Anasayfa Atlas Tarih Peru’nun isyanı

Peru’nun isyanı

Harika Pelin Şengül
İçindekiler
      1. NE OLDU?

Siyasi istikrarın anlamını unutan ve soluğu sokakta alan Perulular, 2022 yılını olağanüstü hal ilanıyla kapattı. İspanyol istilasıyla sona eren İnka medeniyetinin mirası Machu Picchu’nun ziyaretçileri de bu gerilimden payına düşeni aldı.

YAZI VE FOTOĞRAFLAR: GÜNCE AKPAMUK

Üstteki fotoğraf: Devrik lider Pedro Castillo yandaşları Abancay’a gelen otoyolları kapattı (19 Aralık 2022).
Fotoğraf: Martin Bernetti/AFP/Getty Images

Peru seyahatimizin beşinci gününde olağanüstü hal (OHAL) ilan ediliyor. 15 Aralık günü ABD Konsolosluğu şu mesajı yayımlıyor: “Başkent Lima dahil olmak üzere ülke genelinde gösteriler devam ediyor. Ayacucho’daki Ayacucho Havalimanı, Cusco’daki Alejandro Velasco Astete Uluslararası Havalimanı, Arequipa’daki Alfredo Rodriguez Ballón Uluslararası Havalimanı, Puno yakınlarındaki Juliaca Inca Manco Cápac Havalimanı ve Andahuaylas’taki Andahuaylas Havalimanı hâlâ kapalı. Perulu yetkililer, bu şehirlere gidiş ve dönüş uçuşlarının ne zaman devam edebileceğini değerlendiriyor.”

Cusco şehrinde gün içinde barışçıl protesto gösterileri düzenlendi. Protestolar akşam saatlerinde yerini yer yer şiddet olaylarına bıraktı.

Yerel gazeteler, 2 bine yakın turistin Cusco şehrinde mahsur kaldığını yazıyor. Cusco Latin Amerika’nın en popüler turistik şehri, sebebi de dünyanın en çok ziyaret edilen antik kentlerinden Machu Picchu’nun burada olması. Eski İnka kentine gitmek için de yol genellikle Cusco bölgesinden geçiyor. Gezginler civar kasabalardan, çoğunlukla da Ollantaytambo’dan trenle Aguas Calientes (Machu Picchu) köyüne ulaşıyor. Bu satırların yazıldığı günlerdeyse, Aguas Calientes ile Cusco arasındaki demiryolunun bazı bölümleri protestocuların kurduğu barikatlar nedeniyle kapanmış durumda. Aguas Calientes’te mahsur kalan kimi gezginler, yaklaşık 15 saatlik yürüyüşle Ollantaytambo’ya ulaşıyor. Bazıları içinse bu imkânsız. Bir diğer sorun da Ollaytantambo’da da bunca insanı konaklatacak tesis bulunmaması. Ollantaytambo’dan Cusco’ya giden karayolu da barikatlarla kapatıldı. Konsolosluklar, mahsur kalanlara Aguas Calientes’ten ayrılmamalarını salık veriyor.

Neyse ki biz Cusco’dayız. OHAL nedeniyle çoğu sokağa giriş yasak. Havaalanına giden yollar kesildiği ve havaalanı protestocular tarafından basıldığı için 12 Aralık gecesi itibarıyla, tüm uçuşlar gibi, bizim uçağımız da iptal edildi. Otobüsle Bolivya’nın La Paz şehrine gidebilir miyiz diye araştırıyoruz ama protestocular Bolivya sınırına giden yolu da ağaç barikatlarla kapattığı için bu seçenek de devre dışı kalıyor. Tüm bunlar olurken, 15 Aralık’ta şehirde gaz, içme suyu, gıda eksikliği yaşanabileceği de açıklanıyor. Tüm bunlar 3400 metre yükseklikte yaşandığı için her şey biraz da hayal gibi. Şilili bir turist, “Burası Latin Amerika, burası her zaman böyle” diyor.

NE OLDU?

Peru’yu bu noktaya getiren ise siyasal istikrarsızlık. 2020 yılında beş gün içinde üç ayrı devlet başkanının başa geldiği ülkede, 2021’de seçilen kırsal kökenli, eski öğretmen ve sendika lideri Pedro Castillo bir umut yaratmıştı. Ancak 53 yaşındaki lider de istikrarı sağlayamadı, beş farklı başbakanla çalıştı, yolsuzlukla suçlandı. 7 Aralık 2022 günü ulusa seslendiğinde de azledilmesi için Kongre’de oylama yapılacaktı. Castillo, o gün, elleri titreyerek yaptığı konuşmasında kongreyi feshettiğini ve OHAL ilan ettiğini açıkladı. Kararını “hukukun üstünlüğü” ve “demokrasinin yeniden inşası”yla gerekçelendiriyordu. Ancak partisi ve kabinesindeki üst düzey isimler, hatta danışmanları bile bu karardan haberlerinin olmadığını söyledi, istifalar geldi. Castillo darbe yapmakla suçlandı, polis ve ordu “anayasanın arkasındayız” dedi, Kongre kararı kabul etmedi ve Castillo görevden alındı. Konuşması her ne kadar halkın tepkisini çekse de, seçimle gelen Castillo’nun gözaltına alınmasıyla Perulular sokağa döküldü. Erken seçim istiyorlardı. Kısa süre öncesine kadar Castillo’nun yardımcısı olan yeni Devlet Başkanı Dina Boluarte başta bu talebe karşı çıktı. Bizim de Peru’da bulunduğumuz 12 Aralık günü ise seçimin Nisan 2024’te yapılacağını açıkladı. İşte bu açıklama büyük bir protesto dalgasını tetikledi, havaalanları ve bağlantı yolları bloke edildi, uçuşlar engellendi.

Sadece Cusco’da değil, şehir merkezlerinde ellerinde pankartlarla, kimisi kucağında bebeğiyle, genci yaşlısı, kadını erkeği eylem yapan halk erken seçim talep ediyor. Kimileri de devrik başkanın serbest bırakılmasını istiyor. Barışçıl eylemler akşamları yerini çöp yakma, dükkânları taşlama, kamu binalarını ateşe vermeye dönünce işin rengi değişti, okullar da eğitime ara verdi. Sabah saatleri sakin. Polis ve göstericiler çatışmıyor. Protestocular öğleden sonra yürümeye başlıyor ve tüm gün buna devam ediyor. Dükkânlar müşterilerine kapalı kepenklerin ardında hizmet veriyor.

Ancak şehir dışında çatışmalar çıktığını ve ölümleri haber alıyoruz. Bu kayıplar sokaktaki öfkeyi daha da artırıyor. Cusco’da esnaf ve oteller, tahta panjurlar çekerek taşlardan ve yağmadan korunmaya çalışıyor artık. Konuştuğum esnaf ve pansiyon sahipleri, istikrar istendiğini ama pandemide zarara uğradıkları için turizmin devam etmesi gerektiğini söylüyor. Hayat normale dönmedikçe sabırlar taşıyor. Çünkü bu şehrin ekonomisi turizmle dönüyor.

Bu sırada Latin Amerika’nın Küba, Bolivya, Venezuela, Nikaragua gibi ülkeleri de kapsayan siyasi sol kanat güçleri Castillo’yu “siyasal kurban” ilan ederken, devrik lider “devlete ve anayasal düzene karşı isyan ve komplo” soruşturması tamamlanana kadar 18 ay cezaevinde kalacak. Bakalım Peru halkı, özlediği siyasal istikrara kavuşabilecek mi?

Not: Bu yazı, Peru’da olağanüstü hal ilanının ilk günlerinde kaleme alınmıştır.

Benzer Yazılarımız

Yorum Yap