Anasayfa KeşfetDoğa Coğrafya Fayın izini ararken…

Fayın izini ararken…

Özge Çolak

Yılın ilk ayında Elazığ’ın Sivrice ilçesinde meydana gelen 6.8 büyüklüğündeki depremin haftasında, Malatya’nın Doğanyol ilçesi sınırlarındayız. Kerpiç evler büyük ölçüde yıkılmış. Kış şartları ağır. İnsanlar yine de hayata tutunmaya çalışıyor. İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa’dan ekibimiz ile amacımız, Sivrice depreminin etkilerini incelemek ve fayı bulmak.

Yazı ve Fotoğraflar: Yıldırım GÜNGÖR – İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ, CERRAHPAŞA MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ

Doğanyol-Malatya yolu üzerindeki Çermik Köyü’ne gidiyoruz. Burada çok az aksa da bir sıcak su kaynağı olduğunu öğreniyoruz. Bölgeye gittiğimizde, birçok yerden kaynayan bir çamur volkanıyla karşılaşıyoruz. Eski çeşmenin bulunduğu nokta kaynamaya devam ediyor. Burada artık debisi oldukça yüksek bir dere akıyor. Bu tür oluşumlar deprem sırasında veya sonrasında ortaya çıkabiliyor. Bunlar aynı zamanda fayların gerçek izleri.

Malatya ve Elazığ’ın köyleri, hatta Doğanyol gibi bazı ilçelerin yapıları çoğunlukla kerpiç

Sonraki günlerde Elazığ’ın Çevrimtaş Köyü’nde kırığı aramaya devam ediyoruz. Köyde fayın yanına ve dolgu üzerine kurulmuş tüm evler yerle bir olmuş, ama yamaca kurulu mahallede bazı evler hasar görmesine rağmen yıkılan ev yok. Üniversite ekibinden İsak Yılmaz, Göksel Dursun ve Memet Güngör gerekli ölçümleri yapmak için köyde kalıyor. Ben ve bize Malatya’dan katılan tarih öğretmeni Bayram Güngör ise yer yer gözüken çatlağı takip etmek için Doğanbağı Köyü’ne yürümeye başlıyoruz. Sıkı bir iniş ve ciddi bir tırmanıştan sonra köye ulaşan sırta çıkmayı başarıyoruz. İlerideki tepede bir kümbet çarpıyor gözümüze. Buraya tırmanmaya başladığımızda büyük bir ders alacağımız aklımıza gelmiyor tabii. Nereden baksanız 700 yıllık olan bu yapının, zarar görmek bir yana sıvaları bile dökülmemiş. Üstelik bu ilk gördüğü deprem de değil. En az beş büyük deprem atlatmış olmalı. O zamanlar böylesi sağlam yapılar yapan toplum ne oldu da çürük evler yapmaya başladı, anlaşılır gibi değil… Köyün çıkışına doğru ilerliyorum. Fay kırığı, baraj gölünün hemen kenarından geçiyor.

6.8 büyüklüğündeki Sivrice depremi, Türkiye’ye bir deprem ülkesi olduğunu yeniden hatırlattı. Atlas’tan Yıldırım Güngör’ün yer aldığı İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa ekibi, Elazığ ve Malatya’da fayı ararken bir çamur volkanıyla da karşılaştı.

Doğanyol’da kerpiç evlerle kaplı ve neredeyse tümü yıkılmış bir sokakta dikkatlice yürüyorum. Aniden oluşacak bir artçı sorun yaratabilir. Aslında bu kalan duvarların yıkılması için artçıya bile gerek yok. Sola dönen sokağa girmeden devam ediyorum. Tam köşede yarısı yıkılmış bir kerpiç ev var. Evi incelerken arkamdan gelen sese dönüyorum. “Anası ile oğlu öldü orada. Tam çıkacaklarken başlarına çökmüş ev. Beni de şu pencereden çıkardılar. Az kalsın ben de evin altında kalıyordum.” Ev sağlam gibi görünüyor ama pencereye yaklaşıp içeri bakınca tavanın çöktüğünü görüyorum. Geri dönüp çadıra yaklaşıyorum. Kadın birden telaşlanıyor. “Çok kötü zamanda geldiniz. Yiyecek bir şey de yok. Simit yer misiniz?” Bu haldeyken bile kapılarına gelen konuklara bir şey ikram etmeye çalışıyor Songül ve Cavit Dinç. İçinde durdukları çadır eski. Yeni verilen çadırı kuracak birilerini bekliyorlar. İki inekleri, bir danaları var. Tek keçileri enkaz altında kalmış.

Dik yamaçlardan tırmanarak yüzey kırığını ararken

Sokaklarda ilerlemeyi sürdürüyorum. Ağır hasarlı bir eve giren çıkan insanlar, eve yanaşmış traktöre odun yüklüyor. “Tehlikeli değil mi, ev yıkılabilir” diyorum. Traktördeki kadın yanıt veriyor. “Tehlikeli olmaz olur mu, ama odunlar olmazsa bu gece donarız.”

Doğanyol-Malatya yolu üzerinde bulunan, suyu iyice azalmış Çermik, depremden sonra bir çamur volkanı olarak patladı.

Sivrice depreminde kriz doğru yönetildi, ama artık krize değil risk yönetimine, önlem ve hazırlık çalışmalarına ağırlık vermemiz gerekiyor. Yoksa bir 20 yıl sonra da aynı sorunları yazmaya devam edeceğiz.

ATLAS MART 2020

Benzer Yazılarımız

Yorum Yap