Eserlerinde insanla kozmos arasındaki bağıntıları incelikle işleyen usta yazar, “Karanlıklar ne kadar yoğun olursa olsun, isterse kurşungeçirmez olsun arkasından bir ışığın patlayacağını öğrendik… İnsanlığa güveniyorsak o ışığı görürüz” diyor. Atlas, Yaşar Kemal’i, röportajlarından oluşan Bu Diyar Baştanbaşa ile karış karış dolaştığı Anadolu’da izledi.
Yazı: Tevfik Taş
Kayalardan denize bakıyorum. Aklımda o söz… O sözü bize Yaşar Kemal söylemişti. Sanırım 1995 yılıydı, Yaşar Kemal’i yargılayan mahkemenin kapısında Celal Başlangıç’la birlikte, o dev adamı, o kalabalıktan sıyırıp götürebilmeyi umut ederek bekliyorduk. Soracağımız, söyleyeceğimiz var. Amma… Nice sonra erişebildik birbirimize. Oturduk:
“Yazıya emek vermek” diye başladı; “denizin kıyısındaki kentlerde, fabrikaların, iş hanlarının kuşattığı metropollerde yaşarken dağda yaşayanın hayallerine ortak olmayı, bulmayı, o hayalleri evrende okuyan, okuyacak herkesin seçip ayırabileceği biçimde yeniden yaratmayı gerektirir. Bunun tersi de aynı önemdedir. Kökü dağda bir yazı adamıysan, kenti, o karmakarışık dünyayı çözmeyi de işe katacaksın ki kendi coğrafyanı, doğanı daha doğru anlatabilesin. Bu insanın farklı olanı tanımasına, farklı olanların birbirini anlamasına, yani barış umuduna emek vermektir.”
Dünyanın denizleriyle erişilmez sanılan dağları, kentlerin karmaşasıyla köylüklerin sadeliği arasında daima ince bir çizgi vardır. Aşılması güç, akılda aşılması başlangıçta hayale, masala, kurguya, söze, yazıya bağlı ince ve devasa bir çizgi…
Fotoğraf: Ara Güler
Yazının devamını Atlas’ın Mart 2015 sayısında ya da iPad, iPhone, Android Mart 2015 uygulamalarında okuyabilirsiniz.
https://play.google.com/store/apps/details?id=com.doganburda.atlasandroid&hl=tr
Atlas Mart 2015 / Sayı 264