Anasayfa Dergide Bu Ay Hasan Dağı; Rüzgârlı Zirve

Hasan Dağı; Rüzgârlı Zirve

“Zirvelere Yolculuk” projesi kapsamında Mitsubishi L200 ile rüzgâr, kar ve tipinin aman vermediği çetin şartlar altında Atlas, Hasan Dağı’na tırmandı. Binlerce yıldır yöre sakinlerinin yüreklerine korku salan Aksaray ilindeki bu volkanik dağ, onlara kucak açıp kollamayı da esirgemedi. 

Yazı: Yıldırım Güngör

Gece vakti koyulduk yola. Amacımız, Atlas ve Mitsubishi L200 ortaklığıyla düzenlenen “Zirvelere Yolculuk” projesi kapsamında Aksaray il sınırlarındaki efsanevi Hasan Dağı’na çıkmak ve etrafındaki volkanları keşfetmekti. Yolun sonunda Karkın beldesine vardık. Son nüfus sayımında 15 kişi az çıktığı için belediye olma hakkını kaybetmiş şirin bir yerleşim Karkın. Buradan hareketle önce dağın etrafını keşfedecektik. Fakat dağda hava kötü olduğundan Niğde’ye giderek akşamı orada geçirdik.

Ertesi gün yoğun kar yağışı altında Çiftlik ilçesinin Kömürcü Köyü yakınında, “volkan camı” olarak da bilinen obsidiyenin yoğun olarak bulunduğu Kaletepe’ye gittik. Yolda çok kar vardı, ancak aracımız bu hava koşullarına son derece uyumlu olan Mitsubishi L200 olduğu için nasıl döneriz korkusu olmadan her yere girip çıkıyorduk. Burası volkanik bir bölge olduğundan Anadolu’nun, hatta eski dünyanın alet edevat yapılan önemli obsidiyen atölyelerinden biriydi. Köyün üzerindeki iki büyük obsidiyen akıntısı da atölyenin hammaddesini sağlıyor. Her iki akıntının üzeri ok uçları, el baltaları gibi obsidiyenden yapılan aletlerden kalan kıymıklarla dolu. Belli ki binlerce, hatta belki de 10 binlerce yıl burada obsidiyen işlenmiş. Yapılan kazılar geçmişi İÖ 9500’e kadar uzanan çanak çömleksiz neolitik çağ hakkında çok önemli bilgiler elde edilmesini sağlamış. Dahası günümüzden yaklaşık 2 milyon yıl önce başlayıp 10 bin yıl önce son bulan paleolitik çağ bulgularına da rastlanmış.

Döneminin en büyük obsidiyen üretim ve ihraç alanını terk ederek Narlıgöl Maarı’na doğru yola çıkıyoruz. “Maar” adı verilen coğrafi oluşumlar, volkanın ani bir patlamayla içe çökmesi sonucu meydana gelir. Bu civarda kimi su içeren, çoğu susuz birçok maar bulunuyor. Diğer İç Anadolu volkanları gibi bu maar da aktif. Yapılan çalışmalar sonucu 65 derece sıcaklıktaki suya ulaşılmış ve ardından buraya iki adet termal otel yapılmış. Sondaj çalışmaları hâlâ devam ediyor.

275ATHasanDag_DSC0253

Mitsubishi L200, sınıfında fark yaratan off-road özellikleriyle zorlu yol ve hava koşullarına meydan okurken, iç tasarımıyla da SUV otomobil konforu sunuyor. Atlas ekibi Hasan Dağı ve çevresindeki volkanları onunla keşfetti.

Bir yandan karların iyiden iyiye kaplamaya başladığı yolda ilerleyişimize devam ediyorduk. Aktif volkan bacasının ağzına ulaştığımızda tipiden göz gözü görmüyordu. Göllüdağ’ın zirvesindeki Hitit tapınağına da gitmek vardı planda, ama hava gittikçe bozmaya başlamıştı. Bu nedenle fikrimizi değiştirip sabah erkenden yola çıktık ve Karkın-Helvadere üzerinden tırmanmaya başladık. Kampımızı 1800 metrede kurarak dinlenmeye çekildik. Rüzgârın kısa sürede rahatsız edici bir hale gelmeye başlaması bile moralimizi bozmadı. Çadırın tentesinin patırtısı eşliğinde uyuduk sabaha kadar.

Erkenden kalkarak sıkı bir kahvaltı yaptık ve 2 bin metrede gidebileceğimiz son noktaya ulaşarak yürümeye başladık. Attığımız her adım, şiddetli rüzgâr tarafından geri püskürtülüyordu. Tam karşımızdan esen rüzgâr, yükseldikçe etkisini artırmaya başladı. Rotanın girişinde ulaştığımız Yılan Kar Kulvarı bile kesemedi rüzgârı. Derin vadinin içinde de aynı şekilde hızını hiç kesmeden devam etti eziyetine. Arkamdan gelen İstanbul Üniversitesi Doğa Sporları Kulübü’nden Recep Satır’la iletişim kurmamızı engelleyecek kadar güçlüydü rüzgâr. Ne Ağrı’da, ne Kaçkar’da, ne Erciyes’te, ne de yaptığımız diğer kış tırmanışlarında böylesini görmüştüm. Biz yükseldikçe tipiye çevirdi. Artık adım atmak için boş bir an beklemek zorundaydım. Yoksa her adımımda beni birkaç metre aşağı atıyordu. Çok hızlı gelen kar taneleri yüzümüzü yakmaya başlamıştı. Bu şekilde 2 bin 900 metreye kadar ulaştık ve dönmeye karar verdik. Dağ ısrarla “gelmeyin” diyordu ve bizim onunla inatlaşma niyetimiz yoktu. Gerisin geri inmeye başladık. Rüzgâr her taraftan esiyordu, inerken de rahat bırakmadı yakamızı.

Kamp yerine ulaştığımızda, rüzgârın, çadırı yerinden söktüğünü, iplerin bağlı olduğu taşları bile kaldırarak bir yayla evinin bahçe duvarına kadar götürdüğünü gördük. O kadar özenmemize, kazıklar dışında birkaç yerden daha sabitlememize rağmen çadırımızın yerinde yeller estiğini görmek hayli afallattı bizi. Ertesi gün yoğun bir kar yağışı altında uyandık. Yüksek, alçak demeden her dağ kışın bunu yapar. Bu nedenle iyi hava kollayıp öyle çıkmak gerek.

Çantalarımızı sırtlanarak bir kez daha tırmanmaya giriştik. Yükseldikçe yanardağın ana konisinin etrafını saran parazit koniler de ayaklarımızın altında kalmaya başlamıştı. Yanından geçtiğimizde ne olduğunu anlamadığımız tepeler, biz yükseldikçe kraterlerinin detayına kadar çıkmıştı ortaya. Kar her adımda artıyor, ama dağın manzarası daha güzel görünmeye başlıyordu.

Hasan Dağı, yörede yaşayanlar, özellikle de 9 bin yıl önce yaşayan Çatalhöyüklüler için kutsaldı. Aslına bakarsanız şimdi de pek farkı yok. Eteklerinde yaşayanlar saygıyla söz ediyor ondan. Ön planda Çatalhöyük evlerini, arkada ise aktif haldeki Hasan Dağı’nı gösteren tarihöncesi çizim, dağın o dönemlerde etrafına korku saldığının delili.
Hasan Dağı’nın ürkütücü olduğu kadar konuksever olduğu da bir gerçek. Eteklerinde birçok uygarlığa yer açmış, ev sahipliği yapıp korumuş. Tıpkı bizi de bağrına bastığı, nazlansa da tüm güzelliklerini paylaştığı gibi.

Dağa veda ederken bir yandan da sonraki ay ziyaret edeceğimiz Uludağ’a tırmanış planını yapıyor ve kendimizi yeni bir serüvene hazırlıyorduk.

Fotoğraf: Hasan Dağı İç Anadolu’nun görkemli volkanik dağlarından biri; yüksekliği 3 bin 268 metre. Kapkara bir görüntüsü olan Hasan Dağı karın yağdığı günlerde bembeyaz bir örtüyle kaplanıyor. Atlas’tan Yıldırım Güngör, fotoğrafın sağındaki yüksek sivrinin solundan zirveye giden kulvarı inceliyor (Recep Satır).

Devamı Atlas’ın Şubat 2016 / 275. sayısında

Atlas’ı tablet ve telefonlarınızdan da okuyabilirsiniz: App Store  Google Play

logo

 

 

Benzer Yazılarımız

Yorum Yap