İstanbuldere / Sakarya
Sapanca’nın içinde İstanbuldere tabelasından dönün ve dağlara doğru yola girin. Beş kilometre sonra bir alabalık restoranına varacaksınız. Burada biraz dinlendikten sonra hemen restoranın yanındaki patikaya girin. Kısa bir süre sonra vahşi bir doğada yürümeye başlayacaksınız. Küçük bir kulübeyi geçtikten yüz metre sonra, yürürken uğultusunun sürekli eşlik ettiği derenin küçük bir kolu kesecek önünüzü. Yılmayın, gerekirse paçaları sıvayarak geçin. Bu dereyi geçtikten sonra yaklaşık yarım saat kadar daha yürüyün ve daha yukarılara çıkarak görebildiğiniz her şeyi dağarcığınıza kaydedin. Temiz havayı içinize çekerken bu kadar yakınınızda hâlâ el değmemiş bir doğa parçasının bulunduğunu düşünmek sizi umutlandıracak. Kısa bir süre sonra yol ikiye ayrılacak. Sağa giden yol dereden ayrılıyor, tepenin yamacından arka tarafa dolanıyor. Derenin kenarından giden yolu takip edin. Dere burada dere olmaktan çıkıyor, güçlü bir çaya dönüşüyor. Birbiri ardında sıralanmış 10’dan fazla set, irili ufaklı birçok şelale oluşturmuş. Muhteşem bir su gösterisi göreceksiniz. Çiçeklerin dere kenarını süslediği bu rotadaki yürüyüşünüz eğer isterseniz yol boyunca devam edebilir. Kıvrıla kıvrıla yukarı çıkan yol ne yazık ki az kullanıldığı için bozulmuş. Birkaç yılda doğa tarafından inanılmaz bir şekilde örtülen yol nerdeyse kaybolmaya yüz tutacak. Bu yolun sonunda çıkacağınız tepede muhteşem bir manzarayla karşılaşacaksınız.
Fotoğraf: Yıldırım Güngör