Atlas’tan Yıldırım Güngör, Mitsubishi L200 ile Karadeniz’in batısında türkülere konu olmuş Ilgaz Dağları’ndaydı. Masmavi gökyüzünün altında karlı zemini aşarak 2 bin 546 metrelik Küçükhacet Zirvesi’ne tırmandı.
Yazı: Yıldırım Güngör / Fotoğraflar: Memet Güngör
Son iki aydır kara kıştan ötürü yüzünü göstermeyen dağlar bu kez cömertti. Hava pırıl pırıl, zemin sert karla kaplıydı. Karla kaplı bir boynu tırmanıyordum. Rüzgâra açık bir yamaç olduğu için kar çok sertti. Krampon kullansam olurdu aslında, ama ben keyifle küçük izler açarak yükselmeyi tercih ediyordum. Hedefime az kala kazmamla emniyet alarak dönüp geldiğim yere ve daha gerilere baktım. Çok dik geldi bir an. Ancak arka planda birbirinin içinde geçmiş vadiler, vadilerden akan dereler ve karla kaplı ormanlar bu ürkütücü ortamı unutturuyordu. Ne eğimin dikliği kaldı ne de sert soğuk. Tırmanışa devam ettim. Kar saçaklarının biriktiği noktanın sağına doğru kayarak sırta çıktım. Sürpiz! Bulunduğum noktanın yaklaşık 10 metre ilerisindeki düzlükte bir mezar vardı. Kimdir, neden burada, hiçbir yazı yoktu. Zirveyle aramızda sadece 100 metre kadar bir mesafe kalmıştı. Birden kara gömüldüm. Sol ayağım zemine basmıyordu. Buz kazmasını kullanarak sağ ayağımın üzerine yüklendim ve çıkmayı başardım. Fakat battığım yere bakınca içim ürperdi, çünkü kar birikintisinin kapattığı bir obruğun ağzı olduğunu fark ettim! Yarım metre daha sola gitsem ciddi bir sorunla karşılaşabilirmişim. Dikkatle devam ettim. Son 10 metredeydim. İlerlediğim etap karla kaplı olsa da, anlaşılan karşımda dondurma külahı gibi duran zirvede fazla kar yoktu. Kısa sürede Küçükhacet Zirvesi’ne ulaştım. Arkamda diğer zirve, Büyükhacet el sallıyordu bana.
Batı Karadeniz Bölgesi’nin en yüksek kütlesi olan Ilgaz Dağları, Kızılırmak’ın önemli bir kolu olan Devrez Çayı boyunca, kuzeydoğu-güneybatı yönünde yaklaşık 50 kilometre ilerliyor. Zirveleri kireçtaşı, tabanı çoğunlukla metamorfik kayaçlardan oluşmuş bir dağ silsilesi. Ilgaz Dağları’nın Büyükhacet (2 bin 587) ve tırmanışı gerçekleştirdiğimiz Küçükhacet (2 bin 546) isimli iki zirvesi var. Ilgaz Dağları ve etrafı, 1976 yılında milli park ilan edildi. Ilgaz Dağı Milli Parkı, Batı Karadeniz Bölgesi’nde yer alan iki önemli ilin, Çankırı ve Kastamonu’nun sınırları içinde kalıyor. Orman örtüsü genellikle iğne ağaçlı yaprakların egemenliğinde, en yaygın ağaç türleriyse sarıçam ve köknar. Yükseklere çıkıldığında ardıç ağaçlarına da sık rastlanıyor. Milli park, fauna açısından da çok zengin. Ayı, kurt, tilki, karaca, vaşak ve yabandomuzu en yaygın görülen hayvanlar. Park, Kuzey Anadolu Fay Zonu’na çok yakın olduğundan fayın izlerini her tarafta görmek mümkün. Özellikle yükseklerden bakıldığında, fayların vadileri ve zirveleri nasıl şekillendirdiği çok net görülüyor.
Fotoğraf: Yıldırım Güngör’ün Ilgaz Dağları’nın zirvesine tırmanışı yüksek kesimlerde karakış koşulları altında gerçekleşti. Güneyden geçen Kuzey Anadolu Fayı’nın oluşturduğu ve Devrez Çayı’nın derince yararak şekillendirdiği vadilerde ise bahar havası hüküm sürmeye başlamıştı.
Devamı Atlas’ın Nisan 2016 / 277. sayısında
Atlas 277. sayıyı tablet ve telefonlarınızdan okumak için: App Store Google Play