Anasayfa KeşfetArkeoloji Karkamış: Sınırdaki Antik Kent

Karkamış: Sınırdaki Antik Kent

Suriye sınırındaki Karkamış antik kenti 100 yıllık suskunluğun ardından sırlarını paylaşıyor. Örenyerindeki mayınlar temizlendikten sonra başlayan kazılarda önemli buluntular elde edildi.

Yazı ve Fotoğraflar: Kemal Tayfur

Tel örgülerin ötesinde, aylardır süren çatışmalar nedeniyle dünyanın kaygıyla izlediği Suriye toprakları uzanıyor. Sınırın tam dibindeki Cerablus kasabası sakin, oynayan çocukların sesleri yankılanıyor. Sınırın bu tarafında ise hummalı bir faaliyet var. Arkeologlar, kazı işçileri toprağı karıştırıyor, çıkan eserleri inceliyor, tasnif ediyor, koruyucu önlemler alıyorlar.

Burası Türkiye-Suriye sınırının sıfır noktası. Bir kısmı Suriye topraklarına taşan ve mayınlı arazi içinde kaldığı için 50 yıldır sırlarını gizleyen Karkamış antik kenti. Karkamış’ta mayınlar temizlendikten sonra, geçtiğimiz yıl kazı çalışmalarına başlanmış ve çok kısa bir süre içinde hem çok önemli eserlere, hem de antik zamanların kentsel yaşamını aydınlatan bulgulara ulaşılmıştı. Kazı Başkanı İtalya’nın Bologna Üniversitesi öğretim üyelerinden Doç Dr. Nicolo Marchetti ve yardımcısı İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Hasan Peker, bir yıllık kazı çalışmalarının sonuçlarını aktardılar ve kazı alanının 2014 yılında bir arkeopark olarak turizme açılacağını müjdelediler.

Gaziantep’in Karkamış ilçesindeki Karkamış antik kentinin tarihsel yolculuğu 4 bin 400 yıl öncesine uzanıyor. Fırat Nehri üzerindeki ticaret yolunun en hassas noktalarından biri üzerinde kurulan Karkamış’ın adına ilk kez İÖ 24. yüzyılda Ebla saray arşivlerinde rastlanıyor. Kentin adının anlamı ise Kuzey Suriye’nin önemli ilahlarından birine atfen “Kemoş’un Limanı” anlamına geliyor.

Karkamış, Orta Tunç Çağı olarak adlandırılan dönemde (yaklaşık İÖ 2000) hızla gelişti ve toprak surlarla çevrildi. Yüzlerce yıl bağımsız ve yarı bağımsız krallıkların başkenti olan kent, İÖ 1350 civarında Hitit egemenliğine girdi. Hititlerden sonra bir süre bölgenin en güçlü krallıklarından biri olarak hayatiyetini sürdürse de İÖ 717’de Assur Kralı II. Sargon’un hışmına uğradı ve yerle bir edildi. Ardından Babil Kralı Nebukadnezar, kenti Assurluların elinden çekip aldı (İÖ 604). Kentte yerleşim Helenistik ve Roma devirlerinde de devam etti. Ortaçağ boyunca sadece akropol kısmında yerleşmenin görüldüğü Karkamış, terk edildikten sonra uzun bir sessizliğe gömüldü. İlk kazılar Halep’teki İngiliz konsolosu Henderson tarafından 1878-1881 yılları arasında yapıldı, bulunan bazı heykeller Brittish Meseum’a götürüldü. Daha sonra 1911-14 arasında ve 1920’de yine İngilizler geniş ölçekli kazılar yaptılar. Son kazılarda “Arabistanlı Lavrens” adıyla ün salan T. E. Lawrence da görev yaptı.

Karkamış kazılarını Bologna, İstanbul ve Gaziantep üniversitelerinden bir ekip yürütüyor. Ekip, bir yıl içinde yedi ayrı alanda kazı yaptı. Çıkan önemli eserler arasında Luvice yazıtlarla, tapınakta bulunan bir tunç heykelcik bulunuyor.

Karkamış kazılarını Bologna, İstanbul ve Gaziantep üniversitelerinden bir ekip yürütüyor. Ekip, bir yıl içinde yedi ayrı alanda kazı yaptı. Çıkan önemli eserler arasında Luvice yazıtlarla, tapınakta bulunan bir tunç heykelcik bulunuyor.

Karkamış, 1920’de Türk birliklerince Fransız işgalinden kurtarıldı. Ancak toplam 90 hektar alana yayılan antik kentin 35 hektarlık bölümü Suriye tarafında kaldı. Sınır boyunca uzanan topraklar ve tabii ki Karkamış 1956’da mayınlarla döşendi. Yaklaşık yüz yıllık bir suskunluktan sonra, Gaziantep İl Özel İdaresi tarafından arazi mayından arındırıldı ve Bologna, İstanbul ve Gaziantep üniversitelerince yürütülen yeni kazı çalışmaları 2011’de başladı.
Kazılarda bir yıl içinde ulaşılan sonuçların basına tanıtıldığı toplantıda konuşan Kazı Başkanı Doç. Dr. Nicola Marchetti, kentin halen bir askeri alan olduğunu vurgulayarak “Karkamış antik kentinde işyerleri, tapınaklar, evler her şey yerinde duruyor. En eski devirlere ait eserlerin hepsi burada tabaka tabaka var. Genelkurmay Başkanlığı ile görüşüyoruz; 2014 yılının Ekim ayında arkeopark olarak turizme açılacak. Hatta hemen yakındaki Karkamış kasabası ile entegre hale getireceğiz ve böylece çok büyük bir çevre parkı olacak” dedi.

Kazılara büyük destek veren Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Asım Güzelbey ise konuşmasında Mısır Firavunu II. Ramses ile Hitit Kralı III. Hattuşili arasındaki Kadeş Barış Anlaşması’nın bu topraklarda imzalandığını anımsatarak Karkamış’ın önemini vurguladı. Güzelbey, Karkamış’ın kazılarla yeniden doğuşunun hem bölge, hem de ülke için büyük şans olduğunu söyledi.

Hızla kalkınan Gaziantep’in tarihi ve kültürel değerlerinin bir bir ortaya çıkarıldığını, restore edildiğini belirten Güzelbey, Karkamış’ın arkeopark haline getirilmesiyle de kentin çok önemli bir turizm merkezi olacağını söyledi. Tanıtım toplantısına katılan İtalya’nın Ankara Büyükelçisi, Gianpaolo Scarante ise Karkamış kazılarının Türkiye ile İtalya arasındaki kültürel işbirliğini taçlandırdığını ifade etti.

Basın toplantısının ardından Kazı Başkanı Nicolo Marchetti ve Başkan Yardımcısı Hasan Peker, konuklara kazı alanını gezdirdiler ve buluntular hakkında bilgi verdiler.

Atlas 2012 Kasım / Sayı 236

Benzer Yazılarımız

Yorum Yap