“Yeni Türkiye”nin inşaatları ve dev projeleri son sürat devam ediyor. Bu defa üçüncü havalimanı ile ilgili önemli gelişmeler var. Yargıda önemli adımlar atılsa da süreç tamamlanana kadar muhtemelen inşaatlar bitmiş, iş işten geçmiş olacak.
Yazı: Serkan Ocak / Fotoğraf: Kuzey Ormanları Savunması
İhalesi tamamlanan üçüncü havalimanının çalışmaları İstanbul’un Avrupa Yakası’nda devam ediyor. Havalimanı aleyhine önce meslek odaları dava açma girişiminde bulunmuştu. Ancak mahkemeler meslek odalarının davasını kabul etmedi. Daha sonra yurttaşlar Özgür Ceylan Ataç, Alican Ocak, Cevat Ocak ve Yıldırım Yılmaz, İstanbul 4. İdare Mahkemesi’ne projenin yürütmesinin durdurulması istemiyle dava açmıştı. Mahkeme bu davada yürütmeyi durdurma kararı verdi. Bilirkişi incelemesi yapılana kadar herhangi bir inşaat faaliyetinin yapılmaması istendi. Ancak daha sonra bu karar kaldırıldı ve üçüncü havalimanı inşaatı başladı.
Devam eden yargı sürecinde geçen mayıs ayında bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verildi. Tayin edilen bilirkişi heyeti, projenin hukukiliğini denetleyecek ve hazırlanan rapora göre yargı bir karara varacak. Ancak bu kez mahkemenin tayin ettiği bilirkişi heyetinde bir sorun ortaya çıktı. Heyetteki bir akademisyenin İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) adına çalıştığı, diğerlerinin de tarafsızlıklarını korumadığı öne sürüldü. Dava açan vatandaşlar mahkemeye başvurarak bilirkişi üyelerinden üçünün reddedilmesini talep etti.
Mahkeme, davacıların itirazlarını değerlendirerek Prof. Dr. Süleyman Övez’in bilirkişi heyetinden çıkarılmasına karar verdi. 15 Haziran’da bilirkişi heyeti yerinde incelemelerde bulundu.
Şimdi heyetin bir rapor hazırlaması bekleniyor. Mahkeme bu rapora göre esastan bir karara varacak. Belki de şu an halen yapımı devam eden havalimanı inşaatı durdurulacak. Ancak yargının bu hızı nedeniyle böyle bir karar verilse bile doğaya geri dönüşü mümkün olmayan zarar çoktan verilmiş olacak.
Bu süreç Karadeniz Sahil Yolu projesini hatırlatıyor. Projenin bir bölümü hakkındaki yargı süreci Karadeniz Sahil Yolu’nun açılmasından tam sekiz yıl sonra tamamlanmıştı. Hukuka aykırı olduğu yönünde bir karar çıksa da bunun hiçbir hükmü kalmamış, otomobiller Karadeniz’i sahilden koparan o yolda gitmeye çoktan başlamıştı bile.
Bu arada bir önemli karar da Danıştay’dan geldi. İstanbul Barosu, üçüncü havalimanı ile ilgili Bakanlar Kurulu tarafından verilen acele kamulaştırma kararının yürütmesini durdurdu. Acele kamulaştırma için şartların oluşmadığı belirtilen karar, üçüncü havalimanının yapıldığı bölgedeki Ağaçlı köyü için geçerli.
Üçüncü havalimanı ile ilgili sıkça sorulan sorulardan biri de, havalimanının gerekli olup olmadığı. Aslında bu soru yersiz. Çünkü herkes biliyor ki İstanbul’a mevcut havalimanları yetmiyor. Zaten bu nedenle İstanbul’un 1/100 binlik planı yapıldığında yeni bir havalimanı düşünüldü. Ancak yeri bugünkü gibi Karadeniz’in hemen kıyısında, su havzalarının bulunduğu, kuş göç yollarında, İstanbul’un kuzey ormanlarında değil, daha batıda, Silivri’deydi.
İstanbul ekolojik sınırlarını çoktan doldurdu. Kuzey ormanlarına doğru yapılacak bir gelişme, şehri daha da yaşanmaz bir hale getirecek. Üstelik sadece havalimanı değil, bölgeye uydu kentler, Kanal İstanbul gibi başka projeler de yapılmak isteniyor… İnsanları kaygılandıran asıl mesele de bu…
Fotoğraf: Ekolojik sınırlarının sonuna dayanan İstanbul’un kuzey ormanlarına doğru büyümesi, kentin nefes alınmaz bir yere dönüşmesi anlamına geliyor.
Atlas Temmuz 2015, Sayı 268
