Atlas, Çanakkale Zaferi’nin 100. Yılı dolayısıyla Gelibolu Yarımadası’nı ziyaret etmek isteyen okurlarına dijital platformda çok değerli bir armağan sunuyor: “Adım Adım Gelibolu, Ateş ve Kurtuluş Meydanı”. Yıllarını Çanakkale Savaşı üzerine araştırmaya adamış Gürsel Akıngüç’ün hazırladığı rehber kitap, Gelibolu Yarımadası’nda savaş alanlarıyla ilgili gezilecek tüm noktaları ve rotaları, savaşa ait ayrıntılarıyla anlatıyor. Ziyaret noktalarının tanınmasını kolaylaştırması açısından bazı mevkilerin siyah beyaz eski fotoğrafları da yer alıyor.
Atlas dergisi Temmuz 2014 itibariyle digital platformda (Appstore, Googleplay) uygulamalarıyla yer almaya başladı. Gelibolu savaş alanları rehberi ile de okuyucular dijital ortamda telefonlarından ve tabletlerinden bütün konumları görebilecek ve onlar hakkında ayrıntılı bilgiye ulaşabilecekler. Uygulamada 125 ziyaret noktası bulunuyor ve bunlar hakkındaki bilgiler tümüyle güncellenmiş durumda.
Rehberin başında interaktif bir harita yer alıyor; üzerindeki konumlara dokunulduğunda ziyaret noktalarıyla ilgili ayrıntılı bilgiler geliyor. Bu harita “HERE 360” ile birlikte yapıldı. İleri teknoloji haritalama araçlarına sahip HERE 360, 2007’den beri Türkiye’yi haritalayan bir şirket.
Gelibolu Yarımadası 3 Kasım 1914 – 9 Ocak 1916 tarihleri arasında, daha önce örneği görülmemiş savaşlara sahne olmuştu. Burada sadece savaşan tarafların değil, dünyanın kaderine yön verilmiş, tarihin seyri değişmişti. Adına Çanakkale Savaşı denilen bu şiddetli çarpışmalar, asıl olarak da Türkiye’nin kaderini belirledi. Gelibolu Yarımadası topraklarının, neredeyse her metrekaresi, işte bu çarpışmaların izlerini ve anılarını taşıyor: Toprağa düşenlerin mezarları, siperler, tabyalar; savaşa ve savaşanlara ait adlar taşıyan tepeler, sırtlar, sonradan yapılan anıtlar, heykeller, şehitlikler; yaşanmış hikâyeler ya da efsaneler…
Gelibolu Yarımadası şimdi barışa adanmış topraklar olarak, Türkiye’nin dört bir yanından ve başta Avustralya ile Yeni Zelanda olmak üzere dünyanın her tarafından ziyaretçilere kapılarını açıyor. Bu davete icabet etmek gerekir. Orada unutulmaması, unutturulmaması şart olan insanlar yatıyor, yarımadanın havasında o insanların anıları salınıyor.