Kalesi ve taş evleriyle sivri bir tepenin gölgesinde ve yedi renkli suların kıyısında kurulmuş kadim kasaba Eğirdir. Onun Yeşilada’sı ise hayal gibi yansımaların arasında uzayıp gidiyor. Zaman orada balıkçılık ve meyve bahçeleri arasında akıyor.
Yazı: Mehmet Sait Taşkıran / Fotoğraflar: Umut Kaçar
Gökyüzü dağların ortasında yalnız bir gölün sularıyla buluşunca rengârenk bir yansıma sarıyordu tüm evreni. Eğirdir Gölü’nün suları göğün yedi rengiyle bütünleşip açık denizlere inat, uzadıkça uzuyordu. Sivritepe’nin gölgesine kurulu ilçe merkezi güneşin yokluğunda kayboluyordu kimileyin. Yönümü şaşırdığımda gözlerim ilçeyi değil, Sivritepe’nin iki yükseltisi arasında kalan oyukta kök salmış ahlat ağacını arıyordu. Açık havada yalnız ağacın iki yükseltiye uzanan kollarını bile seçebiliyordum. Tepenin göl ile buluştuğu düzlükte Eğirdir kasabasının mahalleleri kıyı şeridini oluşturuyordu.
Kentlerin tarihi, kalelerinin konumlarına göre şekillenir. Çünkü taş ağır bir şerit çizer. Ustalıkla dizilen taşlar surları, surlar yaşam alanlarını oluşturunca çoğu zaman kent ikiye bölünür. Eğirdir Kalesi’nin surları farklı olarak ters bir simetriyle ikiye bölmüştü kenti. Kaleden göle doğru büyüyen mahalle İç Kale, yerleşimin büyük bir kısmının yer aldığı bölge ise Dış Kale diye adlandırılıyordu. Anlaşılan kent geçmişte sırtını tepeye değil bu engin göle dayamıştı. İç Kale’nin son bulduğu göl kıyısında dalgakıran gibi uzanan ince yol, Canada ve Yeşilada’yı anakara ile birleştiriyordu. Araştırmacı İlhan Şimşek ile kalenin çevresini gezerken, kasabanın ve kalenin geçmişi hakkında konuşuyorduk. Şimdiki balıkçı barınağının ve yanı başında yer alan geniş iskelenin daha sonradan göl doldurularak yapıldığını, kale ve çevresinin bu müdahalelerle değiştiğini anlattı.
“Önceleri kalenin göle kıyısı vardı. 1970’lere kadar İç Kale’de yer alan kimi evler surların üstündeydi. Hatta bahçelerden göle dut ağaçlarının dalları sarkardı. İki adaya kadar uzayan ve onları ilçe merkeziyle birleştiren yol da 1974’ten sonra doldurularak yapıldı. Yolun yokluğunda ada halkı ilçeye sabahları kayıklarla gelir, akşamları da aynı kayıklarla evlerine dönerdi.”
Yazının devamını Atlas’ın Mart 2015 sayısında ya da iPad, iPhone, Android Mart 2015 uygulamalarında okuyabilirsiniz.
https://play.google.com/store/apps/details?id=com.doganburda.atlasandroid&hl=tr
Atlas Mart 2015 / Sayı 264