Kefken yakınlarında fırtınaya yakalanan 19. yüzyıla ait bir Osmanlı gemisi. İstanbul’dan yola çıkan, humbara ve güllelerle yüklü gemi kayalıklarda hasar alınca, kaptan tekneyi mürettebatın zarar görmeyeceği bir noktaya kadar getirip orada kendi eliyle batırmış.
Yazı ve Fotoğraflar: Rıdvan Gölcük
Kocaeli Müzesi, ’ne gelen ihbar üzerine arkeolog arkadaşım Kemal’le hızlıca yola koyuluyoruz. İhbar Karadeniz kıyısındaki Kocaeli il sınırları içinde kalan Kefken civarlarında dalış yapan insanlardan geldi; sudan bir şeyler çıkarttıklarını söylüyor ama bilgiler bölük pörçük. Meseleyi ancak yerinde anlayabileceğiz.
Yaklaşık 45 dakika sonra Kefken’deyiz. Böyle durumlarda öncelikle olayı daha net anlatacak resmi görevlilere ihtiyaç duyarız. Bu nedenle ilk durağımız Jandarma Karakolu oluyor ve oradan da Sahil Güvenlik Komutanlığı’na gidiyoruz.
Tolga Yüzbaşı bizi güler yüzüyle karşılıyor. Onu takip ederken betonun üstünde gördüğümüz yaklaşık üç metre uzunluğunda ve bir teknenin omurgasından sökülmüş olabileceğini tahmin ettiğim ahşap parçayı soruyoruz hemen: “ O batığa ait bir parça mı?” “Maalesef” diyor Tolga Yüzbaşı, “batık avcılarından geriye kalan parçalardan biri.” Şimdiden anlaşılan o ki, durum oldukça vahim.
Yazının devamını Atlas’ın Mart 2015 sayısında ya da iPad, iPhone, Android Mart 2015 uygulamalarında okuyabilirsiniz.
https://play.google.com/store/apps/details?id=com.doganburda.atlasandroid&hl=tr
Atlas Mart 2015 / Sayı 264