Denizatları çok yavaş yüzseler de, ilginç vücut yapıları sayesinde en hızlı hayvanları bile kolayca yakalayabiliyorlar.
Yazı: Selcen Pirge / Fotoğraf: Zafer Kızılkaya
En yavaş yüzen balıklardan sayılan denizatları (Hippocampus), zamanlarının çoğunu kuyruklarıyla deniz bitkileri ve mercanlara tutunup av beklemekle geçiriyor. Amerika’daki Clemson Üniversitesi’nden malzeme bilimci Dr. Michael Porter’a göre, denizatlarının kuyruğu tıpkı bir cankurtaran halatına benziyor. Temmuz ayında, Dr. Porter ve meslektaşlarının Science dergisinde yayımlanan araştırması, kare biçimli parçalardan oluşan kuyruğunun ilginç yapısı sayesinde hayvanın daha iyi tutunduğunu ortaya koydu. Ancak kuyruğun marifeti bu kadarla da bitmiyor!
Dr. Michael Porter’ın araştırma grubu, dört adet “L” biçimli kemiksi levhalardan meydana gelen karelerden oluşan kuyruğun basit bir modelini yaptı. Üzerinde çalıştıkları modeli ezdiler, eğip büktüler, darbeye maruz bıraktılar. Doğada bulunmayıp da kendilerinin tasarladığı yuvarlak levhalardan oluşan başka bir modelle kıyaslayınca, denizatı kuyruğu modelinin hem nesneleri daha iyi kavradığı, hem de parçalanmaya karşı daha dirençli olduğu ortaya çıktı. “L” biçimli levhalar, sıkıştırıldıklarında kayarak iç içe giriyordu. Dr. Porter’ın Kaliforniya Üniversitesi’nden Prof. Joanna McKittrick ve Prof. Marc Meyers ile birlikte yaptığı daha önceki bir araştırma da, kuyruğun neredeyse yüzde 50 oranında ezilmesi durumunda bile kalıcı hasar meydana gelmediğini ortaya koymuştu.
Denizatlarının şaşırtıcı özellikleri kuyruklarıyla da sınırlı değil. Guinness Rekorlar Kitabı’na dünyanın en yavaş yüzen balığı olarak geçen cüce denizatı (Hippocampus zosterae), dünyanın en hızlı hayvanlarını hiç zorlanmadan yakalayabiliyor. Kısa bir süre önce kopepod (Copepoda) adı verilen bir-iki milimetre boyundaki deniz canlılarının dünyanın en hızlı hayvanları oldukları açıklanmıştı. Kopepodlar kör olsalar da hem avlarını çok iyi yakalıyor hem de avcılarından çok iyi kaçıyorlar. İsveç’teki Gothenburg Üniversitesi’nden Dr. Lars Hansson, kopepodların sudaki en ufak hareketliliği bile tespit edebilme yetenekleri olduğunu söylüyor. O kadar hızlı ileri atılıyorlar ki, bir saniyede boylarının 500 katından daha fazla yol kat ediyorlar.
Teksas Üniversitesi’nden deniz biyoloğu Dr. Brad Gemmell ve meslektaşlarının Nature Communications’ta yayımlanan araştırmalarına göre, denizatlarının atlarınkini andıran ilginç kafa yapıları suda çok az dalgalanma meydana getiriyor. Böylece, fark ettirmeden kopepodlara yaklaşabilen denizatları, onları kolayca avlayabiliyorlar. Dr. Gemmell ve ekibinin deneylerinde, cüce denizatlarının sezdirmeden kopepodların bir milimetre yakınına kadar yaklaşabilme oranı yüzde 84’ü buluyor. Avlarına yaklaştıktan sonra da göz açıp kapayıncaya kadar yutuveriyorlar.
Belçika’daki Antwerp Üniversitesi’nden biyolog Dr. Sam Van Wassenbergh ve ekibinin 2011’de yayımlanan araştırmaları da denizatlarının kıvrımlı ve elastik boyunları sayesinde kısa mesafeden rahatlıkla hamle yapabildiklerini göstermişti.
Fotoğraf: Denizatının kuyruğu, özel yapısı sayesinde üstün bir tutuculuğa sahip.
Atlas Eylül 2015 / Sayı 270