Anasayfa KeşfetBilim Dünya’nın kutupları

Dünya’nın kutupları

msahin

Gözünüzü açtınız ve fark ettiniz ki etrafınız uçsuz bucaksız kar ile çevrili. Hava çok soğuk. Çevrede insan yok. Belli ki kutuptasınız. Peki hangisi? İşte Kuzey ve Güney kutupları arasındaki farklar, benzerlikler.

KUZEY KUTBU VE GÜNEY KUTBU ARASINDAKİ FARKLAR, BENZERLİKLER

Dikkat: Kırmızı metinlerde Kuzey, siyah metinlerde Güney Kutbundasınız…

Üzerine bastığınız buzul tabakasının kalınlığı 0,1 ila 5 metre arasında değişiyor ve Arktik Okyanusu üzerinde yavaşça yüzmekte. Donmuş deniz suyundan oluşuyor; üzerine de biraz kar yağmış. Altındaki suyun derinliği 4260 metre. Sürekli parçalanıp birleştiği için çok pürüzsüz bir alan değil. Bulunduğunuz yerin adı Arktik.

Deniz seviyesinden 2835 metre yüksektesiniz. Yağan kar hiç erimediği için birikerek sıkışmış. Üzerinde durduğunuz buzulun kalınlığı 2700 metre. O da altında duran 100 metre rakımlı kaya tabakası üzerinde duruyor ve yılda 10 metre kadar hareket ederek Weddel Denizine doğru yol alıyor. Bulunduğunuz yerin adı Antarktik, yani anti-Arktik.

En yakın kara parçası 730 kilometre uzaktaki Grönland sahili.

En yakın deniz, 1300 kilometre uzakta bulunan Roosevelt Adası’ndaki Whales Körfezi.

Sıcaklık ölçümü rastgele yapılıyor çünkü hareket eden, kırılıp birleşen buz parçaları üzerinde ufak bir meteoroloji istasyonu kurmak bile akıllıca değil. Sıcaklıklar +13°C ila -43°C arasında değişiyor.

Sıcaklıklar 1956 yılında kurulan büyük araştırma üssü tarafından ölçülüyor; -12°C ila -89°C arasında değişiyor.

Kuzey kutbunun tam ortasın gösteren bir işaret yok.

Güney kutup noktasını belirten temsili bir direk var. Her yılın ilk günü yeri değiştiriliyor.

Kutuplarda her yıl 5 ay gündüz, 1 ay alacakaranlık, 5 ay gece, 1 ay alacakaranlık yaşanıyor.

Kuzey ve Güney kutupları birbirine ters olduğu için 21 Temmuz’da Kuzey Kutbunda yaz ortası yaşanırken aynı gün Güney Kutbunda kış ortası. Güneyde ise yaz ortası 21 Aralık.

Kuzey Kutup bölgesinde tepeler, dağlar, büyük nehirler, göller, hareket eden dev tepeler ve tundralara ek olarak dünyanın en büyük biyomu olan Taiga var.

Ne nehir var ne de ağaç. %98’i buzla kaplı olduğu için sadece bembeyaz kar görünüyor. Toprak bitkileri çok az. Çalı ya da çimen mevcut değil. Sadece uzak adalarda ufak tundra alanları var.

Her iki kutup bölgesinde kışlar uzun, aşırı soğuk ve karanlık; yazlar ise sadece soğuk, kısa ve aydınlık. Ara mevsimler de var, ancak çok kısa sürüyor.

Arktik nispeten daha sıcak; çünkü deniz sıcaklığı -2°C’nin altına düşmüyor. Ayrıca buradaki soğuk hava güneye doğru kayarken güneyden gelen sıcak hava da kuzeye yöneliyor. Böylece bir döngü oluşuyor.

Antarktika daha soğuk; çünkü diğer tüm kıtalardan daha yüksek rakıma sahip. Her 100 metrede sıcaklık 1°C düşüyor. Ayrıca kutup rüzgarları nedeniyle soğuk hava kıta üzerinde sürekli dolaşıyor ve diğer bölgelere hareket etmiyor. Yeryüzünde bugüne kadar kaydedilen en düşük sıcaklık, 1983 yılında Vostok İstasyonu’nda ölçüldü: -89.2°C.

Tundra bitki örtüsü hâkim. 11,5 milyon kilometrekare alanda sürekli donla kaplı bodur çalılar, karayosunları, likenler, ciğerotları gibi 1700 farklı bitki çeşidi var. Ayrıca Ren geyiği, Misk öküzü, çeşitli kemirgenler, tavşanlar ve sincaplar yaşıyor. Tundralar güneye doğru artıyor, kuzeye doğru gidildikçe azalıyor.

Kıtanın yalnızca %1’lik kısmında kar ve buz yok. Bu kısım Antarktik yarımadası ve çevresindeki adalardan ibaret. Nunatak adı verilen karsız tepeciklerde sadece birkaç çiçekli bitki türü yetişiyor.

Bunun yanında 100 farklı yosun türü, 300-400 farklı liken türü ve 25 ciğerotu türü görülebiliyor. Çok nadiren algler ve likenler kaya içlerinde yetişebiliyorlar.

Her iki kutup bölgesinde de denizler fitoplanktonlar sayesinde çok verimli. Sualtı akıntıları sayesinde besinler taşınıyor ve yaz aylarında uzayan günler de verimliliği arttırıyor.

Kuzey kutbunda birçok hayvan var; Kutup ayısı, fok, balina, tilki, Ren geyiği, kar baykuşu, sincaplar ve tavşanlar gibi. Bölge Avrupa, Kuzey Amerika ve Asya kıtalarının kara parçalarına dahil olduğu için hayvanlar kışın göç edip daha verimli yaz aylarında geri gelebiliyorlar. Denizde de fok, ayı balığı, deniz fili ve balina gibi büyük hayvanlar mevcut.

Antarktik’teki en büyük kara hayvanı 1,3 cm boyunda bir böcek; kanatsız bir tatarcık türü olan Belgica antarctica.

Denizde ise birçok hayvan var. Hayatlarının bir bölümünde karaya çıkıyor olsalar da aslında denizde yaşıyorlar. Birçok kuş, penguen ve fok türü var. Bunlar arasında Yengeç foku, büyük memeliler sınıfında insanın ardından en büyük nüfusa sahip olan hayvan: Sayılarının 75 milyona yaklaştığı tahmin ediliyor. Antarktika’daki hayvan nüfusunun artmasının en büyük sebebi, insanlar tarafından avlanmıyor olmaları.

Arktik bölgesinde Eskimo, Çukçi, Sami, Yakut gibi birçok halk yaşıyor. Burada yaşayanların çoğu göçebe ve avcı-toplayıcı. Doğal olarak toplayıcılıktan daha fazla avcılık yapıyorlar. Farklı olarak İskandinavya’nın Samileri Ren geyiği yetiştiriciliği ve çobanlığı yapıyor.

Arktik çevresinde birçok köy, kasaba ve şehir var. Bunların en büyüğü, 325 bin nüfusu ile Rusya’ya bağlı Murmansk şehri. Arktik bölgesinde yerleşik nüfus 4 milyon civarında.

Kimsenin evi Antarktika’da değil. 1820’li yıllara kadar insanın ayak basmadığı bölge, ilk zamanlarda yalnızca fok ve balina avcılarının uğrak yeri oldu. Bu gruplar bölgede bazen birkaç aylığına geçici olarak da kaldılar. Günümüze gelindiğinde istisnalar haricinde Antarktika’da doğmuş veya hayatını burada geçirmeyi planlayan kimse yok.

En büyük insan topluluğu, yazın 1000 kadar insanın çalıştığı Amerikan araştırma üssü McMurdo. Kışın bu istasyonun nüfusu 250 kişiye düşüyor. Yaz aylarında turist kafileleri, nüfusu bir-iki haftalığına 45 bine kadar çıkarabiliyorlar.

DETAYLI YAZI İÇİN BAKABİLİRSİNİZ

Gezegenimizin Uç Noktaları: Kutuplar

Benzer Yazılarımız

Yorum Yap