Japon Kutup Araştırmaları Enstitüsü’nün Antarktika’daki çalışmalarına katılan Prof. Dr. Bayram Öztürk, Showa İstasyonu’nda araştırmalarına devam ediyor.
Bayram Öztürk, 26 Kasım 2014’te Shirase gemisiyle Antarktika’ya hareket etmişti. Bilim insanı, çalışmalarını Atlas okurları için yazdı: Antarktika son zamanlarda bilim dünyasının gündeminde. Beyaz kıtada iki temel sorun var: İklim değişikliği sonucu yaşanan erime ve biyolojik çeşitlilikteki değişim. Benim çalıştığım konu ikincisi. Güney Okyanusu ve Antarktika’da denizel biyolojik çeşitlilik nasıl değişim gösteriyor? Deniz canlıları erimeye nasıl cevap veriyor? Denizel biyoçeşitlilikte nasıl bir değişim beklenebilir? Foklar neden ölüyor? Besin azlığı mı, uyum sorunu mu, yoksa doğal ölüm mü? Deniz koruma alanları, Antarktika’daki bir diğer çalışma başlığı. Koruma alanları önerileri için balina ve yunus türlerinin dağılımının incelenmesi şart ve bu uzun bir çalışma gerektiriyor. Bu konuda ise besin zincirinin temel bir öğesi olan bir tür karidesin (Euphausia superba) ortamdaki popülasyonuna bakmak lazım. Bunu yapmak içinse bazen buz deliniyor veya kazarak örnek alınıyor.
Antarktika’ya her yıl binlerce turist ve tekne geliyor. Turizm baskısı, istenmeyen yabancı türlerin kıtada veya etrafındaki adalarda popülasyon oluşturmasına neden oluyor. Örneğin Güney Afrika’nın destek gemisi üsse yardım ve malzeme getirirken Mytilus galloprovincialis olarak bilinen midyeyi da buraya taşıdı. Şimdi ekosistemde bu midyenin yayılmasının izlenmesi lazım. Yengeç gibi başka türler de bölgeye girmiş durumda. Yabancı türlerin yayılımı, Antarktika ve Güney Okyanusu gibi yüksek endemizmin olduğu bölgeler için ciddi bir tehdit. Diğer yandan fok, balina ve penguen gibi türlerin insan etkisi sonucu azalması da ayrı bir tehdit.
Türk bilim insanları Antarktika’ya hep ilgi gösterdi, 1991 yılında ilk araştırma seferi için bütçe bile yapıldı. Bu konuda Prof. Dr. Erol İzdar büyük çaba gösterdi. Ben de o çalışmalar sırasında Antarktika’ya ilgi duymuştum. Bizimle o dönemde hazırlıklara başlayan Pakistan Cinnah Üssü’nü kurdu bile. Şimdi Malezya geliyor. Japonya gibi bazı ülkeler ise üs kurma işine 1950’li yıllarda başladı. Bu üslerin kutup araştırmalarına büyük katkısı olduğu bir gerçek. Örneğin Japon araştırma üssüne yazları en az 30 kişi araştırma için geliyor. Diğer araştırma üsleri de bundan farklı değil. Antarktika’da 29 ülkeye ait 101 araştırma üssü bulunuyor. Yazın tüm Antarktika’da araştırmacı sayısı bazen 3 bin kişiye kadar çıkabiliyor.
Ekvador, Şili, Peru, Uruguay, Bulgaristan, Ukrayna, Antarktika’da araştırma yapan ülkeler arasında. Türkiye ise beyaz kıtada bilimsel amaçlı bir üs veya istasyon kurma konusunda geç kaldı. Oysa bizim deniz bilimleri alanında iyi yetişmiş bir araştırmacı kadromuz, bir bilim camiamız var. Antarktika’da evrensel standartlarda bilim yapıp çalışacak uzmanlarımız bulunuyor. Bir grup bilim insanı olarak Antarktika bilim programıyla ilgili bir makale zaten yazdık, yani yapılacaklarla ilgili mütevazı de olsa bir yol haritamız var.
Japonya’nın Showa İstasyonu’ndaki görevim Şubat 2015 başında bitiyor ve yeniden 45 günlük Güney Okyanusu seferim başlıyor…
Fotoğraf: Penguen, beyaz kıtada insan etkisi sonucu sayısı azalan türlerden.
Atlas Şubat 2013 / Sayı 263