Suriye’deki ilerleyişini sürdüren IŞİD, sivilleri katletmekle kalmıyor, ele geçirdiği tarihi değerleri de yağmalıyor. Geçtiğimiz mart ayında Irak’ta bulunan Asur kenti Nimrud ve Selevkos İmparatorluğu döneminde kurulmuş Hatra kentini talan eden grup, şimdi de başkent Şam’ın yaklaşık 250 kilometre kuzeydoğusunda yer alan ve UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde bulunan Palmira antik kentini tehdit ediyor. Atlas dergisi, 165. sayısında “Çölün Gelini” adlı dosyayla bu antik Roma şehrine sayfalarında yer vermişti.
Palmira’nın Tarihi
Orta Suriye’de bulunan Palmira antik kenti, “çölün gelini” olarak da biliniyor. Çölü aşan yolcular için önemli bir durak olan kent, yerel geleneklerle Roma ve Iran kültürlerini harmanlamış ve antik dönemin önemli merkezlerinden biri haline gelmişti. Anıtsal kalıntıları günümüzde de ıssız coğrafyanın ortasında yükselmeye devam ediyor. Aramcanın konuşulduğu Palmira’nın ilk dönemleri hakkında ayrıntılı bilgi bulunmuyor ama adının eski kaynaklarda geçtiği görülüyor. Önceleri bağımsız bir kent olan Palmira, IS 1. yüzyılda Roma egemenliğine girdi. Şam’ı Fırat’a bağlayan yol üzerinde bulunduğundan önemini giderek arttırdı; 634 yılında da Müslüman komutan Halid bin Velid tarafından fethedildi. Aramilerin büyük Tanrısı Bol için yapılan tapınak, kentin önemli kalıntıları arasında. Bu görkemli yapı, tüm Ortadoğu’da antik dönemden kalan dini yapı örneklerinin içinde özel bir yere sahip. Palmira’da agora, senato, tiyatro, dini yapılar ve diğer kalıntılar hâlâ görülebiliyor, çölün ortasında bulunması kentin dış etkilerden korunmasını kolaylaştırıyor. Kent ayrıca IÖ 3. yüzyılda geliştirilen Sami kökenli “Palmira alfabesi”yle de tarihsel açıdan önem taşıyor. Palmira yazıtları şimdiye kadar Mısır’dan İtalya’ya kadar birçok ülkede bulundu. UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ne 1980 yılında giren Palmira Tadmor olarak da biliniyor.
Haber: Deniz Koç / Fotoğraf: Cüneyt Oğuztüzün
21 Mayıs 2015