Osmanlı eserleriyle Yugoslav dönemi mimarisinin iç içe geçtiği Priştine. Farklı dilleri, kültürleri bir arada yaşatmasıyla övünen Prizren. Saat kulesinin taçlandırdığı tarihi Gjakova… Atlas, Ağustos 2019 sayısında Avrupa’nın en genç ülkesi olan Kosova’yı tekrar ziyaret etti, geçmişin acı tatlı hatıralarını ve gelecek umutlarını dinledi.
Atlas ekibinden Tolga İldun’un Kosova’yı anlattı dosyadan bazı bölümler şöyle: “Kosova’nın başkenti Priştine’nin sokakları, caddeleri cıvıl cıvıl, herkes gülümsüyor; kendi gibi içinde yaşayanlar da genç şehrin. Bu gençler savaş günlerini hiç yaşamamış ya da hatırlamıyorlar, belki de anne babalarından dinledikleri anılarında gizliyorlar hüzünlerini. Belki de geleceğe umutla bakmak istemelerinden hep bu gülen yüzlüler…”
Prizren’de ilk dikkatimi çeken, buranın kendine has hareketliliği oluyor. Bana, atalarımın yaşadığı Saraybosna’yı anımsatıyor köprüleri ve tarihi dokusuyla. Ünlü Şar Dağları’nın eteğinde hem Arnavutluk’a hem de Makedonya’ya sınırı olan bu güzel şehir ve çevresi, Priştine’ye göre daha fazla yeşile, nehirlere ve dağlara sahip. Aynı zamanda Balkanlar’ın Müslümanlaşmasında büyük payı olan ünlü Bektaşi dervişi Sarı Saltuk’a atfedilen mezarlar da burada bulunuyor. Nüfusun çoğunluğu Arnavut, ayrıca Boşnak ve Türkler de yaşıyor. Sırp ve Hırvatların çoğu ise savaş sonrasında şehri terk etmiş. Türkçe, Prizren’in resmi dillerinden biri ve sokaktaki hemen hemen herkes Türkçe biliyor…”
GENÇ AVRUPALI: KOSOVA
Sonraki Yazı