu Ekspresi gibi, bölgeye turist taşıyabilir.

Tios antik kentinden Filyos’a bakış. Fotoğraf: Özlem Numanoğlu

FİLYOS’TA MOLA VERİN

Bu hatta Doğu Ekspresi’ndeki gibi yataklı, yemekli vagonlar bulunmuyor. Ama rahat koltuklar, geniş camlar, raylardan gelen ses, biletinizi kontrol eden kondüktör ve ara duraklarda inip binen simitçiler bu yolculuğun nostaljik artıları. Üstelik Filyos yolunda sağ tarafta Kestane Dağı, sol tarafta Karadeniz’in uçsuz bucaksız plajları trene eşlik ediyor. Yaklaşık 40-45 dakikalık bu yolculuğu ister uzatır, ister Filyos’ta bir mola verirsiniz. Bence bir mola verin. Ama burada konaklamayacaksanız, mutlaka sonraki trenin saatini öğrenin!

İLK DURAK FİLYOS

Zonguldak’ın Çaycuma ilçesine bağlı Filyos, alabildiğine uzanan kumsalıyla yazın popüler bir sahil beldesi. Sonbaharda ise ıssız sahili bir şehir yorgunu için cennetle eşdeğer. Tepesindeki Tios (Tieion) antik kenti özellikle önemli, çünkü Karadeniz kıyılarındaki Yunan-Roman kentleri arasında, modern yerleşimler veya alüvyon-kum-çakıl altında kalmamış bilinen tek örnek. Yunan tarihçi Strabon vaktiyle bu yerleşimin önemsiz bir kasaba olduğunu yazmış, ama İÖ 7’nci yüzyıldan kalma kent, günümüz arkeolojisi için gerçek bir hazine. Altı yıldır kazılan kentte kale, sahil surları, su kemeri, tonozlu galeri, tiyatro, savunma kulesi ve mezarlar görülebilir. Filyos Kuş Cenneti yakınlarda, ön tarafta ise Karadeniz sonsuza uzayıp gidiyor.

Safranbolu merkezi.

ANTİK KENTİN KOYNUNDA ORTAÇAĞ SARNICI

Burada günbatımı sihirli bir an. Deniz uçuk pembeye boyanırken balıkçı tekneleri limana dönüyor. Derken bir kömür katarı gümbürtüyle geçiyor. Bunlar yeterince etkileyici bir karışım değilmiş gibi, antik kentin koynunda bir de ortaçağ sarnıcı saklanıyor. Kentin taş basamaklarının plaja indiği noktada, deniz seviyesinin altında. Kumsaldan sarnıcın karanlığına girmek az bulunur bir deneyim. Ama şimdilik sadece bilim insanlarına açık.

Günü Filyos’ta batırmak isterseniz, kendinize direnmeyin. Sahilde mütevazı bir otel bulun ve taze balık ve yeşilliklerle kendinize bir ziyafet çekin.

İSMİYLE MÜSEMMA YEŞİLYENİCE

Ertesi sabah saat 8.15’te Filyos Tren İstasyonu’ndan yolculuk Yeşilyenice’ye. Bir saati aşan bu yolculukta tren camından gördükleriniz, göreceklerinizin teminatı: Gövdelerini sarmaşık sarmış ulu ağaçlar, kıvrım kıvrım dereler bir Yenice önizlemesi. Ne de olsa Karabük’ün Yenice ilçesi, tropik bölgeler dışında dünyada pek az ormanda görülebilecek kadar çok sayıda ağaç türünü barındırıyor. Avrupa’nın biyolojik çeşitlilik açısından en değerli ve acil korunması gereken 100 ormanından, Türkiye’nin de dokuz sıcak bölgesinden biri. Yeşilyenice İstasyonu’nda trenden indiğinizde bu gerçeği gözleriniz hemen anlamıyor belki, ama ciğerleriniz saniyesinde farkı fark ediyor.

Yörük Köyü, Karabük sınırlarında yer alıyor. Fotoğraf: Özlem Numanoğlu

YENİCE’DE ÖNCE MEŞELER SARARIR

Yüzde 85’i gür yeşil örtüyle kaplı Yenice’nin ormanlarını bir günde keşfetmek imkânsız. Kamp alanları mevcut, ama bu size göre değilse Ihlamur Teras ve Bungalov Konaklama Tesisi bu açığı kapatabilir. Ormanın bazı kısımları güneş ışığına geçit vermeyecek denli sık ağaçlarla kaplı. Bazı ağaçlar ise öylesine çap ve boyutlara ulaşmış ki, kollarınızla gövdelerini kavrayamıyorsunuz. Yürüyüş ve bisiklet parkurları kaybolma tehlikesine karşı işaretli. Birkaç saatlik kısa parkurlar da var, birkaç güne yayılan uzun rotalar da… Size uygun olanı seçin ve acele edin. Çünkü Yenice’de önce meşeler sararırmış. Mesailerine ufaktan başladılar bile…

YAKIN ÇEVREDE GÖRÜLECEK YERLER

YAKIN ÇEVRENİN İLK 3’Ü

  • Maden Müzesi (Zonguldak)

Türkiye’nin ilk ve tek maden müzesi. Modern ve interaktif tasarımı dolu dolu, ilgi çekici bir içerikle güçlendirilmiş. Yanı başındaki Türkiye Taşkömürü Kurumu’na ait Eğitim Ocağı maden işçilerinin eğitimi için kullanılıyor, ama önceden haber vermek kaydıyla gruplara açılıyor. Son derece etkileyici bir deneyim.

  • Safranbolu (Karabük)

UNESCO Dünya Mirası Listesi’nin gururlu üyesi. İlçeye karşıdan bakınca sanki 18-19’uncu yüzyıl Anadolu’sunu görüyorsunuz. Gitmeden önce belgeselci Suha Arın’ın 43 yıl önce çektiği Safranbolu’da Zaman belgeselini izleyin. Mekânlar buraya sığmaz, ama lokum ve safran alışverişi olmazsa olmaz. Karabük merkez istasyonuna dokuz kilometre mesafede. Taksi veya minibüsle geçilebilir.

  • Yörük Köyü (Karabük)

Safranbolu’nun mini versiyonu. 14’üncü ve 15’inci yüzyılların Yörükleri yerleşik hayata geçmiş ve günümüze nefis sivil mimari örnekleri bırakmışlar. Sipahioğlu Gezi Evi, Çamaşırhane ve meydandaki soprano Leyla Gencer büstü görülmeli. Karabük’e 14 kilometre, Safranbolu’ya altı kilometre uzaklıkta. Aralıklarla minibüs bulunuyor.

İSTANBUL ÇIKIŞLI BATI KARADENİZ TURU NASIL YAPILIR?

NASIL GİDİLİR?

İstanbul’dan Zonguldak’a direkt uçuşlar mevcut. Bu yazıda söz edilen türden bir yolculuğa, Havalimanı Tren İstasyonu’ndan başlanabilir. Zonguldak-Karabük arası trenle yaklaşık iki buçuk saat içinde geçilebiliyor. Ancak buradan Çankırı ve Ankara’ya ilerlemek şimdilik mümkün değil; bu hattaki bakım-onarım çalışmaları devam ediyor. Şehir içi ulaşım alternatifleri ve tren seferleri için: www.yesilrota.org

Benzer Yazılarımız

Yorum Yap