Bazı insanlar vardır dünyamızı değiştirirler. Yirmi küsur yıl öncesine kadar benim gibi lise öğrencileri –ve muhtemelen çoğumuz- için ihtişamlı dağlar hep uzakta, ilgi değer kültürler hep ulaşılmazdı. Dünyamız tek televizyon kanalının ekranından ve üç-beş ay gecikmeli elimize geçen dergilerin –hızla paralanan- sayfalarından ibaret gibiydi. Azteklerin piramitlerini, Himalayalar’ın sekiz binliklerini, yağmur ormanlarının türlü türlü canlılarını ezbere biliyorduk hepimiz.
Bilmediğimiz bir başka dünya olduğunun ise farkında değildik!
Kaçkarlar mesela! Atmacaları, Lazları, önünden sis eksik olmayan yaylaları yoktular sanki o zamanlar! Her yırtıcı kuş şahindi! Afrika ak karınlı kartalı epey rating alırdı aramızda. Ak kuyruklu kartalı, uzmanları hariç bilen var mıydı? Delicenin, doğanın, akbabaların türlerini saymıyorum bile… Arkeolog olmayana antik kentler de yoktu, harabeler vardı. Zihnimizin haritasında Anadolu kısmı bomboştu.
Yıllar sonra o yüzden istemiştim Cüneyt Oğuztüzün’den Türkiye’de seyahat ettiği, fotoğrafladığı tüm yerleri boş bir kağıt üzerinde işaretlemesini. Çünkü onun gözünden biz de, karanlığa yelken açan büyük kâşifler gibi, bilinmeyen bir ülkeye –üstelik de yaşadığımız ülkeye- sayfa çevirmeye başlamıştık. Cüneyt’in geçtiğimiz sene o kağıda koyduğu nokta sonuncusu oldu. Ortaya çıkan bütün bir Türkiye haritasıydı!
Bazen Ağrı Dağı’na görkemini Cüneyt’in verdiğini düşünürüm. Zihnimdeki haritada onun fotoğrafı yer etmiştir çünkü. Okuldayken Ağrı, ezberlememiz gereken bir irtifadan ibaretti. Yakındı. En azından sayfaları yıpranmış o dergilerdekine kıyasla. Birinin gözümüzü açması, en büyük keşiflerin bazen en yakınımızdakiler olduğunu göstermesi gerekiyordu. Benim dünyamı değiştiren o kişi Cüneyt olmuştu…
Fotoğraf: Antalya il sınırlarındaki Köprülü Kanyon Milli Parkı, suların, dağların ve masalların coğrafyası. Cüneyt Oğuztüzün, Anadolu’da en sevdiği yerin neresi olduğu sorusuna bir söyleşisinde şöyle yanıt vermişti: “Mutlaka bir yer söylemeye mecbur bırakılırsam cevabım Köprülü Kanyon olurdu sanıyorum…” (Cüneyt Oğuztüzün)