Karadeniz’de ağlara yavru hamsiler düşmeye başlayınca, bir akademisyen çıkıp “bir yunus günde 70 kilo hamsi yiyor, sayıları artıyor, kontrollü avlayalım” açıklaması yaptı. Türk Deniz Araştırmaları Vakfı’nın yerinde cevabı şöyle:
“Yunuslar balık değil, bizler gibi memeli oldukları için balıklar gibi binlerce yumurta bırakarak üremezler. Dolayısıyla yunusların denizlerimizde anormal artmaları mümkün değildir. Türüne göre değişmekle birlikte bir yunus bir günde kendi ağırlığının ortalama yüzde 2 ila 5’i kadar balık avlar. 40 metrelik bir gırgır teknesi bir seferde 50-60 ton hamsi avlarken, yunusun midesindeki balığa göz dikmek akla ve sağduyuya aykırıdır.” Üstelik ülkemizde yunus avı da yasak! (Üstteki fotoğraf: Türkiye’de gözlenen 12 yunus türünün hayatı “fazla hamsi yemek”le değil, yasadışı balıkçılar, kazara takıldıkları ağlar, kirlilik, deniz trafiği ve gürültüden kaçmakla geçiyor. GÖKHAN TAN / ATLAS)
NE YAPILMALI?
• Hamsi avı yasağı uzatılmalı.
• Av yasaklarına uyulmalı, ihlallere sıfır tolerans gösterilmeli.
• Gırgır ağlarıyla avlanma derinliği Avrupa Birliği standardı olan 50 metreye çıkarılmalı. (WWF-Türkiye)
• Yasal düzenlemeler tüm paydaşların katılımıyla sağlanacak ortak yönetim modeliyle gerçekleştirilmeli.
• Karadeniz’de deniz koruma alanları oluşturulmalı. (TÜDAV)
ATLAS · ŞUBAT 2021
KONUNUN TAMAMI ATLAS’IN ŞUBAT 2021 SAYISINDA. SATIN ALMAK İÇİN TIKLAYINIZ