İzmir depremi bir kez daha gösterdi ki, her depremden sonra deprem şokunu kolayca atlatıyor ve hızla normal hayatımıza dönüyoruz. Deprem ülkesinde yaşamanın gerçeğini kolayca unutuyoruz. Oysa, bütün ülkeyi doğudan batıya, kuzeyden güneye boydan boya geçen dünyanın en tehlikeli fay hatlarının üzerinde yaşıyoruz ve yaşadığımız binaya güvensek bile, deprem sonrasında yaşanacak panik döneminde, bizi birkaç gün idare edebilecek kapasitede bir deprem çantamızın hazır olması gerekiyor. Peki o deprem çantası nasıl hazırlanır. İşte püf noktası.
Deprem çantası hazırlamak deyince, herkesin ilk aklına gelen detay, çantanın içine birkaç gün kullanmak için temiz çamaşırlar, sıcak tutacak giysiler, biraz temiz su ve bozulmayacak birkaç pratik gıda maddesi geliyor. Ayrıca, enkaz altında kalma durumuna karşı ünlü düdüğümüzü de unutmayalım.
Ancak çanta meselesi böyle anlatıldığı kadar kolay bir iş değil. Öncelikle, şunu hatırlatalım. Kıyafetleriniz, uyku tulumu ve battaniye gibi sıcak tutacak ürünler, katlanıp çantaya yerleştirildiğinde, içinde çok fazla hava barındırır ve siz farkında olmadan, hızla alıp evden kaçacağınız değerli çantanızın sınırlı hacminde, çok gereksiz şekilde, hava taşırsınız.
Bu nedenle, tüm kıyafetlerinizi ve kumaş ürünleri, çantaya yerleştirirken, çok sıkı bir şekilde, bastıra bastıra rulo yaparak, içindeki havayı dışarı çıkarmanızı tavsiye ederiz. Hatta, eğer mümkünse, böyle bir imkanınız varsa, kıyafetlerinizi ve battaniyeleri, vakumlu torbalara koyarak içindeki havayı elektrik süpürgesi ile dışarı alabilirsiniz. Böylece vakumlanmış torbalar içinde son derece az yer kaplayacaklardır.
Kumaş ürünlerin dışında kalan diğer malzemeler, size sıkıntı oluşturabilecek asıl detaylar olacaktır. İlk yardım seti, pilli bir ışık kaynağı, pilli bir radyo, yedek piller, konserve yiyecekler, fındık, fıstık, bisküvi gibi uzun süre bozulmayacak hazır gıda maddeleri ile birkaç litre suyu da çantaya yerleştirmek durumunda olduğunuzu unutmayın. Tüm bunların rahat rahat sığması için, en az 45-60 litre arası bir çantaya ihtiyacınız olacağını hatırlatalım. Ailenizin büyüklüğüne göre bu miktar değişebileceği gibi, eğer oturduğunuz binaya çok güvenmiyorsanız, deprem sırasında aileniz için belirlediğiniz, hayat üçgeni bölgesine de bu çantalardan bir iki adet bırakmanız ve büyük sallantı ve olası bir çökme durumunda, çantanın kayıp gitmesi gibi olasılığa karşı çantayı sabitlemeniz, belki doğru bir karar olabilir.
Son olarak çantanızda bulunması gereken bir diğer unsur da, az hasarlı ama sağı solu kapanmış, kapıları açılmayan bir binadan çıkabilmek için çekiç gibi birkaç yardımcı alet olacaktır.
Elbette kimsenin bu tür felaketlerde zarar görmemesini diliyoruz. Ancak, deprem ülkemizin acı bir gerçeği ve biz önlemlerimizi en üst seviyede almış olalım ki, en kötü olasılığın gerçekleşmesi halinde kendimizi ve sevdiklerimizi kurtarabilecek, hayatta tutacak imkanlar da elimizin altında olsun.