Anasayfa Gündem Orman ve su varlıkları için harekete geçme vakti

Orman ve su varlıkları için harekete geçme vakti

 

TEMA Vakfı gönüllüleri, 21 Mart Dünya Ormancılık Günü ve Orman Haftası ile 22 Mart Dünya Su Günü’nü Türkiye’nin çeşitli noktalarında gerçekleştirdikleri etkinliklerle kutluyor.

Fotoğraf: Turgut Tarhan / Yedigöller 

Birleşmiş Milletler (BM) tarafından 2016 Dünya Su Günü’nün teması “Su ve İstihdam”, Dünya Ormancılık Günü’nün teması ise “Ormanlar ve Su” olarak belirlendi. Farklı şehirlerde gerçekleştirilen etkinliklerle TEMA Vakfı gönüllüleri, yaşamın temel kaynağı su ile orman ekosistemlerinin arasındaki etkileşimin önemine dikkat çekiyor.

Dünya Su Günü ve Dünya Ormancılık Günü kapsamında bilgiler veren TEMA Vakfı Genel Müdürü Doç. Dr. Barış Karapınar, bugün dünyada çalışan nüfusun neredeyse yarısını oluşturan 1,5 milyar insanın su ile ilgili ya da tamamen suya bağımlı sektörlerde çalıştığının altını çizdi.

İklim değişikliği nedeniyle Türkiye’yi kuraklıklar ve su kıtlığı bekliyor
Karapınar, iklim değişikliği nedeniyle Türkiye’nin içinde bulunduğu bölgede ortalama yağışların azaldığının ve kuraklıkların sıklığının ve yoğunluğunun arttığının altını çizdi. “Türkiye’nin iklim değişikliğinin su varlıkları etkisine kırılganlığı çok yüksek. Hem tarım, gıda, hayvancılık alanlarında hem de şehirlerimizdeki su kıtlığı riski giderek artıyor. Bu alanda iklim değişikliği etkilerine uyum çalışmalarının acil bir şekilde önceliklendirilmesi gerekiyor” dedi.

Türkiye’deki su varlıkları tehdit altında
Karapınar, TEMA Vakfı’nın bu yılki Dünya Su Günü’ne özel olarak hazırladığı “Türkiye Su Varlıklarına Yönelik Tehditler Haritası”ndan da bahsederek şunları söyledi: “Bu sene il temsilcilerimiz ile kısa sürede çok önemli bir çalışma gerçekleştirdik. Türkiye’de kirlenme ve kuruma tehdidi altındaki su varlıklarımızı tespit etmeye çalıştık. Şu ana kadar 33 ilden 59 ayrı su varlığına dair tehdit bize bildirildi. Bu tehditlerin 35’i su varlığının niteliğine yönelik; 22 adet akarsu kirlenmesi, 12 adet göl kirlenmesi ve 1 adet biyoçeşitlilikte azalma gibi konuları kapsıyor.”

Her geçen saniye bir futbol sahası kadar orman yok oluyor
Karapınar, dünyanın 1990-2015 yılları arasında toplam ormanlık alanının %3’ünü kaybettiğini, son beş yılda da yıllık 5,8 milyon hektar doğal orman alanının yok olduğunu, orman tahribatının en fazla tropik ve yarı tropik bölgelerde düşük gelirli ülkelerde gerçekleştiğini aktardı. Karapınar, “Bu durum her geçen saniyede bir futbol sahası büyüklüğünde ormanın yok olması anlamına geliyor. Ormanlar sadece bir ağaç topluluğu değil, içerisinde çok sayıda canlının beraber yaşadığı, çevre koşullarıyla canlılar arasında etkileşimin bulunduğu bir ekosistem. Ormanları korumak ağaçlarla birlikte ormanda yaşayan binlerce canlı türünün yaşam alanlarına ve yaşamlarına sahip çıkmak anlamına geliyor. Türkiye’de ise 21,5 milyon hektar orman alanının yüzde 48’i erozyona maruz kalıyor” dedi.

TEMA Vakfı’nın “Türkiye Su Varlıklarına Yönelik Tehditler Haritası”nı incelemek için tıklayın: http://bit.ly/sutehditleriharitası

Benzer Yazılarımız

Yorum Yap