Anasayfa Dergide Bu Ay Yeşil Denizkaplumbağaları; Yaşam Ustaları

Yeşil Denizkaplumbağaları; Yaşam Ustaları

Ayşegül Parlayan Özalp

Karanlıkta doğuyor, önce yeryüzüne sonra da denize doğru tırmanıyorlar. İlk yılları saklanmakla geçiyor, çünkü her bin tanesinden sadece biri olgunlaşma şansı buluyor. Yine de 160 milyon yıldır denizlerde kulaç atıyorlar. Yaşam ustaları sayılan yeşil denizkaplumbağalarının bu olağanüstü macerası Hatay’ın Samandağ ilçesindeki Çevlik kumsalında başlıyor.

Yazı: Ferdi Akarsu / Fotoğraflar: Mesut Ekşi

İnsan kültürel tarihinin her döneminde dünyayı taşıtacak birinin ya da bir şeylerin arayışında olmuş. Bazen bulmuş, örneğin Atlas’a taşıtmış yer küreyi. Bazen de bulamamış ama mana âleminde bu sorumluluğu özellikle bir canlıya yakıştırmış: Kaplumbağa. Çok ağır bir yük taşıyormuş algısını uyandıran yavaş hareketleri ve önemli bir iş yaptığını bizlere haykıran kırış kırış yüz hatları ve mimikleri elbette şüphe uyandırıyor. Ama öte yandan, çok rahatlıkla yer küreye ya da bir eve benzetebileceğimiz sırtındaki o kabuğu ve sanki bin yıllardır yaşıyormuş gibi olgun duruşu da işin tuzu biberi.

Bizler 100 yaşını devirebilir miyiz diye icatlar peşinde koşarken, yavaş dostumuzun bazı türleri doğada 100 yaşın üzerinde ve esaret altında ise 170 sene kadar yaşayabiliyor. Tüm bu özellikleri kaplumbağaları gündelik yaşamımızda ve entelektüel üretimlerimizde görünür kılmış. Yaşadığı her yerde efsaneler, hikâyeler, masallar, çizimler, şarkılar gibi entelektüel üretimleri görebiliyoruz. Kaplumbağa sadece erişkinler için önemli bir canlı değil elbette. Ezop bunu çok iyi biliyor olsa gerek ki, dünya çocuklarına kararlı olmanın önemini, kaplumbağanın tavşanla olan yarışı üzerinden anlatıyor. Kaplumbağalar, özellikle denizkaplumbağaları Türkiye dahil birçok ülkede doğa korumanın sembol türlerinden.

Nesli tehlike altında olan yeşil denizkaplumbağasının yaşam yolculuğu Samandağ Çevlik sahilinde başlıyor. Yumurtadan yeni çıkan yavruların, o bitmez gibi görünen kum dağlarına inat, suya ulaşıp hayata tutunma azmi tüm dünyaya umut oluyor. Ayrıca denize ulaşan her bir yavru kendi nesli için de bir umut.

Kaplumbağalar günümüzde nesillerinin tehdit altında olması ve koruma çalışmalarıyla bilinseler de, aslında yaşayan en eski canlı ailelerinden biri ve hayatta kalma uzmanlarıdır. Jurassic Park’tan anımsayacağımız dinozorlar çağı olan Jura döneminden bu yana dünyadalar. Çarpıcı birkaç rakamla açıklamak gerekirse; bugünkü insan türü yaklaşık 200 bin yıldır dünyada, kaplumbağalar ise 160 milyon yıldır. Günümüze değin altı tür yok oldu. Bir tür ise (Nilssonia nigricans) doğada yok oldu ama insan yapımı bir gölette yaşamını devam ettirmeye çalışıyor. Dünya üzerinde bilinen 328 farklı kaplumbağa türü yaşıyor. Bilinen diyoruz, çünkü daha geçen ay Galapagos Adası’nda yeni bir kaplumbağa türü (Chelonoidis donfaustoi) keşfedildi. Bu türler arasında 134’ünün nesli küresel ölçekte tehdit altında. Yani milyonlarca yıldır sadece altı türü yitirilmişken, özellikle son 200 yılda neredeyse tüm kaplumbağa türlerini yok etmek üzereyiz…

Fotoğraf: Çevlik kumsalında, yumurtadan geç çıkan ve denize doğru olan içgüdüsel hareketini gündüze bırakan yavrulara da rastlanıyor. Deniz kaplumbağalarının hareket kabiliyetleri karada son derece kısıtlı. Ama denizde çok rahatlar. Bu nedenle yavrular denize ulaştıklarında kendilerini daha güvende hissedecekler.

Atlas Aralık 2015 / Sayı 273

Benzer Yazılarımız

Yorum Yap