Dünya Basın Fotoğrafları Vakfı’nın (World Press Photo Foundation – WPP) düzenlediği 2016 Dünya Basın Fotoğrafı Yarışması’nın sonuçları belli oldu. Bu yıl 59.’su yapılan yarışmaya 128 farklı ülkeden 5 bin 775 fotoğrafçı 82 bin 951 kare gönderdi. Sıcak haber takibiyle uluslararası alanda aldığı ödüllerle adını duyuran fotomuhabir Bülent Kılıç, Spot Haber/Foto-Hikâye dalında üçüncülük ödülünün sahibi oldu.
Fotoğraf: Bülent Kılıç / Şanlıurfa
Bülent Kılıç, dünyanın en prestijli basın fotoğrafı yarışması kabul edilen Dünya Basın Fotoğrafı Yarışması’nda 2014 yılında haber fotoğrafı kategorisinde hem birincilik hem üçüncülük kazanmış, aynı yıl Time ve The Guardian tarafından “Yılın Fotoğrafçısı” ilan edilmişti. 2015’te ise 27’ncisi düzenlenen ve dünyanın en büyük haber fotoğrafçılığı festivali kabul edilen “Visa Pour l’image”da büyük ödülün sahibi olmuştu.
Saygın haber ajansı Agence France Presse ile çalışan Bülent Kılıç, 2016 Dünya Basın Fotoğrafı Yarışması’nda ödül kazandığı seride, Şanlıurfa ilinin Akçakale sınır kapısına ulaşan Suriyeli mültecilerin can havliyle dikenli tellerden Türkiye tarafına geçişini anlatıyor.
Bülent Kılıç, Fotoatlas’ın 2015 yaz sayısı için Neslihan Pekdemir ile fotomuhabirlik üzerine söyleşmişti. Aldığı ödül üzerine röportajı bir kez daha yayımlıyoruz.
Foto muhabiri olmaya karar verdiğiniz anı hatırlar mısınız, sizi bu mesleğe iten neydi?
Lise yıllarında Metin Göktepe’nin öldürülmesi beni bir hayli etkiledi ve gazeteci olmaya karar verdim. İlerleyen yıllarda ise fotoğraf çekmenin yazı yazmaktan daha etkili bir araç olduğunu düşünerek foto muhabirliğini tercih ettim. Evrensel gazetesinde muhabir olarak çalışırken boş zamanlarımı karanlık odada geçiriyor, fotoğraf merakımın altyapısını oluşturmaya çalışıyordum.
Uzun yıllar farklı mecralarda foto muhabiri olarak çalıştınız. Gazete, dergi, ajans gibi mecra farklılığı yaptığınız işte temel ya da teknik olarak bir şey değişiyor mu?
Bir haber ajansında çalışmakla dergi veya gazetede çalışmak arasında tabii ki ciddi farklar oluyor; öncelikle ihtiyaçlar farklı, dolayısıyla çekim tekniğiniz de değişiyor. Örneğin ajans için çalışırken iş kaçırmak gibi bir lüksünüz pek fazla olmuyor; olayın en can alıcı anında orada olmak zorundasınız. Gazetecilik bakış açısını ön planda tutmanız gerekiyor. Neticede binlerce aboneye ulaşacak fotoğraflar çekmek durumundasınız. Çektiğiniz bir kare televizyonda da yayımlanabilir, bir dergide çift sayfa da basılabilir. Krop atarken veya çekerken çok yönlü kullanım ihtimalini gözetmelisiniz. Ajansta çalışmak biraz daha disiplin isteyen bir iş diyebilirim. Temponuzu ve enerjinizi buna göre ayarlamalı, her an yola çıkmaya hazır olmalısınız. Haftalarca günleriniz boş geçebilir veya bir anda kendinizi yüzlerce fotoğraf çekmeniz ve onları hızlıca ajanslara geçmeniz gereken bir temponun içinde bulabilirsiniz.
Basında fotoğraf seçimi veya kullanımı ile ilgili neler düşünüyorsunuz? Türkiye ve yurtdışı medyası arasında bir kıyaslama yapılabilir mi?
Tabii ki, Türkiye’deki fotoğraf kullanımı bir hayli bilinçsiz ve öylesine. Maalesef dünyada bu konuda hassasiyet söz konusu iken bizde gazetelerin güç kaybetmesi ile beraber tam tersine bir durum oluştu.
En sıcak ve tehlikeli denilebilecek olayların içinde, en can alıcı anları yakalaması gereken biri olarak ne tür olaylarla karşılaşıyorsunuz ve bu, ülkeden ülkeye değişiyor mu?
Çalışma temponuz coğrafya değiştikçe farklılaşıyor ancak iş yapma şekliniz her yerde aynı. Öncelikle ilişki kurma biçiminiz farklılaşıyor. Slav coğrafyasında çekim yapmak için pek fazla ısrar edemezsiniz; ancak Arap coğrafyasında ısrar bazen kapı açabilir. Ya da Ruslar ilk karşılaşmada soğukturlar ancak sonradan arkadaş olabilirsiniz. Veya Ortadoğu’da insanlar önce güler yüzlüdür ama sonradan istemediğiniz durumlar içinde kalabilirsiniz. Dikkat etmeniz gereken hususlar elbette değişiyor. Çalışırken fazla ısrarcı olmanız hayatınıza mâl olabilir; durmanız gereken yeri kesin kurallarla önceden belirlemelisiniz. Çekim esnasında yanınızda çalışan kişiyi çok iyi seçmeniz gerekir, kesinlikle güvenebileceğiniz biri olmalı. Çoğu Avrupalı foto muhabirinin en belirgin yönü, bir an önce istediklerini almak istemeleridir ve aynı sahadayken bu durum sizi de zora sokabilir. Doğru insanla değilseniz hayatınız tehlikeye girebilir, bu işi para kazanmak için yapan insanlardan deyim yerindeyse uzak durmalı; önceliği doğru gazetecilik yapmak olan insanlarla bir arada olmaya dikkat etmelisiniz. Karmaşa alanlarında birçok kişi olanaklarınızdan yararlanmak ister, nazik ve centilmen davranışlarla sizden istekte bulunurlar ancak sizin ihtiyacınız olduğunda tek düşündükleri kendi fotoğrafını bir an önce satmak olur. Bu her ne kadar deneyimle edinilecek bir konu olsa da bizim coğrafyamızda yaygın olan paylaşımcı anlayış bazen suiistimale maruz kalabiliyor.
Sıcak haber çalışan bir foto muhabiri ekipman olarak neleri tercih etmeli, öncelikleri neler olmalı?
Ekipman kullanımı konularına ben bakmıyorum açıkçası, gördüğüm kadarıyla herkeste her türlü ekipman bulunuyor ve yeterince akıl veren de çok.
Fotoğrafta manipülasyon (çekim öncesi, esnası ve sonrasında yapılan müdahaleler) fotoğraf dünyasında zaman zaman gündeme gelen konulardan biri… Dünyanın görsel tarihi, değiştirilmiş, müdahale edilmiş hikâye örnekleriyle dolu; bu konuyla ilgili neler söylenebilir?
Manipülasyon kabul edilebilir bir durum değil, özellikle de haber fotoğrafçılığında. Fotoğrafçının ahlakı ile bire bir örtüşen bir konu, ancak dijital fotoğrafın artık basın fotoğrafına hâkim olduğu bir zamanda biraz keskinlik ve belirleyicilik katmak kimseye zarar vermez. Karanlık oda sürecindeki işlemlere de karşı olduğunu söyleyenler olabilir ancak bu, deneyimli bir elin kontrolünde olduğu sürece sakınca yaratacak bir durum değil. Kameranızdaki renk tonlarından “sharpen” ayarlarına, Photoshop’ta yaptığınız keskinliğe kadar bu bütün bir süreç, aslına bakarsanız karanlık oda süreci ile neredeyse aynı diyebiliriz. Bir kameranın diğerinden daha sıcak ve keskin netliğe sahip olması nasıl daha iyi sonuçlar ortaya çıkarıyorsa, solgun tonları birazcık ısıtmak da sizi rahatsız etmemeli. Onun dışında, olayın gerçekliğini değiştirecek her tür müdahale kabul edilemez.
02.03.2016