Hint Okyanusu’nda bir yeryüzü cennetini andıran Maldivler, beyaz kumu, türkuvaz denizi, tropikal iklimi, lüks otelleriyle hayalleri süsleyen bir tatil adresi.
Yazı: Eyüp Doğan / Fotoğraflar: Murat Köksal
Maldivler, Hint Okyanusu’nda, Sri Lanka’nın 750 kilometre güneyinde, 1200 adadan oluşan bir ülke. Yaşam olan 281 adanın 195’inde sadece yerel halk yaşarken 86’sı “otel ada” olarak kullanılıyor. Maldivler, mercanların öldükten sonra üst üste birikmesi ile oluşmuş bir adalar dizisi. Suyun içindeki mercanların halen yaşıyor olduklarını düşünürsek, Maldivler’e yapacağınız seyahat, okyanusun ortasında yaşamını sürdüren bir canlının üzerinde geçireceğiniz zaman anlamına geliyor.
Denizin Dağları
Maldivler’in meşhur beyaz kumunun sırrı da mercanlarda gizli. Aşırı sıcaklarda bile ayağınızı yakmayan kumlar, ölü mercanların aşınarak ufalanması ile oluşuyor. Beyaz olması sayesinde okyanusun dibini rahatlıkla görebiliyorsunuz. Adaların her birini, en alçak noktası denizin dibinde olan birer dağ olarak da tanımlayabiliriz. Aslında tatilinizi okyanusun içindeki bir dağın zirvesinde geçiriyorsunuz ama öyle çok da yükseklerde değilsiniz. Zira adaların en yüksek yeri sadece iki buçuk metre!
Maldivler’e yılın dokuz ayı gönül rahatlığıyla gidebilirsiniz. Ekim ayında başlayan sezon, haziran ayına kadar devam ediyor. Sıcaklığın 28-32 derece arasında değiştiği bu coğrafyada, kalan üç ayda da sıcaklık aynı ancak bölge muson yağmurları etkisi altına giriyor. Yılın hangi zamanında giderseniz gidin, deniz suyu sıcaklığı değişmiyor; yaklaşık 24 derece seviyelerinde. Türk vatandaşlarından vize istemeyen Maldivler’e gitmek için yanınızda pasaportunuzun olması yeterli.
Lüksün Zirvesi
Biz, Maldivler’e Qatar Airways ile gidiyoruz. Öncelikle İstanbul Atatürk Havalimanı’ndan Doha’ya, Airbus 330 ile üç saat 50 dakikada uçuyoruz. Doha’dan Maldivler’in başkenti Malé’ye ise Airbus 320 ile dört saat 50 dakikalık bir uçuşla ulaşıyoruz. Son olarak başkent Malé’den bindiğimiz deniz uçağı ile kalacağımız ilk otelin bulunduğu Halaveli adlı adaya ulaşıyoruz.
Maldivler’de lüks yaşamın tadını çıkarabileceğiniz çok sayıda otel var. Biz, iki ayrı otel adasında konaklıyoruz. İlk durağımız Halaveli Adası’ndaki lüks otellerden Constance Halaveli Hotel oluyor. Otelin 57 özel havuzlu su villası ve farklı sayıda ağırlama kapasitelerine sahip 29 sahil villası bulunuyor. Constance Halaveli daha dingin, seçkin bir tatil isteyenlerin tercih ettiği bir otel. İkinci durağımız olan Constance Moofushi Hotel ise her şey dahil sistemiyle hizmet veren, daha hareketli, kıpır kıpır bir tarza sahip. Otelde 24 sahil villası, 56 su villası ve 30 senior villa bulunuyor. İki otel de, Hint ve Sri Lanka mutfağının klasik bol baharatlı lezzetlerinin yanı sıra, dünya mutfağı mönüsüne de sahip.
Maldivler’in Diğer Yüzü
Maldivler’de bir yanda lüks tatil köylerinde mojitolar yudumlanırken, hemen yakında yerel halkın yaşadığı adalarda neler oluyor merak ediyorsanız hemen anlatalım.
Maldivler’in diğer yüzünü görebilmek için Constance Hotels yetkililerinin ayarladığı bir sürat teknesiyle Moofushi yakınlarındaki Himandhoo Adası’na doğru yola çıkıyoruz. Yola çıkmadan önce kadınların adadaki yaşama uygun kıyafetler giymesi gerekiyor.
İslam, Maldiv halkı için bir yaşam biçimi. İslami hukuk kurallarının uygulandığı adalarda Müslüman kadınların, Müslüman olmayanlarla evlenmeleri yasak. Çocukların hemen hemen tamamı belli bir yaşa geldiklerinde Kuran okumayı öğreniyorlar. Erkeklerin özel bir kıyafeti yok, kadınların neredeyse tamamı siyah çarşaf giyiyor. Bazılarının sadece yüzü görünüyor, bazılarının yüzleri de peçeyle örtülü.
Başkent Malé dışındaki adalarda içki satışı yasak. Himandhoo’da da durum tabii ki aynı. Maléde içki satabilen yerler ise sadece turistlere satış yapabiliyor. İçki ve domuz etinin ülkeye sokulmasının yasak olduğu Maldivler’deki bir başka yasak ise ülke dışına mercan çıkarmak. Bu yüzden Maldivler’den ayrılırken hatıra için bile olsa yanınıza mercan almayın.
Yerel halkın geçim kaynakları balıkçılık ve turizm. Adalarda tarım çok kısıtlı çünkü toprak, çiftçilik için uygun değil. Adaların yerli halkından şansı olanlar yakınlarındaki otel adalarda çalışıyorlar. Şanslılar çünkü 250 dolar civarında maaş alıyorlar ve bu rakam Maldivler için oldukça iyi bir ücret. Ada halkının yaşadığı evler, tek katlı betonarme ve oldukça bakımsız.
Adalarda otomobil kullanılmıyor, zaten ihtiyaç da yok. Bu nedenle yolunuz Himandhoo’ya düşecek olursa, göreceğiniz motorlu araç sayısının toplamı, adadaki sekiz motosikletten ibaret. Diğer adalarda da durum benzer.
Himandhoo, şıklık ve lüks konusunda birbiriyle yarışan otel adalara tamamıyla zıt görünümlere sahip bir yer. Kıyılarında bolca pet şişe, plastik atık gibi çöpler görebilirsiniz.
En sevilen spor futbol. Yapacak fazla işleri olmayan Himandhoo’lu gençler de bu nedenle bol bol futbol oynuyor. Aslında bu durum tüm Maldivler için geçerli… Maldivler’de ilgi gören bir diğer spor ise badminton. Himandhoo sokaklarında dolaşırken badminton oynayan küçük yaştaki çarşaflı kız çocukları ile karşılaşabiliyorsunuz.
Mutfak kültürü, Hindistan ve Sri Lanka mutfaklarının bir karışımı olan adalarda yemekler çoğunlukla baharatlı. Himandhoo’da yerel halkın bize ikram ettiği kurutulmuş balıklı erişteyi yemekte çok zorlandığımızı itiraf etmeliyim. Ağır bir kokusu ve yoğun bir baharat tadı var.
Maldiv Doğası
Adalarda deniz canlılarının hemen her çeşidi bulunuyor. En dikkat çekenleri ise vatozlar, mantalar ve köpekbalıkları. Moofushi Adası’nda yüzerken yavru resif köpekbalıkları yanımızdan hiç eksik olmuyor. Büyük olanları kıyıya yaklaşmıyor. Köpekbalıklarından korkmanıza gerek yok, çünkü Maldivler’de yaşayan köpekbalıklarının tamamı zararsız türden.
Özellikle Moofushi Adası’na giderseniz, iskelenin hemen yanında toplanan dev mantaların suyun yüzeyine çıkarak kendilerini sizlere sevdirmek için birbirleriyle yarıştıklarına tanık olabilirsiniz. Halaveli Adası’nda ise yine bölgeye özgü devasa meyve yarasasını görüyoruz. Bu yarasaların kanat açıklıkları bir buçuk metreyi bulabiliyor. Adalarda ayrıca, 700’ün üzerinde balık türü, hayalet yengeçler, farklı su kuşları, yusufçuklar ve belki şaşıracaksınız ama kargalar sizleri bekliyor.
Maldivler’de görebileceğimiz en ilginç deniz canlısı ile tanışmak içinse akşam saat 21.00’den sonra mutlaka deniz kıyısına inmelisiniz. Çünkü eğer şanslıysanız; orada sizi büyük bir sürpriz bekliyor… Dalgalarla beraber kıyıya vuran planktonların sahilde yarattığı yakamoz şöleninin sizi büyüleyeceğine emin olabilirsiniz. Sanki gökyüzündeki tüm yıldızlar, kıyıya vuran dalgalarla beraber kuma serpiliyor. Biz bu manzaraya Moofushi Adası’nda tanık oluyoruz.
Maldivler ile ilgili son bir not daha aktaralım: Küresel ısınma ve suların yükselmesi nedeniyle ülkedeki adaların 100 yıl içinde sular altında kalacağı öngörülüyor. Bunun üzerine, 15 Kasım 2005 tarihi itibarıyla Avustralya, bütün Maldivlileri göçmen olarak almayı kabul etmiş durumda.
Bir tatil cenneti olarak çok fazla kişinin hayallerini süsleyen Maldivler, iki zıt yüzü ve sunduğu zenginlikle birlikte okyanusa gömülmeyi bekliyor. Yok olmadan görülmesi gereken yerlerin başında geliyor…
ATLAS TATİL 2014
Foto Galeri
[Not a valid template]
