Anasayfa Gündem Trajikomik Bir Baraj Hikayesi

Trajikomik Bir Baraj Hikayesi

Ayşegül Parlayan Özalp

Isparta’da yapılmakta olan baraj yüzünden travma yaşayan köye giden DSİ bölge müdürlüğünden ilginç açıklama: “Baraj inşaatıyla birlikte köye gelen giden artmış, bekarlar evlenmek istiyor, köylüler mutlu!”

Haber ve Fotoğraf: Yusuf Yavuz

 

Isparta’nın Sütçüler ilçesinde yer alan Yukarı Köprüçay Havzası’nda yapımı sürdürülen Kasımlar Barajı ve HES projesiyle ilgili yaşanan süreç, köylüler üzerinde travma etkisi yarattı. Bunun üzerine bölgeye giden DSİ 18. Bölge Müdürü Adem Coşkun’un gezisinin ardından DSİ’den şaka gibi bir açıklama geldi. Kamulaştırmaların sorunsuz olduğu öne sürülen DSİ açıklamasında, evleri su altında kalacak köylülerin mutlu oldukları iddia edilerek “Baraj inşaatının başlamasından sonra, nüfusu azalan köye gelen gidenin bir nebze arttığını, barajın tamamlanması ile köy halkını köylerine olan ilginin daha da artacağı konusunda umutlandırdığı gözlendi” dendi.

Uzmanlar: “Baraj Köylülerde Travmaya Yol Açıyor”
Kasımlar Barajı ve HES projesiyle sulara gömülecek Darıbükü Köyü’nde 17-19 Temmuz tarihlerinde incelemelerde bulunan antropolog, sosyolog ve psikologlar, köylülerle yaptıkları görüşmelerin ardından şu tespitlere yer verdiler: “Bölgede yapılacak proje, getirisinin yüz katını götürecek. Kamulaştırma işini yapması gereken devlet ortada yok, halk şirketle baş başa bırakılmış. İnsanların mutsuzluğu üzerinden kamu yararı sağlanamaz. Burada vahşi bir yerinden edilme var. Baraj projesiyle ilgili süreç, anksiyete, toplumsal travma ve parçalanmaya yol açıyor. Böylesi bir alanın herhangi bir proje ile elden çıkarılması tam anlamıyla bir vahşet. Projeyle ilgili süreç durdurularak insana olan etkisinin yeniden değerlendirilip olumlu yöne çevrilmesi gerekiyor.”

Dsi Bölge Müdürü O Köye Gitti Ve “Hasbihal” Etti…
İncelemenin tamamlanmasının ardından hazırlanan çarpıcı rapor kamuoyu ve ilgililerle paylaşılmaya hazırlanırken, DSİ 18. Bölge Müdürü Adem Coşkun ve beraberindeki heyet baraj inşaatıyla Darıbükü köyünde incelemelerde bulunmak için bölgeye gitti. Ancak DSİ Bölge Müdürü Coşkun ve beraberindekilerin bölgeyi ziyaretinin ardından yapılan açıklama, “bu kadar da olmaz” dedirtti.

Bölge Müdürü Coşkun’un ziyaretinin ardından yapılan DSİ açıklamasında şu ifadelere yer verildi: “Kamulaştırmaların sıkıntısız yapıldığı, kamulaştırma istemeyerek eski evlerinin yerine ev yapılmasını isteyen 24 vatandaş içinse değerinin üç kat fazlası yeni evlerin yapılacak olması köy halkını fazlasıyla memnun etmiş durumda. Hatta bazı bekâr vatandaşların bu evler tamamlandıktan sonra evlenmek istedikleri sohbet sırasında öğrenildi. Azalan köy nüfusunun baraj inşaatının başlamasından sonra bir nebze gelen gidenin arttığını, barajın tamamlanması ile köylerine olan ilginin daha da artacağının köy halkını umutlandırdığı gözlendi.”

Sosyolog Sibel Okdemir: “Bölgeyi Gezince Tepkim Çok Farklı Oldu”
Bölgede mağdur olan köylülerle birebir görüşmeler yapan ekipten Sosyolog Sibel Okdemir, haberde anlatılanların gerçeği yansıtmadığı görüşünde. “Evet 50 hane su altında kalacak. Bunlardan 24 hane gidecek başka yeri olmadığı için kamulaştırma bedeli yerine mecburen baraj firmasının yapacağı eve razı olmuş durumdalar. Bu evler için çok seviniyor olmaları bir yana, evlerin şu anki evlerine ne kadar benzeyeceğini, büyüklüğünü, halen sahip oldukları geniş ve içinde her türlü sebze meyveyi yetiştirebildikleri bahçelerinin olup olmayacağını, dahası evlere ne zaman kavuşabileceklerini bile bilmiyorlar. Bu konuda kendilerine doğru dürüst bilgi verilmiyor. En başında farklı söylendiği halde, kamulaştırma bedellerinin ev ve bahçe bedelleri ayrı ayrı değerlendirilerek hesaplanmadığını ifade ediyorlar. Bu yüzden bu konuda memnun edilmiş oldukları oldukça kuşkulu. Bedelin üç katı ödendiği konusu dile getiriliyorsa mutlaka kanıtlanmalı, köylüler de ikna edilmelidir.”

‘Kendini Güvensiz Hisseden İnsanlarla Dalga Geçer Gibi’
Baraj inşaatından sonra, göçle boşalan köye gidip gelmelerin arttığı ifadesinin de gerçeği hiçbir biçimde yansıtmadığını dile getiren Okdemir, şunları söyledi: “Zira dediğim gibi proje mevcut göçü, köyün baraj suyu altında kalması nedeniyle hızlandıracak ve kalan aileler de yerinden olacaktır. Aslında barajdan sonra bir köy kalmayacaktır. Köyde kalacak olanların tamamı 60 yaş ve üzerindeki vatandaşlardır. Bekâr gençler ise köyü çoktan iş bulmak amacıyla terk etmiş bulunuyor. Dolayısıyla bekârların da evler verildikten sonra evlenmeyi düşündüğüne ilişkin magazinsel ifade de gerçeği yansıtmaktan uzak olduğu kadar; şu an evlerini yitirmekten ötürü kendini son derece güvensiz, belirsiz ve rahatsız hisseden insanlarla adeta dalga geçer gibi üzücü bir ifade. Bizim gözlemlerimize göre, köylüler taştan ve ahşaptan inşa ettikleri, bölgenin iklim şartlarına uygun, kışın sıcak yazın serin olan, ihtiyaçlarına uygun yaptıkları evlerde mutludur ve bırakınız memnun olmayı, bu sözü edilen ‘modern’ ve depreme dayanıklı konutlar ile ne kastedildiğini bile anlayamamış durumda.”

“Köylülere ‘Şirkete Dua Edin, Zorluk Çıkarmayın’ Diyen Dsi Müdürünü Kınıyoruz”
Yukarı Köprüçay Havzası Koruma Platformu tarafından yapılan açıklamada, DSİ 18. Bölge Müdürü Adem Coşkun’un Darıbükü köyü ve baraj inşaatında yaptığı incelemenin ardından kamuoyuna aktarılan bilgilerin gerçeği yansıtmadığı öne sürülerek şu görüşlere yer verildi: “Darıbükü köyünde acele kamulaştırma yoluyla arazilerine ve yaşam alanlarına el konulan, baskı, tehdit ve sindirilme yoluyla yasal haklarından mahrum bırakılan köylülerin sorunlarını çözmesi gereken kamu idarecileri, adeta baraj şirketinin halkla ilişkiler sorumluları gibi davranarak görevlerini kötüye kullanmaktadırlar. Baraj projesi için yapılması gereken acele kamulaştırma, DSİ’nin yetki ve sorumluluğunda olmadığı gibi, bu konuda köylülerin yaşadığı mağduriyetlerin üstünü örtecek durumu kurtarıcı açıklamalar yapmak da DSİ’nin vazifesi değildir. Bir süre önce Sayın Coşkun’u makamında ziyaret ederek yeni yaşam alanlarına ilişkin belirsizlikleri ve endişelerini dile getiren köylülere, ‘siz şirket yöneticilerine dua edin. Allah razı olsun deyin, zorluk çıkartmayın. Onlar sizin işinizi yapacak, iyi niyetli insanlara benziyor’ tavsiyesinde bulunarak kamu idareciliğinin geldiği noktayı gösterdiğini de kamuoyuyla paylaşıyoruz. DSİ 18. Bölge Müdürlüğü’nün, üç yıldır inşaatı sürdürülen baraj projesiyle ilgili üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmek yerine kamuoyunu yanıltıcı bir tutum içinde olmasını kınıyoruz.”

DSİ’nin, su altında kalacak olan köylülerin evlerinin yerine değerinin üç katına yenilerinin yapılacağı yönündeki açıklamasının da sert dille eleştirildiği platform açıklamasında, “50-60 metrekare olacağı belirtilen yeni konutların el konulan evlerin 3 katı değerinde olacağı iddiası, kamu ciddiyetinden uzak, halkla adeta dalga geçen içi boş bir söylemden ibarettir. Köylülerin su altında kalacak olan evlerine 15-20 bin lira bedeli çok gören yetkililer, bu bedelleri ve ‘üç katı’ denilen yenilerinin bedellerini neye göre belirlediklerini açıklamalıdır. Isparta Valiliğini de bir an önce kentte yaşanan bu komediye bir son vermesi konusunda gereğini yapmaya davet ediyoruz.”

Fotoğraf: Sosyal bilim uzmanları Temmuz ayında Yukarı Köprüçay Havzası’nda baraj ve HES inşaatının sürdürüldüğü alanda incelemelerde bulundu.

Benzer Yazılarımız

Yorum Yap