Türkiye’nin kentsel alanlarında insan etkisiyle üremeye başlayan yeşil papağanlar, karar verici kurumlar tarafından ulusal düzeyde “istilacı” ilan edildi ve nüfuslarının azaltılması için yuvalarındaki yumurtaların deforme edilmesi/bozulması kararıyla gündeme geldi. Peki, insan eliyle yapılan hataların sonucunda ülkemizde yayılan ve şimdi de yaşam hakları ellerinden alınmaya çalışılan bu türe gerçekten de “istilacı” diyebilir miyiz? Yanlış politikalar bizi nerelere sürükleyebilir?
Fotoğraf: Murat Koçaş / Validebağ Korusu, İstanbul
Türkiye uzun yıllardır hayvan ticareti ile yeşil papağan ithal ediyor. Aradan geçen zamanda kasten ve kazara insanlar tarafından doğaya bırakılan bu tür, sert iklimsel koşullara dayanıklı olduğu için doğada hayatta kalıp kentsel alanlarda üremeyi ve popülasyonlar kurmayı başardı. Ancak kentsel alanlarda yeşil papağan sayısının artması üzerine, Tarım ve Orman Bakanlığı ile Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın türü “istilacı” ilan ettiği ve nüfuslarının azaltılması için bu ilkbaharda yuvalardaki yumurtaların deforme edilmesini planlandığı ortaya çıktı. Ancak söz konusu projede görevli danışmanların türün yumurtlama zamanını bilmemesi üzerine bu seferlik papağan yumurtalarının kurtulduğu ve yavruların büyümekte olduğu bilgisi geldi.
Tarım ve Orman Bakanlığı, geçtiğimiz yıl yeşil papağan ithalatını yasakladı. Ancak türün ülke içindeki ticareti devam ediyor. Altı yıldır yürüttüğü vatandaş bilimi projesi Türkiye Papağan Sayımları ile Atlas’ta da zaman zaman yeni bulgularına yer verdiğimiz Gazi Üniversitesi Biyoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Esra Per, “İnsan eliyle ülkemize getirilen yeşil papağanlar istilacılıkla suçlanırken, türün ülke içinde ticareti devam ediyor ve kaçak olarak kentsel park ve mezarlıklarda doğadan toplanıyorlar” diyor.
Atlas’a yaptığı açıklamada, “Maddi değeri olan ve yaban hayatı kaçakçılığında yeri olan yeşil papağanların popülasyonu, yumurtalara müdahale ile azalmayacaktır” diyen Doç. Dr. Per’e göre, türün ticareti yasaklanmadıkça, kaçakçılık konusunda cezai yaptırımlar artırılmadıkça ve vatandaşlar bilinçlendirilmedikçe popülasyon artmaya devam edecek.
Peki, yeşil papağanlara “istilacı tür” diyebilir miyiz? “Ülkemizdeki her yabancı türün öncelikli statüsü ‘egzotik’tir. Her egzotik tür ‘istilacı’ değildir. Hatta popülasyonların artması da bir egzotik türü istilacı yapmaz. Hem egzotik, hem de doğal yayılış gösteren türler ekolojik, ekonomik ve sosyal etkilerine göre istilacı olabilir. Bu aşamada etki değerlendirmesi yapılır. Yeşil papağanların ekolojik, ekonomik ve sosyal etkilerine dair ilk rastlantısal bulgulara papağan sayımları araştırması ile ulaştık. Ancak türün uluslararası düzeyde TR statüsü egzotikten istilacıya geçirilmedi. Çünkü biz bu bulguları nedenleri ile sorgulamaya ve araştırmaya devam ediyoruz” diye yanıtlıyor Doç. Dr. Per.
Doç. Dr. Per, yeşil papağanların kentsel alanlarda etki düzeylerinin şimdilik düşük olduğunu vurgulamakla birlikte önemli bir de uyarıda bulunuyor: “Yönetim sürecinde doğru yaklaşımlar geliştirilmesi gerekli. Ekolojik, ekonomik ve sosyal etkileri karşılaştırıldığında türün yayılışı bozulmuş ekosistemler olan kentsel alanlar ile sınırlı. Ancak yanlış politikalar türün yayılışını kırsal alanlara kaydırmasına neden olabilir.”
İşte, Türkiye doğasında görülen papağan türleri
1 yorum
Kadıköy İstanbul, Moda Parkı’nda da sayıları bir hayli artmıştı. ancak bahardan beri bir tane bile görmedim. Bu yazıyı okuyunca da tedirgn oldum. Söz konusu projenin pilot bölgesi olarak burası seçilmiş olmasın?