Anasayfa Dergide Bu Ay Elif Çoban’la; Afrika İncisi Dakar

Elif Çoban’la; Afrika İncisi Dakar

Şölen Çikolata’nın CEO’su Elif Çoban yoğun bir seyahat temposunun içinde. Atlas okurları için Senegal’in, okyanus kıyısında uzanan, mazisinde pranga seslerinin yankılandığı, adalarla süslü başkenti Dakar’ı anlattı.

Ne sıklıkta seyahat ediyorsunuz?
Şölen olarak 100’e yakın ülkeye ihracat yapıyoruz. Bunların en azından 60’ını gördüm. Ancak iş seyahatlerinde o ülkeyi ve şehri etraflıca gezme olanağı yakalayamadığım da oluyor.

Atlas okurlarına anlatmak için hangi şehri seçersiniz?
Senegal’in başkenti Dakar’ı anlatmak istiyorum. Oraya ilk kez 10 gün süren uzun bir fuara katılmak üzere gitmiştim. Beni etkileyen, aklımda kalan bir şehir olmuştu. O yıllarda Dakar’a Türkiye’den direkt uçuş vardı, fakat sefer sayısı azdı. Bugün İstanbul’dan Dakar’a hemen hemen her gün uçmak mümkün.

İlk izlenimleriniz nasıldı?
Senegal, ziyaret edeceğim ilk Afrika ülkesi olacaktı. Gitmeden önce sıtma aşısı yapılıyordu. Ben de doğrusu “demek riskli bir ülkeye gidiyoruz” diye düşünmüştüm. Ama kıtanın batı ucunda, Atlas Okyanusu kıyısında bulunan Dakar, tropik iklimi ve doğasıyla farklı, çarpıcı bir coğrafyada bulunduğunuzu hemen hissettiren bir şehir. Ticari anlamda da o bölgenin en canlı merkezlerinden.

Senegal önce Portekizlilerin, ardından da Fransızların kolonileştirdiği bir ülke.Bu tarihi dönemlerin izleri Dakar’da görülebiliyor mu?
Senegal 11. yüzyılda Müslümanlığın kabul gördüğü bir coğrafya ve bugün 13 milyon civarındaki nüfusunun yüzde 95’inden fazlası Müslüman. Senegal’de ilk Fransız kolonisi 1600’lü yılların ikinci yarısında kurulmuş, Fransa 1840 yılında ise Senegal’i fethetmiş. Senegal bağımsızlığını ancak 1960’ta kazanmış. Bu tarihin izleri apaçık gözlemlenebiliyor. Ben ayrıca orada iki farklı hayat gördüm. Avrupalıların yaşadığı semtler atlı spor kulüplerinin, golf sahalarının, şık Fransız restoranlarının bulunduğu harika bir peyzaja sahip, yeşillikler içindeki cennet gibi yerlerdi. Afrikalıların yaşam standartları ise çok daha düşüktü.

Size en çarpıcı gelen yer neresi oldu?
Gorée Adası’ndaki Köleler Evi Müzesi hiç aklımdan çıkmadı. Gorée, Afrika’dan Amerika’ya ilk gönderilen kölelerin adası olarak da biliniyor. Ada, Dakar Limanı’nın yaklaşık iki kilometre batısında. Afrika’nın farklı yerlerinden getirilen köleler geçmişte bu adadaki mahzenlerde tutuluyor ve gemilerle gönderiliyordu. Köleler Evi o yıllardaki bu dehşet verici ticareti gözler önüne seren, kölelerin saklandığı mahzenlerin, yemek yedikleri kapların, bileklerine takılan prangaların sergilendiği yürek sızlatan bir yer.

Ülkenin kültürel değerleri arasında sizi ne etkiledi?
Senegal, kadınların değer gördüğü bir kültüre sahip. Gorée Adası’nda 1994’te kurulmuş bir de kadınlar müzesi var. Henriette Bathily Kadınlar Müzesi’nde akademisyen, politikacı, aktivist, işçi, yazar, seramikçi gibi farklı alanlardan kadınların biyografileri sergileniyor. Ayrıca kadın bağlamında kölelik tarihi, günümüz Senegal’inde kadının yaşamı konularına da yer veriliyor.

Bugün Senegal’de kadının konumu nasıl?
Kadınlar günlük yaşamda da ticaret yaşamında da etkin. “Sen kadınsın evinde otur” gibi bir yaklaşım söz konusu değil. Rengârenk, Afrika desenleriyle bezeli giysileri olan, uzun boylu, çok zarif kadınlar gördüm.

Senegal’e gittiğinizde nerede kaldınız, bu konuda özel bir tavsiyeniz olur mu?
Dakar’a 1999’da ilk gittiğimde beş yıldızlı otel bir taneydi. Ancak bugün ünlü zincirler tarafından beş ve dört yıldızlı çok sayıda yeni otel açılmış durumda. Gitmeyi düşünen seyahatseverler internet sayesinde bu yeni otelleri önceden araştırıp kendi beğenilerine uygun birini seçebilir. Dakar’a iş ya da turizm amaçlı gelip giden çok sayıda yabancı olduğu için kaliteli eğlence yerleri de var.

Doğal güzellikleri ve plajlarını deneyimleme fırsatınız oldu mu?
Ocak ve şubat en güzel ayları. Burada kışken orada yazı yaşamak mümkün. Pek çok Afrika ülkesinde safari turu yapabilirsiniz ancak Senegal’in tabiatı gerçekten çok etkileyici. Biz ciplerden inmedik ama karşımıza hiç beklemediğimiz anlarda pek çok yaban hayvanı çıktı. Senegal’de unutamadığım yerlerden biri de Îles des Madeleines idi; yüksek kayalıkları olan, doğa harikası adalar. Dakar’ın bir köyünde İsa adlı bir sanatçıdan aldığım, kumlarla yapılmış Afrikalı kadın resmi ise hâlâ evimin duvarında asılı. Ayrıca ağaç liflerinden yapılmış dokumalar ve kumaşlar da çok özgündü ve hediyelik için uygundu.

Yemekler nasıldı?
Atlas Okyanusu kıyısındaki Dakar’da deniz ürünleri yaygın. Istakozu oranın usullerine göre farklı farklı şekillerde pişirip servis ediyorlar. Yengeç, midye, balık gibi deniz mahsulleri de muhteşem. Güzel et yemekleri bulabileceğiniz mekânlar da var.

Atlas Mayıs 2016 / 278

Benzer Yazılarımız

Yorum Yap