Dünün sulak ve bereketli tarım diyarı olması dolayısıyla “cennet ülke” adını alan, bugün ise iddialı projeleriyle baş döndüren bir metropol… Antik zamanlardan kalma gösterilerin sergilendiği operası, pandalara olan tutkusu, son teknoloji ürünü yapay güneşi, gökdelenlerin gölgesindeki tarihi sokaklarıyla Siçuan Eyaleti’nin başkenti Çengdu, Çin’in ortasında bir cazibe merkezi.
Yazı ve Fotoğraflar: Ufuk Sarışen
Lei Lei abartıdan uzak, beyaz gelinliği içinde ihtişamlı düğün salonunun lobisinde misafirlerini karşılıyor. Şiddetli yağmur gelenleri epey ıslatmış durumda. Lei Lei, geçen yıl Rai Wang’dan evlenme teklifi aldığında önce ağlamış, sonra müstakbel damadın boynuna atlayıp kocaman bir “evet” demiş. Düğün salonunun girişinde ya da içerisinde 600 davetlinin yarısından fazlası sigara içiyor. Yaklaşık 350 milyon sigara bağımlısının olduğu Çin’de bu durum oldukça normal aslında.
Lei Lei’nin neredeyse yeni nesil her Çinli gibi bir İngilizce takma adı var; Vivi. Vivien’in kısaltması. Artık anne babalar çocukları doğduktan sonra Çince isim sonrası bir de İngilizce isim telaşında düşmüş durumda. Gençler de Çince isim yerine İngilizce isimleri ile iletişimdeler günlük hayatlarında. Yaklaşık 100 milyon Çinlinin Wang soyadını taşıdığı bir toplumda damat Rai Wang’ın da isminin Bert olması da oldukça mantıklı. İngilizce isimlerin yaygınlaşması Çengdu’da, Çin’in geri kalanı gibi nasıl hızlı bir değişim yaşandığını göstermesi açısından önemli…
Çin’in tam ortasındaki Siçuan Eyaleti’nin başkenti Çengdu, “cennet ülke” anlamına geliyor ve bu isim 3 bin 200 yıl boyunca hiç değişmemiş. Arada “bereketli topraklar” anlamına gelen tanımlamalar olmuş ama Çengdu ismi günümüze kadar korunmuş. Jinşa bölgesinde 2001 yılında, şehrin şimdiki siluetini oluşturan devasa binalardan birinin hafriyatı sırasında 1000 yıl önceye, Şu Krallığı’na tarihlenen antik şehir, hazine, altın bir maske-başlık, fildişleri ve binlerce eser bulundu. Bunların arasında en dikkat çekenlerden “altın güneş kuşu” heykelciği günümüzde şehrin sembolü olmuş durumda ve Tuanfu Meydanı’nın tam ortasında dev bir reprodüksiyonu yer alıyor…
Çengdu büyük bir metropol, devasa gökdelenlerin sıra sıra uzandığı uçsuz bucaksız caddeler, otoyollar büyük bir ahenk içerisinde. Böyle büyük metropollerde pek de alışık olmadığımız bir düzen söz konusu. Şehir haritasına bakıldığında da bu düzen hissediliyor. Pergelle çizilmiş gibi düzgün, iç içe üç dairesel ana cadde ve bu üç daireyi dört eşit parçaya bölen, kuzeyden güneye, doğudan batıya uzanan geniş yollar. Tüm şehir bu dairelerin içinde büyük bir özenle kurulu. Arada da Jinli gibi koruma altındaki tarihi mahalleler gökdelenlerin gölgesinde uzanıyor. Şehir genişlemek yerine yukarıya doğru büyüyor. Uzunluğu 16. yüzyıla gelindiğinde 6 bin kilometreden fazla olan Çin Seddi’nin yapımı belki de bu ülkenin inşaattaki bugünkü başarısın habercisiydi. Son 20 yıl içerisinde neredeyse şehir baştan inşa edilmiş durumda. Halen de binalar yükselmeye devam ediyor, yeni yollar yapılıyor. İş gücü çok ucuz olduğu için batılı inşaat devleri burada deneysel mimarinin en uç örneklerini sergileyebiliyor.
Bunların belki de en çarpıcısı New Century Global Center. Bu yapı dünyanın yüzey alanı en geniş binası unvanını almış 2013’de açıldığında. Tam 1.7 milyon metrekarelik bir alan söz konusu. Yani dört adet Vatikan ya da 300 futbol sahası kadar yer kaplamak demek bu. Bina içerisinde sinemalar, ofisler, oteller, alışveriş merkezleri, olimpik paten pisti, lunaparklar ve 15 bin araçlık otopark mevcut. Bir de yapay bir deniz ve plaj. Bu denizin ardında da okyanus manzaralarının göründüğü, uzun kenarı 150 metre olan dev bir LED ekran yükseliyor. Ortamı aydınlatan dev yapay güneşi de unutmamak lazım. İnsan gücünün doğayı taklidinin biraz dramatik bir örneği ile karşı karşıyayız.
Burada en ilgi çeken unsur yapay güneş, çünkü Çengduluların buna gerçekten çok ihtiyacı var. Şehir dünyanın en az güneş ışığı alan yerlerinden. Yılda sadece 1073 saat gün ışığı alması sebebi ile Kuzey Avrupa şehirlerinden bile daha fazla güneş özlemi çekiyorlar. Gökyüzü çoğunlukla gri ve kasvetli bulutlar ile kaplı. Çengdu, muson etkisinde nemli bir yarı tropik iklime sahip. Kuzey ve batıdaki Qinling (Çinling) Dağları, Sibirya rüzgârlarının önüne çekilmiş birer set, dolayısı ile sakin ve bulutlu bir hava söz konusu. Bu nemli ve sakin hava dolaylı olarak bu düzlüklere bereketi getirmiş.
Ancak antikçağda Qin (Çin) Hanedanlığı’nın sürdüğü dönemde bölgenin başında büyük bir felaket varmış; ölümcül seller. Nil ve Amazon’dan sonra da dünyanın en uzun üçüncü, Asya’nın da en uzun nehri olan Yangtze’nin en büyük kollarından olan Min Nehri, Çengdu Ovası’nı boydan boya geçerken özellikle bahar aylarında eriyen karlar sonucu hızla artan debisi ile verimli toprakları ve köyleri önüne katıp götürmüş.
Tarımla geçinen bölgenin kurtarıcısı, dönemin valisi Li Bing olmuş. Oğlunun da yardımı ile herkesin ilk aklına gelen dev bir baraj yapmak yerine suyun gücünü daha verimli bir şekilde kontrol etme planı üzerinde çalışmaya başlamış; Siçuan Eyaleti’ndeki 50 şehre birden ulaşacak bir sulama projesi. Bundan 2 bin 300 yıl önce yapılan bu mühendislik şaheseri piramitlerle yarışacak bir eser. Dönemin teknolojisi ile nasıl inşa edildiğini akıllar pek almıyor. Bölgedeki binlerce köylünün hiç para almadan yıllarca uğraşmasıyla inşa edilen Dujiangyan Sulama Projesi sayesinde 2 bin 300 yıldır bölgede sel görülmüyor ve sistem halen aktif olarak ovayı suluyor.
Dujiangyan üç ana bölümden oluşuyor: Yuzui, Feişayan ve Baopingkou. Onlarca insanın bambudan yapılan dev sepetleri çekerek taşıdığı taşlar ile inşa edilmiş büyük bir balık şeklindeki Yuzui Seti, Min Nehri’ni tam ortadan iç ve dış nehir diye isimlendirilen iki kola ayırıyor. İç nehir derin, dış nehir is geniş ve sığ. İç nehir kurak sezonda suyun yüzde 60’ını sulama kanallarına taşıyor, sel sezonunda da bu oran yüzde 40’a düşüyor ve fazla su dış nehirde kontrol ediliyor. Feişayan ise bu iki kolu tekrar birleştiren ama bir taraftan da sele karşı ikinci bir emniyet supabı vazifesi gören ikinci ana yapı. Aynı zamanda nehrin getirdiği katı maddelerin tutulduğu yer.
Baopingkou ise sistemin suyu batıya doğru kanallara taşıyan ana yapısı. Çengdulular için Dujiangyan, neleri başarabileceklerinin en önemli göstergesi ve büyük gurur duydukları bir eser. Her yıl binlerce insan burayı ziyaret ediyor ve nisan ayında da su festivali düzenleniyor.
Fotoğraf: Dujiangyan Sulama Projesi bölgesinde her gün yüzlerce oyuncunun katıldığı özel bir gösteri düzenleniyor. Gösteride bundan 2 bin 300 yıl önce yaşananlar, sellere karşı yapılan devasa proje ve sonrasında gelen huzur tasvir ediliyor. Burası Çin’in en çok yerli turist çeken merkezleri arasında.
Atlas Mayıs 2016 / 278