Anasayfa Dergide Bu Ay ATLAS KASIM SAYISINDA

ATLAS KASIM SAYISINDA

284atk2_6231284atk2_1064

KARAKURUM DAĞLARI / PAKİSTAN K2 Tehlikenin Zirvesinde
K2, 8 bin 611 metre yüksekliğinde, kaya ve buzdan oluşan ürkütücü, dev bir kütle; dünyanın en yüksek ikinci, ama en tehlikeli dağı… Ve onun dipsiz buzul çatlaklarını aşarak, saatte 120 kilometre hızla esen rüzgârına direnerek zirvesiyle kucaklaşmayı başaran, içinde Tunç Fındık’ın da yer aldığı müthiş bir ekip…
YAZI VE FOTOĞRAFLAR: TUNÇ FINDIK

 

284tmatematik5217284tmatematik5668

İZMİR-SELÇUK- ŞİRİNCE Matematik Köyü
Ege’de dağların içinde, ağaçların arasında bir mucize. Her köşede çalışma ve dinlenme alanları, açık hava derslikleri, taş ve kerpiç yapılar ve görkemli bir kütüphane. Dünyanın her köşesinden gelip ders veren hocalar. Tek amaç matematik! İzmir-Selçuk’a bağlı Şirince’de, kendi kendine yetebilen ve gönüllülük esasına dayanan Matematik Köyü görenlerin hayranlığını kazanıyor.
YAZI: SALİH DURHAN FOTOĞRAFLAR: EREN AYTUĞ

 

284atmacahel_sal9002 284atmacahel_sal8455

 

MACAHEL – ARTVİN: SINIRDAKİ CENNET
Orada, Türkiye’nin en kuzeydoğusunda, tam Gürcistan sınırında altı köy var; hepsi de derin yamaçlara asılı duruyor. Merkezde Camili’nin yer aldığı bu köylerden her biri kendi başına bir serüven… Artvin-Borçka’daki Macahel Vadisi büyülü bir kapı gibi keşfedilmeyi bekleyen coğrafyalara açılıyor.
YAZI: UĞUR BİRYOL / FOTOĞRAFLAR: SALVATOR BARKİ

 

282atarabesk36

ARABESK: Bitmeyen Haykırış
Önce ağır, dertli, sitemkâr müziklerle geldi ve 1970’lerde kasırgaya döndü. Gecekondulardan, sanayi bölgelerinden, minibüslerden başlayarak
toplumun gözeneklerine işledi. Kitlelerin kadere isyanı oldu. Gizli ya da açık bütün kesimler onu dinledi. Bugün kimi müzik otoriteleri “bitti” diyor,
ama “hayır zirvelerde” diyenler de var. Atlas, sanatçılarıyla arabeski konuştu.
YAZI: TEVFİK TAŞ FOTOĞRAFLAR: HALUK ÇOBANOĞLU

 

284atgladyatordsc_1106

GLADYATÖRLER / ROMA: Dövüşün Köleleri
Hayvanların karşısına ellerinde bir tek mızrakla çıkarlardı; bazen bir ayıyla,
bazen de aslan ya da leoparla dövüşürlerdi. Arenaya çıplak ayakla çıkarlar, birbirleriyle dövüşürken değişik silahlar kullanırlardı. Köle, esir ve itibarsız kişilerdi, ama onlardan hep Roma’nın “ideallerini” sergilemeleri beklendi; cesaret, disiplin,
şan ve zafer tutkusuna sahip olanlar döneminin yıldızı oldu.
YAZI VE FOTOĞRAFLAR: ALPER GÜNAY

Benzer Yazılarımız

Yorum Yap