Anasayfa KeşfetBilim En büyük kuyrukluyıldız keşfi

En büyük kuyrukluyıldız keşfi

Harika Pelin Şengül

Hubble Uzay Teleskobu’nun yeni gözlemleri, bugüne kadarki en büyük kuyrukluyıldız çekirdeğini tespit etmemizi sağladı. 120 kilometre çapıyla Bernardinelli-Bernstein Kuyrukluyıldızı, ortalama bir kuyrukluyıldız çekirdeğinden 50 kat daha büyük!

Buz ve tozlardan oluşan kuyrukluyıldızlar, genelde Güneş Sistemi’nin dışında çok geniş yörüngelerde yer alır. Bazıları ise Güneş Sistemi’nin içine doğru yol alarak Güneş’e yaklaşır ve kuyrukları ortaya çıkar. Bunlardan biri olan Neowise Kuyrukluyıldızı iki yıl önce Dünya’nın yakınından geçmişti ve çekirdeğinin çapı yaklaşık 5 kilometreydi.

Kuyrukluyıldızlar genel itibarıyla iki büyük bölgeden gelir. Kısa dönemli kuyrukluyıldızlar, yani birkaç on ila yüz yıl arasında yeniden görebildiklerimiz Kuiper Kuşağı bölgesinden, bir kez görüp bir daha hiç göremediğimiz uzun dönemliler ise Oort Bulutu denen bize çok daha uzak bir yerden gelir.

Bernardinelli-Bernstein Kuyrukluyıldızı da Güneş Sistemi’nin çok uzak dış bölgesinden içerilere doğru geliyor. Voyager 1 uzay aracı 2012 yılında Güneş’in parçacıklarının direkt etki alanının sonuna ulaşarak resmi olarak Güneş Sistemi’nin dışına çıkmıştı. Ancak Güneş’in kütle çekimi bu sınırın çok daha ötesine kadar ulaşıyor. Voyager’in bulunduğu uzaklığın binlerce katı uzaklarda, Oort Bulutu denilen yapıda milyonlarca kuyrukluyıldız Güneş’in çevresinde dolanıyor. Tabii bu dolanmayı gezegenlerin Güneş çevresindeki dolanması gibi düşünmemeliyiz. Burada aşırı yavaş bir şekilde -milyonlarca yıl süren periyotlarla- kimileri aşırı eliptik yörüngelerle Güneş’e yaklaşarak, kimileri parabolik veya hiperbolik yörüngelerle bir kez Güneş’e yaklaşıp bir daha asla uğramayarak, kimileri ise hiçbir zaman yaklaşmayarak çok uzak yörüngeler çiziyor.

Bernardinelli-Bernstein kuyrukluyıldızının 120 kilometrelik çekirdeğinin diğer kuyrukluyıldızlarla karşılaştırması.  

Bernardinelli-Bernstein Kuyrukluyıldızı ise Güneş çevresindeki dolanımını toplam 3 milyon yıl süren eliptik bir yörüngede tamamlıyor. Güneş’e en yakın olacağı zamanda bile ona ancak 1.6 milyar kilometre yaklaşmış olacak. Dünya’nın Güneş’e uzaklığının yaklaşık 150 milyon kilometre olduğunu hesap edersek, kuyrukluyıldızın aslında Satürn’den daha uzak bir şekilde geçeceğini söyleyebiliriz. Şu an Güneş’e yaklaşık 3.2 milyar kilometre uzaklıkta ve giderek yaklaşıyor. Satürn’ün Güneş çevresindeki dolanımı 29.2 yıl sürüyor. Kuyrukluyıldız, Güneş’e en fazla 2031 yılında yaklaşacak. Kısacası şu ana kadarki en büyük kuyrukluyıldız keşfini yaptık ama ne bize çok yaklaşacak, ne de Güneş’e çok yaklaşıp büyük bir kuyruk göstererek bize gökyüzü şöleni sunacak.

Kuyrukluyıldız keşifleri genelde amatör astronomlar tarafından büyük emeklerle, sürekli gökyüzü gözlemleriyle yapılıyor. Uluslararası Astronomi Birliği’nin kararı doğrultusunda, kuyrukluyıldızlara keşfi yapan kişinin ismi veriliyor. Bu da amatör astronomların bu tür cisimleri araması için büyük bir motivasyon kaynağı oluyor. Açıkçası, neredeyse başka hiçbir gökyüzü keşfinde kendi isminizi bir gökcismine bu kadar kolay veremezsiniz. Evrene küçük bir çığlık atarsam, yıllarca uzayla ilgilenen biz astronomlar uzayda bulduğumuz veya keşfettiğimiz hiçbir gökcismine ismimiz verilmeden emekli olabiliyoruz ama kuyrukluyıldız avcıları müstesna.

 KUYRUKLUYILDIZI İZLEMEK

Bernardinelli-Bernstein Kuyrukluyıldızı keşfedildiğinde bugünkünden çok daha uzaktı ve daha da sönüktü. Bu kadar uzak bir kuyrukluyıldız olmasından dolayı büyük amatör teleskoplarla bile keşfedilmesi çok zordu. Katalog ismi C/2014 UN271 olan kuyrukluyıldız, ilk olarak Şili’deki Cerro-Tololo Inter-Amerikan Gözlemevi’ne ait Kara Enerji Taraması projesinin arşiv görüntülerinde 2010 yılında keşfedildi. İki astronom Pedro Bernardinelli ve Gary Bernstein onu fark ettiğinde Güneş’ten yaklaşık 5 milyar kilometre uzaklıktaydı. O zamandan beri hem yersel, hem de uzay teleskoplarıyla sürekli takip edildi ve hakkında daha fazla şey anlamaya çalışıldı.

Nihayet bu kuyrukluyıldız için Hubble Uzay Teleskobu’ndan gözlem zamanı alındı ve 8 Ocak 2022’de beş fotoğrafı çekildi. Daha önce söylediğimiz gibi kuyrukluyıldızlar genel olarak toz ve buzdan oluşur, Güneş’e yaklaştıkça buzlar yavaş yavaş eriyerek arkalarında kuyruk bırakır. İşte bu nedenle “kuyrukluyıldız” olarak adlandırılırlar. Yani Güneş’ten uzak olduklarında sadece basit bir buz topağı olduklarını söyleyebiliriz. Bernardinelli-Bernstein Kuyrukluyıldızı eksi 211 santigrat derecelik soğukluğuyla Güneş’e çok uzak ve buz tarafı henüz erimeye fırsat bulamıyor, ancak üzerindeki karbonmonoksit tabakası daha hızlı buharlaşarak “koma” denilen çekirdeğin çevresinde toz tabakası bırakabiliyor. Kuyrukluyıldızlarda genel olarak su buzunun yanında katı karbondioksitten oluşan kuru buz, metan buzu ve amonyak buzu da bulunuyor. Böylece karbonmonoksit çok kolay şekilde iyonize olarak kuyruğa ait “iyon kuyruğu” adı verilen izi oluşturuyor.

Bernardinelli-Bernstein’in çekirdeği, doğrudan görülebilecek kadar yakın değil. Astronomlar kuyrukluyıldızın toz tabakasını bilgisayardan simüle etti, ardından toz tabakasını çıkartarak içindeki çekirdeğin büyüklüklüğünü tespit etti.

Bernardinelli-Bernstein Kuyrukluyıldızı’nın çekirdeği hâlâ Hubble Uzay Teleskobu’ndan yüksek çözünürlükle doğrudan görülebilecek kadar yakın değil. O nedenle astronomlar kuyrukluyıldızın toz tabakasını bilgisayardan simüle etti, toz tabakasını çıkartarak içindeki çekirdeğin ne kadar büyüklükte olduğunu tespit etmeye çalıştı. Böylece yaklaşık 120 kilometre büyüklüğündeki dev çekirdek ortaya çıkmış oldu.

Kuyrukluyıldızların Güneş’e her yakın geçişleri onlar için bir nevi intihar dalışı şeklinde olur. Eğer Güneş’e çok yakın geçiyorlarsa daha fazla buz parçası erir ve kuyrukla beraber arkada kalır. Böylece Güneş’e bir sonraki yakın geçiş için daha az buz materyali kalır. Yani ne kadar çok buz varsa ve Güneş’e ne kadar yakın geçerse o kadar uzun kuyruklar oluşturabilirler, ki bu uzunluk milyonlarca kilometreyi bulabilir. Bernardinelli-Bernstein Kuyrukluyıldızı hem büyük olduğundan, hem de Güneş’e çok yakın geçmediğinden dolayı milyonlarca yıl boyunca benzer geçişleri yapabilir.

Tabii bizim bu tür büyük bir kuyrukluyıldızı ilk defa keşfetmemiz, dev kuyrukluyıldızların sayısının az olduğu anlamına gelmez. Büyük ihtimalle bizim keşfedemediğimiz, Güneş Sistemi’nin içinde gezen nice dev kuyrukluyıldızlar var. Gözlem teknikleri geliştikçe daha da büyük kuyrukluyıldızlar keşfedeceğimize eminim.

Benzer Yazılarımız

Yorum Yap