Anasayfa KeşfetDoğa Coğrafya Kayaları öğrenmek: Istrancalar

Kayaları öğrenmek: Istrancalar

Meltem

Trakya bölgesine İstanbul’dan açılan kapılardan biri, aynı zamanda olağanüstü Istranca Ormanı’na götürüyor doğaseverleri. Burası, çadırcılar için uygun alanlar sunduğu gibi, kaya tırmanışı eğitimi, antrenmanı yapan gruplar için değişik zorlukta olanaklar sunuyor.

YAZI: Yıldırım GÜNGÖR

Yağdı yağacak. Ancak sert esen lodos bulutların yağmur bırakmasına izin vermiyor. İki gündür esen lodos Istranca ormanlığının ağaçlarında yaprak bırakmamış. Havalar sıcak gitmeyip de kar zamanlıca yağmış olsaydı bembeyaz olacaktı yolumuz.

Oysa orman içinde bazı noktalarda derinliği bazen 50 santimetreyi bulan çamurla kaplı bir yolda ilerliyoruz. Şikâyetçi miyiz? Asla. Doğada olmak sadece temiz havayı solumak değildir; bazen kafamızın üzerinde dolanan alıcı kuşları izlemek, bazen de çamurda debelenmektir.

Ayrı bir haz verir bunların her biri kıymetini bilene. Belki geri döndüğümüzde epey bir hırpalanmış olacağız, ama bir hafta sonunu yine doğada geçirmiş olmanın motivasyonuyla başlamış olacağız haftaya. Arabayı park edip iner inmez etrafımı köpekler sardı. Yemek getirdiğimi sandılar sanırım . Yanımda onlara yetecek yiyecek yoktu. Ancak onlara verecek bir şeyim vardı. Çocukluğum köpeklerle geçtiği için sadece yiyecek için gelmediklerini çok iyi biliyordum. Onlar sevgi de istiyorlardı. Yaklaşık yarım saat tek tek tüm köpeklerin başını okşadım, sevdim. Sıraya girdiler, sevilme sıralarını beklediler. Onlara göstereceğiniz bu ilgi en az vereceğiniz yemek kadar önemli. Ancak eğer yemek getirmişseniz ya yemek vermeden sevin, ya da yemekleri bitince. Bir köpeği, kendi köpeğiniz bile olsa asla yemek yerken rahatsız etmeyin. Siz onu sevmeye çalışırken o önündeki yemeğin alınmak istediğini düşünebilir ve içgüdüsel olarak tepki verir. Ben önde, köpekler arkada, dik kayalıklara doğru ilerliyoruz.

Kimi kaynaklarda “Yıldız Ormanları” diye de anılan Istrancalar, İstanbul Çerkezköy’de başlıyor. Bölge, Ergene Havzası ve Terkos Gölü gibi tarihi su kaynaklarını da besliyor.

Istranca ormanlarında çok dik olmamakla birlikte 10 metre yüksekliğinde birçok kaya duvarı bulunuyor. Bunlar çok geniş bir alan kaplamadıkları için yoldan bakıldığında görülmüyorlar. Bu kayalıklardan kireçtaşı olanlar çok dik değil. Ayrıca dik olanları da oldukça çürük. Oysa kuvarsit kayası daha dik ve oldukça sağlam tırmanış rotaları barındırabiliyor.

Yürüdüğüm yolun sağından sakin sakin akan dereye bakarken ağaçların arasındaki kamp yerini gördüm. Kaya tırmanışı için buluşacağım arkadaşlarım oradaydı. Ben elimde olmayan nedenlerle gecikmiştim. Biraz ilerideki kayalıkların üzerinde birkaç kişi vardı. Kamp yerini geçtikten sonra ilk kez gelmenin merakıyla ilerledim. Eğitim için istasyon kurulmuş, eğitim çoktan başlamıştı bile; zira doğada sabah erken kalkılarak eğitime başlanır. Yaklaşık 10 metre yüksekliğindeki kaya bloğunun arkasından dolanarak eğitim yapan grubun yanına tırmandım. Bir grup eğitim için sırasına beklerken dağcılık antrenörü Mehmet Güngör ve ekibi iniş sırası gelen sporculara inişin detaylarını anlatıyordu.

Bir alışveriş merkezinde, veya sıcak bir odada olmak varken neden bu kötü hava koşullarında burada iniş yapmak için sıra bekliyorlardı. Aslında her sporda olması gereken bir şey yapıyorlardı bu insanlar.

Eğitim alıyorlardı. Çünkü söz konusu olan eğer dağcılık ise bitmek bilmeyen birçok eğitim almaları gerektiğini biliyorlardı. Aslında isteseler sırt çantalarını alarak dağlara gidebilirlerdi. Ancak bunun onların hayatına mal olacağını da bildikler için buradaydılar. Bu nedenle eğitimden vazgeçmiyorlardı. Bir dağcının çok uzun ve zorlu deneylerden geçmesi gerektiğini çok iyi biliyorlardı. Yaz temel eğitimiyle basit dağcılık bilgileri alan sporcular tecrübe kazandıkça ileri eğitimler alıyorlar. Önce yaz, ardından da kış eğitimleri alan bir sporcu yavaş yavaş dağcı adayı olmaya başlıyor. Bu arada eğitimleri uzun ve zorlu bularak bırakan ve dağlara gitmeye başlayan birçok dağcı ne yazık ki birçok tehlikeyle karşı karşıya kalıyor, dahası baş etmekte zorlanıyor.

Çiseleyen yağmur yerini birden güneşli bir havaya bırakıyor. Güneş tam ısıtmaya başlamışken hava tekrar bozuyor. Bu dengesiz hava durumu sporcuları asla rahatsız etmiyor. Onlar bu sakin bölgede doğanın ve eğitimin tadını çıkarıyor. Eğitimin sonlarına doğru eğitimini tamamlayanlar kampı toplamak için aşağı iniyor. Kısa bir süre sonra biz de arkalardan iniyoruz. Kamp kısa sürede toplanıyor. Daha sonra çöp torbaları çıkarılarak burada piknik yapanların bıraktığı çöpler de toplanıyor. Grup yola çıktıktan sonra etrafı dolaşıyorum. Doğa aslında bize o kadar çok şans tanıyor ki. Yapmamız gereken bir sabah erkenden yola çıkarak kendimiz doğanın kollarına bırakmak. Kısa bir süre sonra bu bir yaşama biçimi haline gelecek.

Kaya tırmanışı eğitimi için bölgeye gelen ekipler, çoğunlukla şafakla çalışmaya başlıyor.

REHBER  / ISTRANCALAR’A NASIL GİDİLİR?

İstanbul’dan giderken TEM’den çıktıktan sonra, Çatalca’ya girmeden çevre yolundan devam edeceksiniz. Çevre yolundan sonra Kırklareli tabelasını takip edin. Bu güzergâhta başta Gümüşpınar, Akalan, Kalfaköy olmak üzere birçok köy var. Bu köyleri çevreleyen ormanın içinde birçok kamp yeri ve kaya tırmanış bölgesi bulunuyor. Dönerken de Akalan’da, girmeden önce yolun kenarında kurulan pazardan kış sebzeleri satın alabilirsiniz. Kalfaköy’de kurulmuş olan Tarımsal Kalkınma Kooperatifi’nden yöredeki köylerde imal edilmiş çeşitli süt ürünlerinden alabilirsiniz. Özellikle pancar pekmezi varsa kaçırmayın derim. Bu bölgede konaklama yapılacak tesis yok. Biz her gittiğimizde en “lüks” konaklama seçeneği olan çadırı tercih ediyoruz.

Benzer Yazılarımız

Yorum Yap