Isparta ve Antalya sınırlarında, Yukarı Köprüçay Havzası’nda iki yıl önce inşasına başlanan Kasımlar Barajı ve HES projesine verilen ÇED Olumlu kararına karşı açılan dava sonuçlandı. Yöre köylülerinin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na karşı açtığı davayı gören Danıştay 14. Dairesi, bilirkişi raporuna dayanarak verdiği kararda, yürütmenin durdurulması istemini reddetti. Ancak oy çokluğu ile alınan karara karşı oy veren Danıştay Üyesi Mustafa Genç, dava konusu HES’in bölgeyle ilgili çevre düzeni planında yer almadığına dikkat çekerek planlamaya ilişkin sürecin işletilmediği projeye verilen ÇED Olumlu kararının hukuka uygun olmadığı görüşünü savundu. İnşaatı neredeyse bitme aşamasına gelen projeyle ilgili alanın çevre düzeni planı ise geçtiğimiz hafta onaylandı. Davanın avukatı Yakup Şekip Okumuşoğlu, önce proje ardından da plan yaparak Türkiye’nin doğasının korunamayacağını söyledi.
Isparta ve Antalya illerinde Yukarı Köprüçay Havzası’nda yapımı devam eden Kasımlar Barajı ve HES projesinin inşa edildiği alanın bir kısmının orman, bir kısmının da tarım alanı olduğu ortaya çıktı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın hazırlanan 1/100 bin ölçekli Antalya-Burdur-Isparta Çevre Düzeni Planı’nda orman ve tarım alanı olarak görülen bölgenin 1/25 bin ölçekli Çevre Düzeni Planı henüz yapılmadı. Ancak buna rağmen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı planı tamamlanmamış alanda hukuka aykırı biçimde inşaatı başlayan HES projesine ÇED Olumlu Kararı verdi. Yöre köylülerinin ÇED Olumlu Kararı’nın iptali istemiyle açtıkları davayı gören Danıştay 14. Dairesi ise köylülerin bu istemini reddetti.
Bilirkişi Raporu Yıkıma İzin Verdi
Danıştay 14. Dairesi, bilirkişi raporuna dayanarak aldığı kararda, dava konusu projenin çevresel etkilerinin telafi edilebilir düzeyde olduğu görüşüne yer vererek, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın ÇED olumlu kararında hukuka aykırılık bulunmadığına hükmetti.
Danıştay Üyesi Çed Olumlu Kararını Hukuka Aykırı Buldu
Ancak oy çokluğu ile alınan karara muhalefet oyu kullanan Danıştay Üyesi Mustafa Genç, dava konusu projenin uygulandığı alanın ilgili çevre düzeni planında tarım ve orman alanı olarak işaretlendiğini belirterek, “çevre düzeni planında dava konusu HES projesinin yer almadığı anlaşılmaktadır. Planlamaya ilişkin süreç işletilmeksizin verilen dava konusu ÇED Olumlu kararında hukuka uyarlık bulunmadığından yürütmenin durdurulması isteminin kabulü gerektiği oyuyla çoğunluk görüşüne katılmıyorum” görüşünü savundu.
Av. Yakup Okumuşoğlu: ‘Türkiye’nin Doğası Bu Şekilde Korunamaz’
Danıştay kararında da altı çizilen HES projesinin plansız inşa edildiği gerçeği Türkiye’nin doğa alanlarına yönelik gösterdiği vurdumduymazlığı gözler önüne serdi. Konuyla ilgili sorularımızı yanıtlayan davanın avukatı Yakup Şekip Okumuşoğlu, planlama usul ve esaslarına uyulmadan proje inşa ederek Türkiye’nin doğasının korunamayacağını belirterek, “önce projeyi inşa edip ardından plan yapmak dünyanın neresinde var” diye konuştu.
HES İnşaatı Bitme Aşamasına Geldi, Plan Yeni Onaylandı
Projenin bir kısmı sınırlarında kalan Antalya Büyükşehir Belediyesi ise 9 Şubat tarihinde gerçekleşen meclis toplantısında plansız alana inşa edilen HES projesini meşrulaştıracak olan nazım bayındırlık planını onayladı. AKP’li meclis üyelerinin oylarıyla onanan plana CHP’li üyeler karşı çıktı, MHP grubu ise çekimser kaldı.
Manavgat Belediyesi HES’e Olumsuz Görüş Vermişti
Manavgat Belediyesi de bölgenin turizmi ve doğasını zarar göreceği endişesiyle HES projesine karşı çıkıyor. Antalya Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün, HES projesinin inşa edildiği alanın plan değişikliğine ilişkin görüş sorması üzerine Manavgat Belediyesi’nce verilen yanıtta, orman olarak tanımlanan alanda inşa edilen Kasımlar Barajı ve HES projesinin Köprülü Kanyon Milli Parkı’na komşu olduğu kaydedilerek, şöyle denildi: “Köprülü Kanyon Milli Park Alanı’na ait ‘Uzun Devreli Gelişme Revizyon Planı’nın 30 Mayıs 2014 tarihinde Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nca onaylanarak yürürlüğe girmiştir. Uzun Devreli Gelişme Revizyon Planı, Plan Araştırma Raporu’nda alanın içeresindeki ve milli park dışında olup alanla doğrudan ilişkili olan ve kanyon yapıları içinde akış gösteren yüzey suları ve kaynaklar, alanın kaynak değerleri arasında sıralanmış olup, sahip olduğu doğal ve tarihsel değerlerin yanı sıra, rafting sporuna elverişli yapısı ile bölgenin en önemli alternatif turizm alanları arasında bulunan Köprüçay Irmağı ve kanyon oluşumlarının taşıdığı sürdürülebilir turizm potansiyelinin koruma-kullanma dengesi gözetilerek bölgeleme karar ve hükümlerine göre yönetilmesi gerektiği ve alanda ekosistemin dengesini bozacak ve biyoçeşitliliğe zarar verebilecek baraj, HES vb. tesislerin yapımına izin verilmemesi hususları vurgulanmıştır.”
Bakanlık Avukatı Şirketi Savundu, Muhtarlara Çıkar Sağlandı
Plansız alanda ve acele kamulaştırma kararıyla el konulan arazi üzerinde inşa edilen Kasımlar Barajıyla ilgili dava süreci adeta yılan hikayesine dönerken, ağır ilerleyen hukuk bürokrasisi yüzünden yaşam alanlarının nasıl telafisi imkansız zararlara maruz kaldığını da gözler önüne serdi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Temmuz 2012’de projeyle ilgili ÇED raporunu onayladı. Yöre köylülerinden bir kısmı ise yasal süreç içerisinde Eylül 2012’de bakanlığın onayına karşı dava açtı. Ancak köylüler dava açarken projeden etkilenecek olan köylerin muhtarları ve bir beldenin belediye başkanı, bakanlık ve HES şirketinden yana davaya müdahil oldu. Davada bakanlık ve şirketten yana müdahil olan muhtarlara şirket tarafından çıkar sağlandığı iddiaları ise yörede tepkilere neden oldu. Geçtiğimiz yıl Ağustos ayında gerçekleşen davayla ilgili bilirkişi keşfinde bakanlık yetkilisinin belgesi bulunmadığı için HES şirketinin avukatı bakanlığı savundu. Kasımlar Barajı’yla ilgili davada şirketi savunan avukat Davut Oğuz’un, geçmişte çevreden de sorumlu olan Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın eski hukuk müşaviri olması da dikkat çeken detaylar arasında.
Evleri Su Altında Kalacak Köylülerin Çaresiz Bekleyişi Sürüyor
Evleri barajın suları altında kalacak olan Darıbükü köylüleri ise endişeli bekleyişini sürdürüyor. Bakanlar Kurulu kararıyla evlerine ve arazilerine el konulan köylüler, projenin bitme aşamasına gelmesine karşın bu konuda bir çözüm üretilmemesine tepki gösteriyor.
Haber: Yusuf Yavuz / 14 Şubat 2015