Anasayfa Gündem Suları Dizginlemek

Suları Dizginlemek

Ayşegül Parlayan Özalp

İklim değişikliğine dair en önemli risklerin başında deniz seviyesindeki artış geliyor. Bu artış sonucunda birçok büyük şehrin yer aldığı kıyı şeritlerinde önemli değişiklikler meydana gelebilir.

Fotoğraf: Kocaeli ilinde 4 santigrat derecelik (solda) sıcaklık artışı ile 1,5 derecelik sıcaklık artışı nedeniyle yükselecek su seviyelerinin karşılaştırması.

İklim Merkezi, Kasım 2015’te yayımlanan “Mapping Choices: Carbon, Climate and Rising Seas – Our Global Legacy (Tercihleri Haritalamak: Karbon, İklim ve Yükselen Denizler – Küresel Mirasımız)” raporuna ek olarak, Paris Anlaşması ile ülkelerin “Ulusal Katkı Niyet Beyanları”nın deniz seviyesi artışı üzerindeki risklerini değerlendirdi. 2100 yılından sonrası düşünülerek yapılan yeni analize göre, bir buçuk santigrat derece, Türkiye’deki deniz seviyesindeki artış riskini iki santigrat dereceye göre yarıdan fazla azaltıyor.
Şu anda devletlerin verdiği Ulusal Katkı Niyet Beyanları’nın (INDC) iklim değişikliğini ancak üç derecede sınırlandıracağını belirten raporlar, Birleşmiş Milletler tarafından yayımlanmıştı. İklim Merkezi’nin analizi, küresel ortalama sıcaklıkların üç derece artması sonucunda deniz seviyelerinin altı metreye kadar yükselebileceğini ortaya koyuyor. Bu durumda Türkiye’de 1,9 milyon kişinin yaşadığı alanlar su altında kalabilir.

İki derece Türkiye’de 1,3 milyon insanı etkileyecek

Paris Anlaşması’nda belirtildiği üzere ülkeler niyet beyanlarını beş yılda bir yeniler ve iklim değişikliğini iki derecelik bir artışta sınırlandırabilirse, bu artış Türkiye’de 1,3 milyon insanın hayatını etkileyecek.
İklim değişikliğini bir buçuk derecede sınırlandırmak ise deniz seviyesindeki artışı üç metrenin altında tutmak anlamına geliyor. Bu miktar milyonlarca insanın hayatının kurtulması demek.

Bir buçuk derece Türkiye’deki riskleri yarıdan fazla azaltıyor

Küresel ortalama sıcaklık artışının bir buçuk derecede sınırlandırılması, iki dereceye kıyasla Türkiye’de uzun vadede İzmir, Kocaeli, Mersin ve diğer birçok kentsel alandaki riskleri yarıdan fazla düşürüyor.
Raporun ve yeni analizin yazarlarından ünlü iklim bilimci Benjamin Strauss “İki ile bir buçuk derecenin deniz seviyelerine etkisi arasındaki fark, özellikle büyük şehirler ve ada devletleri için oldukça kritik. Paris Anlaşması’nda bir buçuk derece olarak gösterilen niyet ve isteklilik önemli” diyor.

Tüm deniz kenarları için bir buçuk, iki, üç ve dört santigrat derece senaryolarının karşılaştırılabildiği haritaları choices.climatecentral.org adresinde bulmak mümkün.

Benzer Yazılarımız

Yorum Yap