Anasayfa KeşfetGezi İtalya’daki Bizans: Ravenna

İtalya’daki Bizans: Ravenna

Meltem

Üzüm yakutu, çivit mavisi ve lacivert, güvez ile ekru, kardinal kırmızısıyla altın sarısı, kiraz çiçeği, ya da şampanya moru… Ravenna mozaiklerinde kim bilir daha nice renk var. Bizans’ın batıdaki en önemli merkezidir burası. Hıristiyanlığın ilk zamanlarından günümüze dek mimari ve sanatsal özetidir. Zamanın kanaviçesidir. “Görmeden ölme” derler ya, onlardandır!

Yazı: Tevfik TAŞ      Fotoğraflar: Fatih BÖREKÇİ

 

Latinlerin “Theodoricus,” dedikleri, “Büyük” Theodoric (454-526), Roma İmparatorluğu’nun sonlarında İtalya’yı, dahası neredeyse tüm yarımadayı fetheden Ostrogotların kralıydı. Kentin hemen dışında başlayan geniş ormanlarıyla da ünlü Ravenna’nın eteklerindeki Theodoric Mozolesi’nin (Mausoleo di Teodorico) pek çok özelliği var, fakat bunlar arasında çatı yapısı öne çıkıyor: Yaklaşık 300 ton ve kütle taşlardan yapılmış. Bir de Theodoric’in lahiti burada olduğu için yerli halk burada kahkahayla gülünmesini pek istemiyor. Lahitin içi boş gerçi, çünkü kral Başpiskopos Müzesi’ndeki seçkinler şehitliğinde yatıyor, ama bu hasssiyet asırlardan beri sürüyor.

 

Ravenna’ya, diyelim ki denizden değil de kara, ya da demiryoluyla girdiniz. Fakat şehrin en önemli meydanı Piazza del Popolo’da durup derin bir nefes alsanız Adriyatik Denizi’nin kokusunu duyumsayabilirsiniz. Denizle kent arasında 8-10 kilometre gibi bir mesafe var ve kentle denizi birbirine büyük bir kanal bağlıyor. Fakat Ravenna, Adriyatik Denizi üzerindeki önemli ticari limanların ilk sırasında.

Sant’Apollinare Nuovo Bazilikası ile Ayasofya’nın sütunlarının benzerlikleri salt dönem akrabalığı değil. İkisi de Marmara (Prokonnesos) Adası’nın mermerlerinden yapılmış. Theoderic tarafından 500’lü yıllarda yaptırılan bazilika bir mozaik hazinesi. Yapıya ışık sağlayan pencerelerin üst kısmında, yani 12 metre yükseklikten sonra başlayan sahnelerin 13’ü kuzey duvarda ve Hz. İsa’nın mucizeleri tasvir ediliyor. Hz. İsa bu bölümde genç ve sakalsız. Güney duvarındaki 13 sahnede ise Hz. İsa’nın çilesini görürüz.

Pek çok kaynak “İtalya’nın Emilia-Romagna bölgesinin en büyük nüfuslu belediyesi ve tarih açısından en önemli kenti” der buraya.

Başpiskopos Müzesi (Museo arcivescovile di Ravenna); ilk katedralin mozaikleri, gotik devirden kalma Sant’Andrea Şapeli, Tarsus doğumlu Aziz Pavlus’un memleketinden giden ilk azizlerin hatıraları ve Kral Thedeoric benzeri seçkinlerin gömütü olan şehitlik gibi Hıristiyanlığın ilk evrelerindeki değerlerin toplu olarak görülebileceği bir yer.

 

İstanbullu ve kuşağının en önemli mimarlık tarihçilerinden biri olan Spiro Kostof’un sözleriyle başlamak da mümkün Ravenna’yı gezmeye: “Bizans’ı ve Hıristiyanlığı sanatının öyküsü ve mimari süreçleriyle okuyabildiğimiz iki İstanbul vardır yeryüzünde; ikincisi Ravenna’dır.”

Ravenna’yı gezecekler için kent surları aslında doğal bir kroki. Duvarın iç yüzü sanat tarihinde bir devirden sonranın abecesi gibi.

Şehrin en önemli meydanı Piazza del Poppolo’ya açılan caddeler günün büyük bölümünde kalabalık.

Örneğin tarihi surların 150 metre kadar doğusunda, Galla Placidia’nın, Aziz Yuhanna anısına, 424-434 yıllarında yaptırdığı San Giovanni Evangelista Kilisesi aslında antik devirden sonra tiyatro sanatının değiştiği yerlerden biri değil sadece; aynı zamanda farklılaşan kilise müziğiyle birlikte klasik müziğin yeni adımlarının da tanığı.

Çünkü 4 ila 6’ncı yüzyıllara götürüyor bu duvarlar bizi. Dinleyeni uçuran mitolojileriyle antik dönem sandıklarını toplayıp gitmiştir bu çağlarda, artık Roma ile Bizans devri dörtnala koşmaktadır. Yüksekçe bir yer bulduğunuzda San Giovanni Evangelista Kilisesi’yle birlikte, az ilerideki Sant’Apollinare Nuovo Bazilikası (Basilica di Sant’Apollinare Nuovo) ve Ariusçular Vaftizhanesi’ni (Battistero degli Ariani), Galla Placidia Mozolesi’ni de (Mausoleo di Galla Placidia) dıştan görebilirsiniz. 

Ravenna’nın tarihi merkezine araç girişi kısıtlı, ulaşımda ağırlıklı olarak bisiklet kullanılıyor.

Bu kentten elbette pek çok sanatçı düşünür gelip geçmiş, ama ikisi çok önemli. Salt İtalyan Rönesans edebiyatını ve resim sanatını değil, yeryüzü sanat kültürünü asırlardır etkileyen Şair Dante Alighieri ve Ressam Giotto di Bondone gibi iki dehanın hasbihal ettikleri yer.

Tepeden tırnağa mozaikten bir yapı düşünün, Aziz Vitale Bazilikası tam da bu.

 

Sanat tarihine azıcık meraklı olanlar, bu sanat ve mimari topluluğu içinde İstanbul’u bir kez daha yaşıyor; çünkü İstanbul’daki Ayios Polieuktos Kilisesi, Studios Manastırı (İmrahor Camii) ve Havariyyun Kilisesi gibi yapılar da, tıpkı buradakiler gibi Hıristiyanlığın ve Bizans’ın ilk evrelerinin yapıları.

Bizans imparatoru I. Justinianus’un eşi Theodora’nın Aziz Vitale Bazilika’sının (Basilica di San Vitale) apsisteki mozaik portresi, bu sanatın ilk zirve çalışmaları arasında sayılıyor

 

Ravenna için “İtalya’daki İstanbul”, ya da “İtalya’daki Bizans” tanımlarının nedeni, bu sahici akrabalık. Üstelik kent, Katolik inancın baskın olduğu İtalya’da sadece Ortodoks simgeler ve mekânlar barındırmıyor; bütün kurgusuyla İtalya’da Bizans’a bağlı Ravenna Eksarhlığı’nın, yani geniş yetkilere sahip bir vali tarafından yönetilen eyaletin merkezi.

Zemini de mozaik. Antikçağların son evresine tarihlenen yapının altar ve apsis bölgesini neredeyse tamamen örten mozaiklerin güçlü mavi, yeşil ve altın renkleri büyüleyici; çünkü salt tessara’ların (mozaiklerde daha güçlü bir resim etkisi yaratmak için kullanılan küp-zar biçimli ve çeşitli renklerdeki mozaik taş, cam ve mermer parçaları) büyücek olmasının dışında, bu etkinin başka nedenleri de var. Örneğin altın rengi elde etmek için eritilmiş altın kullanılmış. Mozaikler, Habil ile Kabil’den başlayan inanç süreçlerini, I. Justinianus ve eşi Theodora’nın olağanüstü portreleriyle tamamlıyor.

 

İtalya’da Ortodoksluğun izlerini görmek farklı bir deneyim. Ravenna, sanat ve mimaride Roma formlarının Bizans’la kaynaşmasını çok güzel yansıtıyor.

Galla Placidia Mozolesi, dünyada üzerine en çok yazı yazılan yapılardan biri. Bir mozoleden çok, bulutsuz bir gecede parlayan yıldızlarıyla adeta tarihi bir rasathane burası. Salt bu da değil, mozaikle yapılan Çoban İsa ve ve havarilerinin tasvirlerindeki duruşlar ve simgeler resim sanatı perspektifi bakımından önemli. Yakılan aziz bölümüyle Hıristiyanlığın meşakkati, geyikli mozaik tablosuyla cennet vurgusu gibi öykülerle dinsel edebiyatın görsel karşılıklarını barındırıyor bina. Bütün bunların ötesinde, renk, öykü ve sembollerle kendisinden önceki mozaik ekollerinin bir birikimi aynı zamanda.

 

Roma imparatoru Augustus, Classis limanını şehirden birkaç kilometre uzaklıkta inşa etti ve İÖ 1’inci yüzyılda Ravenna, Roma’nın Adriyatik’teki deniz filosunun üssü haline geldi.

 

Ravenna’da rehberi dinleyen ziyaretçiler kendilerini mozaiklerin hikâyesine kaptırmış.

 

RAVENNA / MİNİ REHBER

Ravenna’da gezilecek yerler nelerdir, neler yapılır?

Mozaik sanatının öncül başyapıtlarıyla bilinen Ravenna’nın sekiz eseri UNESCO Dünya Miras Listesi’nde de yer alıyor:

  • Galla Placidia Mozolesi,
  • Neone Vaftizhanesi,
  • Ariusçuların Vaftizhanesi,
  • Sant’Apollinare Nuovo Bazilikası,
  • Sant’Andrea Şapeli veya Başpiskopos Şapeli (Cappella Arcivescovile),
  • Theoderic Mozolesi, San Vitale Bazilikası,
  • Classe Sant’Apollinare Bazilikası (Basilica di Sant’Apollinare in Classe).

Bunların yanı sıra Taştan Halılar Evi (Domus dei Tappeti di Pietra), antik Classe limanı ve Classis Ravenna (Şehir ve Bölge Müzesi) gibi diğer ilginç sanatsal ve arkeolojik alanlar bulunuyor. “Dünya Mirası” kabul edilen eserleri, Hıristiyanlığın ilk evresini temsil ediyor ve mozaik sanatının üst düzey örneklerini barındırıyor.

İtalya’nın en büyük akarsuyu olan Po Nehri’nin suladığı ovalarıyla da ünlü Emilia-Romagna bölgesindeki Ravenna, gezginler için ormanların, bağların süslediği doğasıyla da önemli. Kara ve demiryollarıyla hem Kuzey İtalya’dan, hem de güneyden kolayca ulaşılabiliyor. Kent cruise turlarının da önemli bir durağı. Ayrıca yemek kültürü, kıyı bölgesindeki plajları, kültür ve sanat festivalleriyle popüler.

MAKARNA YAPIMI

Ravenna mutfak konusunda da iddialı. Şehirde hızlı bir biçimde İtalyan sofrasının geleneklerini deneyimleyebilirsiniz; tagliatelle, tortellini, bolognese ragu sos, ya da ünlü “piadina” gibi ev makarnası yapma ve pişirme eğitimleri alabilirsiniz.

RAVİOLİ

Türkiye’de mantı ne kadar meşhursa, İtalyan kentlerinde de ravioli o kadar ünlü. Ancak, bazı mutfaklarda Akdeniz kültürünün bir parçası olan otlar ve sebzelerden yapılan soslarla da servis ediliyor.

PIAZZA DEL POPOLO

Şehrin en önemli meydanlarından biri olan ve tarihi binalarla çevrelenen Piazza del Popolo, yorgunluk kahvesi içmek isteyenler için irili ufaklı kafeler barındırıyor.

PLAJLAR

Ravenna şehir merkezi kıyıdan içerde yer alsa da yaz aylarında Adriyatik Denizi kıyısındaki uzun ve geniş plajlara ulaşım oldukça kolay.

 

Atlas Şubat 2020

Benzer Yazılarımız

Yorum Yap