Fotoğraf Galerisi

Yapılaşmaya ve yüz binlerce ağacının yok edilmesine rağmen kuşların kalan ağaçlarda inatla cıvıldadığı, derelerinin akmaya devam ettiği İstanbul’un Belgrad Ormanı onlarca yürüyüş parkuru barındırıyor. Bu parkurlarda özellikle bahar aylarında bir ormanın nasıl yenilendiğinin en güzel örnekleri gözleniyor. Dallardaki yuvanın içinde bağıran serçe yavruları, ağaçtaki kovukta heyecanla annelerini bekleyen ağaçkakanlar, rengârenk mantarlar, çiçekler… Ayrıca ormanın yollarında koşan, yürüyen, bisiklete binen her yaştan insan…

Belgrad Ormanı’ndaki derelerden gelen suları biriktirmek için yapılan bentlerin oluşturduğu göllerin etrafında çok keyifli yürüyüşler yapabilirsiniz. Derelerin kenarında, kuş sesleri eşliğinde yapacağınız dingin yürüyüşler sonrasında her ilkbaharda yenilenen ormanlar gibi siz de yenileneceksiniz. Belgrad Ormanı içindeki favori yürüyüş rotalarının başında II. Mahmut ve Valide Sultan göletlerini de içine alan rota geliyor. Bu güzergâh, çocukların da rahatlıkla yürüyebileceği zorluk derecesinde. Arabanızı II. Mahmut Göleti’nin yakınında park ederek yürüyüşe başlayın. Sağa doğru giden patika sizi kısa süre içinde göletle aynı seviyeye getirecek. Gölet solunuzda kalacak şekilde yolu takip edin. Yol yaklaşık 500 metre sonra ikiye ayrılacak. Sağa doğru hafif bir eğimle inen yolu takip edin. Bu yol ağaçların arasından geçerek devam edecek. Valide Sultan Göleti hep sağınızda kalacak. Yaklaşık bir kilometre sonra gölet aşağınızda kalacak. Yol hafifçe yukarı tırmanarak göledin ana deresinin üzerinden geçecek. Burada eğreti bir yapı var. Bu yapıyı görünce dereye doğru inin ve dereyi geçerek bu kez göletin diğer kenarına doğru yürümeye başlayın. Bu son etapta yol yok. Çok güzel bir patikadan yürüyeceksiniz. Yaklaşık 20 dakikalık bir yürüyüşten sonra gölün kenarına kadar inip mola verebilirsiniz. Moladan sonra yola çıktığınızda artık gölet sizi hiç yalnız bırakmayacak. Yürüyüşün bitmesine yakın, patikanın solundaki yamaçta birkaç metre ileride altı adet kayın ağacının bir arada bulunması oldukça ilginç bir görüntü oluşturuyor. Arabanıza vardığınızda insanların neden bu ormanı yok etmek için bu kadar uğraştığını soracaksınız kendinize, ama yanıtını bulamayacaksınız.

Fotoğraf: Yıldırım Güngör