İstanbul, içinden Boğaz geçen, hem Marmara hem Karadeniz’e kıyısı olan, tarih boyunca denizle iç içe yaşamış özel bir yer. Atlas’ın özel dergisi Atlas İstanbul, bu sayısında bu kadim ilişkiyi inceliyor; “Sahilden İstanbul” başlığıyla en büyük şehrimizin denizci yanına bakıyor.
Şehir trafiğinin içinden çıkılmaz zamanlar yaşadığı günümüzde deniz ulaşımının gelişiminin nasıl sağlanması gerektiğini Serkan Ocak uzmanlarla konuştu. Murat Koraltürk İstanbul’un ilk vapurlu dönemlerini ve Şirketi Hayriye’li yıllarını aktardı. Mustafa Türker Erşen, İstanbul kıyılarını birleştiren köprüleri yazdı. Tevfik Taş son yüzyılda nüfus artışının ve buna bağlı yapılaşmanın sonucu olarak ortaya çıkan bir uygulamayı masaya yatırdı: Kıyıların doldurulması. Ahmet Hilmi Hacaloğlu, İstanbul’un iki denizci çocuğundan Fenerbahçe semtini; Yıldırım Güngör, Sarıyer’i anlattı. Cengiz Kahraman 20. yüzyıl başından çok özel fotoğraflarla şehrin denizle bağının siyah beyaz görüntülediği zamanlara uzandı.
Atlas’ın başından bu yana gelişmelerini yakından takip ettiği Kanal İstanbul projesiyle ilgili son gelişmeleri Ahmet Hilmi Hacaloğlu uzman isimlere sordu. Atlas İstanbul’da ayrıca Tolga İldun’un imzasıyla İstanbul’a kavuşmanın veya vedanın mekanı olan otogarın hikayesi ve Melike Sümertaş’ın kaleminden Osmanlı İstanbul’undan günümüze kadınların kent mirasına katkıları yer alıyor.
Atlas İstanbul çıktı
Sonraki Yazı