Adı yetiştiği şehirle bütünleşen meyveyi önce barajlar sonra mantar vurdu.
Haber ve Fotoğraf: Selim Kaya
Büyüklüğü ve tatlılığıyla meşhur Diyarbakır karpuzunu bu yıl mantar hastalığı vurdu. Merkeze 16 kilometre mesafede bulunan Erimli (Sımaqi) köyünde dedelerinden bu yana Dicle Nehri kıyısında karpuz yetiştiriciliği yapan Veysi Menzil, Dicle Nehri üstüne kurulan barajlar nedeniyle değişen su seviyesinden ötürü karpuz bostanlarından eski verimi alamadıklarını anlattı. Yetmezmiş gibi bu sene ektikleri karpuzları da mantar hastalığı vurmuş.
“Karpuzun dilinden anlayacaksın”
Her yıl 15 Nisan ile 20 Nisan tarihleri arasında ektikleri tohumları 15 ile 20 Eylül tarihleri arasında yetişmiş karpuz olarak geri aldığını anlatan 42 yaşındaki karpuz yetiştiricisi Menzil, “Diyarbakır’da karpuz denince akla bizim köyümüz geliyor. Ben bu işi babamdan, o da babasından öğrenmiş. Yani karpuz yetiştiriciliği bize dededen geliyor. Karpuzlar portakal büyüklüğüne ulaştığı zaman biz de bunların önünde geceli gündüzlü nöbet tutuyoruz. Hem başıboş hayvanlar zarar vermezin hem de gün doğmadan ve akşam gün batımından hemen sonra sulama yapalım diye geceleri tarlada kurduğumuz barakalarda uyuyoruz. Karpuz yetiştiriciliği çok zor bir iştir. Bir sanat işidir. Mesela karpuzun dilinden anlayacak ona göre, gübresini, ilacını ve suyunu verip çapasını yapacaksın. Bunlar binbir emek isteyen şeylerdir. Bunların dilinden anlayınca meyvesini de iyi alırsın. Ancak bu sene karpuza mantar hastalığı girdi. Büyük bölümü gitti ve büyük bir zarar söz konusu, üzüntümüz büyüktür” dedi.
“Destek alamıyoruz”
Menzil Ailesi, Dicle Nehri kıyısında arazisi olmadığı için uzun yıllardır tarla icar ediyor. Tapulu tarla sahibi olmadıkları için tarım kredisi ve destekleme alamadıklarına dikkat çeken Menzil, Tarım İl Müdürlüğü’nün mantara zamanında müdahale etmesiyle hasarın en aza indirildiğini söyledi.
Festivale hazırlanıyorlar
Veysi Menzil ile beraber bu sene 25 dönümlük tarlayı icar eden 41 yaşındaki Mehmet Uçar ise, “Geçen sene Diyarbakır birincisi olan karpuz 60 kilonun üstündeydi. Biz o karpuzun kabakla aşılandığını ve bu nedenle 60’ın üstüne çıktığını belirterek itiraz ettik. 1999 yılında şampiyon olan karpuz 49 kilo 460 gramdı. Ben ise 49 kilo 360 gramla ikinci oldum. En büyük başarım bu oldu. Şampiyonluğu 100 gramla kaçırdım. Bu sene Veysi arkadaş ile karpuz festivali için yetiştirdiğimiz birkaç karpuz var. Bakalım, 50 kiloyu bulursak şampiyon olmamız işten değil” dedi.
Çiftçiler, yarışmaya hazırlanan karpuzlar basın tarafından çok ilgi görse de, yetiştirirken karşılaştıkları dertlerinin duyulmamasından şikâyetçiler.