Fotoğraf Galerisi

Nallıhan Kuş Cenneti, Sarıyar Barajı kıyısında, rengârenk dağlarla çevrili özel bir alan. Farklı bir coğrafyayı tanımak için bire bir. Barajın uç noktasında bulunan, sazlıklarla çevrili alanda yapılan çalışmalara göre kuş cennetinde 168 kuş türü yaşıyor. Şahin, doğan, kartal, turna, keklik, çulluk, bıldırcın, kaz, kılkuyruk, yeşilbaş, karabatak ve su tavuğu kuş cennetinin sakinlerinden bazıları. Soyu tükenmekte olan karaleyleğe en çok Nallıhan Kuş Cenneti’nde rastlanıyor. İstanbul ve Çanakkale boğazlarından geçerek Anadolu’ya geçen kuşların önemli bir konaklama alanı. Göç sırasında kuşlar burada dinlenerek beslenme ve üreme olanağına kavuşuyor Kıztepe ve etekleri inanılmaz bir güzelliğe sahip. Tek bir bitkinin bile yetişmediği bu özel alan çok farklı keşif rotaları içeriyor. Kuş cennetinde vakit geçirdikten sonra etrafta küçük keşifler yapabilirsiniz. Bunlardan biri Kıztepe eteklerine kadar yapacağınız keşif. Yürüyüşe başlamadan önce yanınıza su almayı unutmayın. Rota üzerinde su bulmanız olanaksız. Bölgenin en önemli özelliği yerkürenin su ve rüzgâr etkisiyle oluşturduğu ritmi en iyi görebileceğimiz yerlerden biri olması. Dünyada bile böyle bir oluşum çok ender. Doğa dans ediyor sanki. Yüksek bir noktada durarak dikkatinizi yer şekillerine verdiğinizde hareket ettiklerini sanabilirsiniz. Çizgiler o kadar ritmik ki böylesini ancak topografik haritalarda görmek mümkün. Erozyonun etkisiyle topografya üzerinde meydana gelen yer şekilleri olağanüstü. Kıztepe’ye baktığınızda ise zirvesine doğru her türlü rengin katman katman gözlendiği, eteklerinde ise bu renklerin harmanlandığı bir manzara var. Yürürken ayaklarınızın çok az da olsa zemine gömülmesi rahat bir yürüyüş yapmanızı sağlar gibi gözükse de kaslarınız zorlanacak. Bu nedenle bu sırtlarda hızlı yürümeye çalışmayın, yoksa çok çabuk yorulursunuz. Bu sırt boyunca yapacağınız yürüyüş iki, üç saat arasında değişecek. Bir yere ulaşmaktan çok, farklı yer şekilleri arama yürüyüşü olacak bu. Çıktığınız tepeciklerden kuş cennetinin manzarasını izlemeden dönmeyin.

Fotoğraf: Yıldırım Güngör