Anasayfa Gündem Atlas’ın Belleği: Cüneyt Oğuztüzün…

Atlas’ın Belleği: Cüneyt Oğuztüzün…

Ayşegül Parlayan Özalp

Atlas’ın deneyimli fotoğrafçısı Cüneyt Oğuztüzün, 20 yıl boyunca 150 Anadolu seferine imza atmıştı. Bize yaşadığımız toprakların ne kadar güzel ve değerli olduğunu tekrar tekrar hatırlatmış, adeta Atlas’ın doğadaki gözü olmuştu. Sevgili Cüneyt Oğuztüzün, 2 Aralık’ta İzmir’de yaşamını adadığı kuşlarla gökyüzüne, sonsuzluğa uçtu

Oğuztüzün fotoğraf macerasını ve Anadolu’ya olan tutkusunu şöyle anlatmıştı:

“Atlas’ın ilk sayısını (Nisan 1993) elime alıp şaşkınlıkla inceledikten sonra, on beş yıldır çalıştığım bankadaki masamı yavaş yavaş toparlamaya başlamıştım. Türkiye coğrafyasını iyi tanıyan ödüllü bir amatör fotoğrafçı olarak böyle bir dergiye katkıda bulunabilirdim. Tek yapmak istediğim şey de buydu. Mart 1994’te, yani bundan tam 20 yıl önce şimdi tamamen kurumuş olan Ereğli Sazlıkları’nda ilk Atlas konumu çalışmak üzere çadırımı kurmuş bulunuyordum.

Atlas’ta tam zamanlı olarak profesyonel fotoğrafçılığa başladığımda çalışma alanımı ve amacımı Anadolu coğrafyası olarak belirlemiştim. Coğrafyadan yeryüzü şekilleri, doğa, kırsal yaşam, kültür ve gelenekler ile tarihsel mirası anlıyorum. Bu kapsamdaki foto-röportajlarla Anadolu’yu görselleştirme projesi kapsamında bugüne kadar yaklaşık 500 bin kilometre yol kat ettim. Türkiye’de gitmediğim, önümüzdeki dönem için planladığım, bir tek güneydoğu Toroslar, il olarak da Hakkari ve Şırnak kaldı.

Coğrafi bir foto-röportaj bana göre bütünlük oluşturan belli bir coğrafi birimin (bir ekosistem, bir dağ silsilesi, sulak alan, nehir vadisi, göl havzası veya bir şehir) temel karakteristik çizgilerini, kendine özgü yanlarını, yaşam tarzının inceliklerini araştırmak, keşfetmek ve belli bir estetik anlayışla görsel olarak ortaya koymak. Tabii yazı da bunun ayrılmaz bir parçası. Amaç fotoğrafik görüntülerle izleyenleri bilgilendirmenin yanı sıra estetik deneyim eşliğinde orada olmanın nasıl bir şey olduğunu hissettirmek, onlara “Türkiye’de böyle yerler de mi varmış” dedirtmek.

Çalışmanın başarısı yörede uzun süre kalıp yöre insanıyla tanışıp sohbet etmeye ve bilgi sahibi gönüllü rehberler eşliğinde alanı en ücra köşelerine kadar tarayıp iyice tanımaya bağlı. Bu yerel rehberlere kendi yörelerinde hiç gitmedikleri, bilmedikleri bir yerleri, yeni bir şeyleri keşfettirmeyi başarırsanız ancak bu iş olmuş demektir. Bana rehberlik edenlere bir noktadan sonra benim rehberlik etmeye başlamam her seferinde mutlaka tekrarlanan en ilginç deneyimlerimden biri oldu.

Anadolu’nun bozulmamış doğasını, kırsal yaşamın ve çalışmanın geleneksel unsurlarını, kültürel mirasını çarpık bir modernleşme karşısında bozulmadan, kaybolmadan belgelemek, Anadolu projemin başlıca motivasyonlarından biri. Gerçekten de çektiğim fotoğrafların çoğu, anında tarihsel belge niteliği kazanmakta. Yine de Anadolu’nun çeşitliliği o kadar zengin, mirasının derinliği o kadar fazla ki, tahribatın hızına karşın önümüzdeki yıllarda da projenin aynen devamını mümkün görüyorum.”

Peki Cüneyt Oğuztüzün’ün Anadolu’da en çok sevdiği yer neresi? “Mutlaka bir yer söylemeye mecbur bırakılırsam cevabım Antalya’daki Köprülü Kanyon olurdu sanıyorum…”

Fotoğraf: Cüneyt Oğuztüzün, Atlas için 20 yılda 150 Anadolu seferi gerçekleştirdi. Gittiği yerlerden biri de Rize’nin Cimil Vadisi’ydi. (Hüseyin Keçe)

 

 

 

 

 

cuneytharita

Usta fotoğrafçının çalışma yaptığı yerler.

Benzer Yazılarımız

Yorum Yap